Son kartı kim açacak?

Geçtiğimiz günlerde tecrübeli siyasetçi Ertuğrul Günay “Baykal ara rejim Başbakanlığına oynuyor” demişti. Bu ilginç açıklama temelsiz değil elbette. Baykal’ın yapmış olduğu son çıkış Günay’a bu sözleri söyletmiş olmalı. Baykal “Erdoğan’ın köşk adaylığını engellemek için askerlerin devreye girebileceğini” ima etmişti.

Peki, Baykal bu sözleri neden söyledi? Baykal’ın sözleri Çankaya seçimleri öncesinde yeni bir senaryo iddiasını gündeme getirdi. Yazılarını Aktifhaber’de yayınlayan Yusuf Sezgin’e göre Baykal oluşturulmaya çalışılan bir senaryodan haberdar edilmiş olmalı ve tutumunu ona göre takınıyor.

Peki, bu senaryo ne? Sezgin “Son zamanlarda sahneledikleri bütün senaryolarda başarısız olan kökü-kökeni karışık yapılar ülkeyi yeni bir kaosa sürüklemek, demokratik süreci kesintiye uğratmak için yeni denemeler peşindedirler” diyor. Senaryonun Sezgin’e göre Cumhurbaşkanlığı seçiminden önce uygulanması gündemde. Ancak ortam hazırlanamamış olursa genel seçimler öncesinde herhangi bir tarihe de ötelenebilir.

Sezgin planın ana aktörlerinin Türkçü ve Kürtçü “şovenler” olduğunu belirtiyor. Sezgin’e göre planın adımları ise şöyle:

• Baharın ısınmasıyla ortam ısıtılacaktır.
• Doğu, Güneydoğu bölgemizde PKK’lı teröristler azıtacaklar; yeni saldırılarla, büyük şehirlerde çıkaracakları huzursuzluklarla tansiyonu yükselteceklerdir.
• Bunların içerideki siyasal uzantıları iyice ukala-laşarak haddi aşan açıklamalar yapacaklardır (bunlar kısmen yapılmıştır). Örgütün dağ ve ova kadrosunun tahrik dolu söz ve tavırlarına, ulusalcı ekipten yine şiddet ve tahrikle karşılık verilecek ortam bütünüyle elektriklendirilecektir.
• Baharla birlikte azgınlaşan terör eylemlerinden dolayı nazarlar bütünüyle K Irak’a dikilecektir. K. Irak’a girme sembolik olacaktır. Uçaklar birkaç sorti yapacak, isabetsiz birkaç top atışı yapılacak ama asıl savaş içeride yaşanacaktır.
• Kendilerine ortalığı karıştırma rolü verilen bazı guruplar Türk askerinin K Irak’a girmesini bahane ederek memleketi ateşe vereceklerdir.Diyarbakır il başkanına “Kerkük’e saldırı Diyarbakır’a saldırıdır” sözünü söylettirenler, her türlü ırkçılığı ve ayrımcılığı körükleyenler Kürtçü ve ulusalcı figüranlarla sahneye inerek ortalığı iyice karıştıracaklardır. Olaylar doğudan çok batıda, özellikle Büyükşehirlerde İstanbul’da Ankara’da cereyan edecektir.
• Asıl proje işte tam bu noktada devreye girecektir. Cuntacılar EMASYA PROTOKOLÜ’nün bu tür karmaşık durumlarda kendilerine sunduğu imkândan yararlanarak askeri Büyükşehirlere, alana indirecekler.
  Arkasından seçimler ertelenecek. Kriz durumundan dolayı Cumhurbaşkanının görevine devam etmesi zarureti doğacak. Sivil otorite etkisiz hale getirilerek memleketimiz POST ÖTESİ BİR MÜDAHALEYLE cuntacıların posta oturmasına bir defa daha şahit olacak. 

Sezgin yazısını “elbette Türkiye tekrar demokrasiye geçecektir” şeklinde bitiriyor. Sezgin’in senaryosu ve ortaya koyduğu adımlar nevruz öncesi kimi girişimlerle örtüşüyor. Emniyet birimlerinin nevruz öncesi alarma geçirilmesi de bu tür endişelerden kaynaklanıyor. Peki gerçekten Çankaya seçimleri ya da genel seçimler öncesi bir kaos beklenmeli mi? Bu soruya tekrar Baykal’a dönerek yanıt arayalım. “Baykal ara rejim Başbakanlığı istiyor” diyerek benzer girişim ve söylemlere açıkça sert çıkan Ertuğrul Günay, özel bir sohbette “Baykal onu da elde edemeyecek” diyor. Bu sözlerden anlaşıldığı kadarıyla Günay’ın Türk demokrasisinin gücüne olan inancı kesin. Günay’ın yanılıp yanılmadığını ise zaman gösterecek.

iyibilgi.com