Öcalan'ın delik yatağı ve nevruz

0 0 0000 00:00 tsi
Yarın Nevruz... Tüm Türkiye yarına odaklanmış durumda. Uzun bir süredir konuşulan "tahrik" söz konusu olacak mı? "Öcalan zehirlendi" iddiası kitleleri sokağa çekebilir mi? Peki, örgütün Irak'tan Türkiye'ye soktuğu bombalar?

Nevruz geldi çattı... Aslında bayram havasında geçmesi gereken gün uzun yıllardır olayların ve çatışmaların dönüm noktası konumunda. Geçtiğimiz yıl hariç. Uzun bir süreden sonra ilk kez geçtiğimiz yıl nevruz sakin bir şekilde kutlanmıştı. DTP'nin düzenlediği mitingler, beklenenin kat kat altında bir ilgi görmüştü. Terörle Mücadele Yüksek Kurulu'nun kararıyla, gösterilere müdahale edilmedi; kalabalık arasında gözaltına alınması istenenlerin üzerine gidilmemişti.

Ancak bu yıl durum biraz daha farklı. Sabah gazetesindeki köşesinde konuyu ele alan Aslı Aydıntaşbaş'a göre en azından gelişmeler bunu gösteriyor. Aydıntaşbaş, "Öcalan zehirlendi" iddiasının kimi kitleleri nevruzda harekete geçirebileceğini belirtiyor. Aydıntaşbaş, "Yıllardır DTP mitinglerine gitmeyen kesim, bu yıl 'Öcalan' ı öldürüyorlar' paniğiyle kendini sokağa atabilir" diyor. Aslında pek de haksız sayılmaz. Nevruz'a haftalar kala DTP kaynaklı yapılan sert çıkışların nevruza yönelik olduğu zatn biliniyordu. Bu çıkışlar Aydıntaşbaş'a göre gerilimi yükseltiyor.

Ancak Aydıntaşbaş'a göre ayrılıkçı Kürt hareketinin Öcalan' ın kimliğine bu ölçüde kilitlenmiş olması, İmralı'daki Öcalan'ın "tek sembol" haline gelmesi, tatsız olmakla birlikte Türkiye için bazı "kolaylıklar" da içeriyor. Çünkü Öcalan hapiste olduğu sürece örgütün hareket alanı nispeten kısıtlı. Ayrıca Öcalan'ın hapishane koşullarındaki en ufak bir değişiklik, örgüt üzerinde devasa etkiler yaratıyor.

Aydıntaşbaş, Öcalan'ın koşullarında yapılacak küçük değişikliklerin tansiyonu düşürbeye yeteceğine inanıyor. Öcalan'ın şikayetçi olduğu konular şunlar:
Yatağının yırtık olması, çay istediğinde yarım bardak gelmesi, rutubet, klimanın alerji yapması vs. Aydıntaşbaş şöyle yazıyor: İster inanın ister inanmayın, PKK lideri için yırtık yatağının yenilenmesi, neredeyse bağımsız Kürt devleti kurmak kadar önemli.

Ancak bu isteklerin bürokrasiye takıldığını belirten Aydıntaşbaş, DTP'nin elinden o kozun alınamadığını ileri sürüyor. Aydıntaşbaş son olarak bir noktaya dikkat çekiyor: Son bir yıl içinde Irak'tan Türkiye'ye giren patlayıcının haddi hesabı yok. Halk desteğini ciddi anlamda kaybeden örgüt, bu ilkbaharda yeni bir terör dalgası estirmeye çalışacaktır. Amacı, taraftar bulmak. Bu ne demek? PKK güçlü değil, zayıf demek. Propagandaya ve şiddete ihtiyacı var. Bu fırsatı vermemek gerek.

iyibilgi.com

Bu haber 329 defa okundu.