En Sıcak Konular

Rusya-ABD el ele!

0 0 0000 00:00 tsi
Rusya-ABD el ele! MİT eski mensubu ve stratejist Prof. Mahir Kaynak, Ortadoğu'da yükselen tansiyona bakarak kendi senaryosunu yazdı. Prof. Kaynak'ın çizmiş olduğu senaryoya göre, ABD ve Rusya aynı safta.

İşte Kaynak'ın yazısı:

Kıyamet senaryosu

Bir süreden beri kısık sesle dile getirdiğim, bazen ima ettiğim bir gelişmeyi İran dini lideri Hamaney somut olarak ifade etti. ‘Eğer İran ile ilgili olarak yanlış bir hareket yaparsanız, bölgedeki enerji sevkiyatı ciddi biçimde tehlikeye girer’ sözleri bir kıyametin habercisi gibiydi.

İran’ın tavrı hesapsız bir davranış gibi görünmüyordu. ABD’nin askeri üstünlüğünü dengeleyecek kozları vardı ve bu tüm Batı alemi için bir yıkım anlamı taşıyordu. Petrolün dünya ekonomisindeki rolü bir insanın damarlarındaki kan gibiydi ve bunun yokluğu, bir organın kaybının ötesinde ölüm demekti. İran bir çatışmanın galibiyetle sonuçlanacağını düşünmese bile bölgedeki bir yangının tüm dünyayı ekonomik yıkıma götüreceğini anlamıştı. Sözleri şöyle yorumlanabilirdi: ‘ Beni denize itmeyin, hep birlikte boğuluruz’

Çatışmanın İran’la sınırlı kalmayacağı, tüm bölgeye yayılacak bir karmaşanın dünya petrol arzının üçte ikisini etkileyeceği düşünülüyor ve bunun aylar içinde tüm dünyayı ekonomik bir kaosa sürükleyeceği hesaplanıyordu.

Bu tablo İran’ın, tek başına, dünyayı istediği yere götürebileceği anlamını taşımıyordu. Onu destekleyecek ya da en azından engellemeyecek başka bir güce ihtiyaç vardı. Mesela Rusya böyle bir yıkımı engelleyecek bir politika izlerse İran’ın yapacağı hiçbir şey kalmazdı. İpler İran’ın elindeymiş sanılsa bile gerçek aktör Rusya idi. Dünyayı onarılması güç bir felakete sürükleyecek bu senaryodan Rusya hiç etkilenmeyecek hatta büyük ölçüde karlı çıkabilecekti. Olay bir kar-zarar hesabını da aşıyor varlık yokluk anlamını taşıyordu.

Rusya böyle bir kaosu istiyor denemezdi ama kozlarını masaya sermiş pazarlık etmeyi bekliyordu. Karşılığında talep edeceklerinin az olmayacağı tahmin edilebilirdi.

Bu büyük satrancın taraflarını tahmin etmek sanıldığı kadar kolay değildi. Acaba oyun ABD ile Rusya arasında mıydı yoksa ikisi başka bir güce karşı ortak mı hareket ediyordu? İran’ın tavrı kendi iç dinamiklerinin bir eseri miydi, yani seçimlerden Ahmedinecad’ın çıkması öngörülmemiş miydi? Rafsanca’ni kazansaydı böyle bir durumla karşılaşılmaz ve İran’ın renkli Soros devrimlerinden birini yaşayacağı için küresel sermaye ile uyumlu bir politika izler ve bugünkü kriz ortaya çıkmaz mıydı?

Ben komploculuk iddialarına muhatap olmayı göze alarak ABD ile Rusya’nın ortak hareket ettiğini, yeni bir dengenin bu iki güç arasında kurulacağını düşünüyorum. İran’ın bu tehdidinin en çok Avrupa, Çin ve diğer Uzakdoğu ülkelerini tedirgin edeceğini, küreselcilerin güçlerinin bir anlamının olmadığını göstereceğini zannediyorum.

Herhangi bir denge oluşturulduğu zaman bu sadece günün yöneticilerinin karar ve niyetlerine bağlı olarak ayakta kalmaz. Bu dengenin sürmesini sağlayacak maddi yapılar oluşturulur. Ben önümüzdeki günler için kendi senaryomu yazacağım. Beğenmeyenler başka şeyler söyleyebilir ve rakamları alt alta sıralayarak trend analizleri yapar, enflasyon ve büyüme tahminlerine dayanarak geleceği tahmin edebilir.

Tüm Ortadoğu’nun bir yangın yerine çevrileceğine dair güçlü işaretler verilecek ve genel bir ekonomik çöküşün sinyalleri hissedilecektir. ABD, İran’ı vurursa misillemenin petrol akışını durdurmak olacağı izlenimi yaratılacaktır. Türkiye’nin Batı safında yer alması halinde, askeri gücünü kullanarak, kaosu sınırlayacağı düşünülecek ama onun tavrında bir netlik olmayacaktır.

Avrupa, Çin ve küreselciler masadaki kozlara bakarak yeni kurulacak dengeye razı olacak ve alternatif enerji kaynakları devreye girinceye kadar petrolün kontrolü ABD ve Rusya’ya bırakılacaktır. Bu Avrupa’nın güç dengesinde taraf olmayacağı anlamına gelecek dağılmış bir Avrupa bu iki tarafın yanında yer alacaktır. Uzakdoğu ekonomik olarak tecrit edilecek, küresel sermayenin desteği ve pazarlarının sınırlandırılması nedeniyle ekonomik gerileme yaşayacaktır.

Bunların bir senaryo olduğunu düşünebilir ve dünya borsalarının Türkiye’ye etkilerinin çok daha önemli olduğunu söyleyebilirsiniz.

İyibilgi haber merkezi

Bu haber 338 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,069 µs