En Sıcak Konular

İsrail bir Golem'dir

1 Haziran 2010 15:09 tsi
İsrail bir Golem'dir İsrail büyük bir bölgesel savaşın peşinde!

İsrail büyük bir bölgesel savaşın peşinde. Silahsız yardım gemilerinin uluslararası sularda vurulması, gemilerin bayrağını taşıyan ülkeye, örtülü savaş ilanı anlamına gelir.

Bu çok açık olarak bir “casus belli” durumudur. İsrail bu operasyonda katliamcı “Şayetet 13” birliklerini kullandı. Bu birliklerin katıldığı hiçbir operasyonun kansız bitmeyeceği bilinir. Bunun dışında İsrail yaptığı operasyonu, hiç kaçınmadan, canlı olarak yayınlanmasına izin vermiştir. Yani yayını, teknik imkân olduğu halde engellememiştir. Bunun da anlamı Türkiye’ye çok açık meydan okumadır. Peki, İsrail neden bölgesel bir savaş istiyor; bugün bu savaşın sonuçları ne olabilir.

İlkönce şunu söylememiz gerekiyor. İsrail ilkönce bölgesel bir savaş sonra da küresel savaşı isteyen güçlerin son ve en eli kanlı temsilcisidir.

Bu anlayış, Bush döneminde ABD’de doruk noktasına varmıştı. Şimdi İsrail ABD’nin bu anlayışını ondan ödünç alarak sürdürmek istiyor.

Madeleine Albright, Dışişleri Bakanıyken, “Güç kullanmak zorundayız, çünkü biz Amerika’yız” diyordu. Yani ABD, uluslararası hukuku çiğneyerek sistemin bekası için savaş çıkartabilir bu da meşrudur anlamına gelen bu anlayışı, ABD yıllardır sürdürdü. Bu anlayış, sürekli savaş halini anlatır aynı zamanda. İkinci savaşa kadar savaş, ulus-devletler arasında güç mücadelesinin silahlı hali olarak anlaşılmıştır. Ancak ikinci savaştan sonraki ABD egemenliği, savaş olgusunu, hâkim ulus-devletlerin çatışması olmaktan çıkartarak, emperyal hegemon gücün (ABD) inisiyatifinde, küresel ve sürekli bir şiddet hâkimiyetine dönüştürmüştür. Ve bir müddet sonra dünya sistemi, refah devletinden (welfare state) savaş devletine (warfare state) geçmiştir. Bu şu anlama geliyor; ulus-devletler, ABD egemenliğinde, insan haklarını, hatta mülkiyet haklarını ihlal eden ve şiddetle, terör yaratarak egemenliklerini sürdüren bir aşamaya geçmişlerdir. Bu geçişin tarihi, 1970’lerin başıdır. Bu tarih, aynı zamanda dünya kapitalist sisteminde sonuçlarını bugün gördüğümüz sistemik krizin başlangıç tarihidir. Böylece hâkim ulus-devletler, neoliberal politikalara geçerken, aralarında Türkiye’nin de bulunduğu azgelişmiş ülkelerde de darbe ve faşizm dönemleri başlamış oluyordu. Latin Amerika’da askerî faşist diktatörlükler ve insan hakları ihlalleri, sürekli savaş hali, Ortadoğu’da İsrail saldırganlığı hep bu dönemde doruğa çıkmış ve bugüne kadar durmamıştır. Yine bu dönemde Türkiye, 1971 ve 1980 olmak üzere iki kere faşist askerî darbeye maruz kalmış ve devlet, yalnız şiddet ve savaş üzerinde örgütlenerek çok tipik bir “warfare state” oluşturmuştur. Dünya kapitalist sistemi, işte bu sürekli savaş halinin bir sonucu olarak devlet terörizmi ile tanışmıştır. Devlet terörizmi, bir sürekli savaş biçimidir.

Bu savaş  biçimini, en iyi uygulayan ve yapan bugün İsrail’dir.

Sürekli savaş halinin amaçladığı mutlak bir küresel bioiktidar halidir. Yani nükleer teknolojinin vardığı aşamada bu savaş teknolojisini elinde bulunduran ulus-devlet, yalnız güncel-bölgesel düşmanlarını değil, tüm insanlığı bitirmekle tehdit ederek bir yok etme-ölüm iktidarı kurar.

Bu gücü  ve pervasızlığı elinde tutan sürekli savaş ister ve savaşı yaratır. Tabii bir müddet sonra da bölgesel savaşlarla yetinmez. ABD, Bush döneminde bu pervasızlığın doruğundaydı; küresel sistemi sürekli savaş hali ile götüreceğini ve bunun da “tarihin sonu” olduğunu sanıyordu. Ancak 11 Eylül 2001’de bu kırıldı. Yaratılan terör bir müddet sonra onu da vuruyordu. Çünkü çok büyüktü ve üzerine gelen terörü kontrol edemiyordu. Zaten hemen beş yıl sonra gelen küresel kriz, bu anlayışın ekonomik olarak çok maliyetli olduğunu ve devam edemeyeceği gösteriyordu. ABD, 2008 kriziyle ve Obama ile kontrol mekanizmalarını yeniden biçimlendiriyor. Bu mekanizmaların oluşturacağı sistemde, terörist ulus-devletlere yer yok. Yani ulus-devletlerin üç ana aşaması bitti. Birinci aşama, çıkış ve örgütlenme, pazar kapma, savaş aşaması idi. İkinci aşama, refah devleti aşaması (welfare state) olarak gerçekleşti. Nihayet üçüncü aşama, savaş-terör ulus-devleti (warfare state) aşamasıdır.

İşte bu aşamadan Latin Amerika çıktı, Türkiye çıkmaya çalışıyor; ama İsrail, konumu ve baştan beri yapılanması gereği hâlâ bu aşamanın en dip noktasında.

Şu andaki İsrail kabinesi, şimdiye kadar gelen en faşist ve katliamcı kabine. ABD, bu terör devleti batağından çıkmak zorundaydı çünkü bu işi götüremeyecek kadar büyümüştü.

Şimdi İsrail faşist bir terör devleti olarak insanlığın kucağında.

İsrail bir Golem’dir.

Golemi, düşmanlardan korunmak için bir Haham kilden yaratmıştır. Ama Golem, intikam ve savaşın şiddeti ile ayrım gözetmeden tüm insanlığa saldırır. Haham, şaşkındır; “kurtarmak için yarattık onu ama hepimizin kanını döktü” der. İsrail, yalnız Türkiye’ye değil bir golem olarak insanlığa savaş ilan etti. Onu barışla yok edelim.

Cemil Ertem / Taraf



Bu haber 1,557 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,241 µs