En Sıcak Konular

İnönü'yü ölümden kim kurtardı?

0 0 0000 00:00 tsi
İnönü'yü ölümden kim kurtardı? Okul kitaplarına, ansiklopedilere bakarsanız, "Atatürk'ten sonra İnönü cumhurbaşkanı seçilmiştir" cümlesini okursunuz; sanki doğal, basit, sancısız bir olaymışçasına... Ancak gerçek böyle değildir. Atatürk'ün ölümü yaklaşırken, Çankaya'ya çıkmasın di

Siyaset bilimciler Atatürk'ün 10 Kasım 1938'deki ölümünün ardından İnönü'nün Köşk'e çıkış sürecini anlatırken genellikle bir yıl önceye uzanır. Peki 1937'de şartlar nasıldı?

Bir yanda karizmatik, yaratıcı, gelenekkırıcı bir lider: Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal... Diğer yanda, bürokratik zihniyetli, kuralcı, titiz bir devlet adamı: Başbakan İsmet İnönü... Atatürk'ün ünlü sofrasında alınan kararlar ertesi gün İnönü'ye iletiliyor, Başbakan da uygun ve mümkün olanları uyguluyordu. Ancak işler rayından çıkmaya başlamıştı. Garip fikirlerde ısrar edilmesi ve Atatürk'ün, çalıştığı kişilere karışması hiyerarşiye önem veren İnönü'nün canını sıkıyordu.

Atatürk de İnönü'nün ekonomideki 'yumuşak devletçilik' politikasıdan şikâyet etmeye başlamış, hatta İş Bankası'nın kurucusu Celal Bayar'ı iktisat vekilliğine getirmişti. Atatürk ayrıca İnönü'nün seçtiği bakanları beceriksizlik ve tembellikle suçluyordu. Ve ipler 1937'nin Eylül ayında koptu.

İnönü'yü kim kurtardı?


Bakanlarıyla birlikte sofraya davet edilen İnönü, önce Anadolu Kulübü'ne uğrayarak "on dakikada üç viski yuvarladı." Köşk'te vereceği kavgaya hazırlanıyordu. Gerçekten de İnönü'nün sözünü sakınmadan konuşması, Atatürk'ün çevresindeki kişileri suçlaması ve daha da ileri giderek "Emirlerinizi hep sofrada mı alacağız" demesi bardağı taşıran damla oldu.

20 Eylül 1937'de İnönü'nün yerine önce vekaleten, sonra asaleten Celal Bayar atandı. Ve zaman hızla aktı. Atatürk, 1938'de iyice hastalandı. Liderin ölümü yaklaşırken, bazıları Cumhurbaşkanlığı hesaplarına ve tezgâhlarına çoktan başlamıştı. Şimdi gelin dönemin başrol oyuncularının, Atatürk, Dolmabahçe Sarayı'nda hasta yatarken neler yaptığına bakalım:

* İçişleri Bakanı Şükrü Kaya ile birlikte hareket eden Dışişleri Bakanı Tevfik Rüştü Aras, İnönü'yü Washington'a büyükelçi yapmak üzere uğraşmış ancak başarılı olamamıştı. Eğer İnönü, büyükelçi olsaydı milletvekilliğini yitirecek ve 1924 Anayasası'na göre cumhurbaşkanı seçilemeyecekti.

* İnönü, İstanbul'a giderek Atatürk'ü 'son bir kez' görmek istiyordu. Bunu bilen Şükrü Kaya, kasım başında İnönü'yü yolculuğa ikna etmişti. Hatta trende yer ayırtılmış, bavullar yerleştirilmişti. Ancak başta eski bakanlardan Refik Saydam olmak üzere İnönü'nün yakın çevresi buna karşı çıktı.
Saydam, "Paşam sizi öldürecekler. Ancak beni çiğneyerek gidebilirsiniz..." diyerek İnönü'yü engellemişti.

Eski Sinop milletvekili, bir ara Atatürk'ün çevresindeki "mutat zevattan" olan, ancak metresini öldürdüğü için gözden düşen Recep Zühtü'nün İnönü'yü öldüreceği kulaktan kulağa dolaşmaktaydı. İnönü, hatıra defterine, İstanbul'a gitmekten vazgeçtiğinde Şükrü Kaya'nın çok bozulduğu notunu düşmüştü.

* Şükrü Kaya, Meclis'in İnönü'den yana olduğunu biliyordu. Bu nedenle genel seçim yapılması ve cumhurbaşkanını yeni Meclis'in seçmesi için uğraştı ancak başarılı olamadı.

* Şükrü Kaya ile Tevfik Rüştü Aras, Meclis Başkanı Abdülhalik Renda'yı İstanbul'a çağırarak Cumhurbaşkanlığı'na adaylığını koymasını istedi. Ancak Renda bunu kesin bir dille reddetti. Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Hasan Rıza Soyak da ortalığı karıştıran bir iddiada bulundu: 5 Eylül günü vasiyetnamesini hazırlayan Atatürk, özel konuşmasında Soyak'a, İnönü'nün değil, Mareşal Fevzi Çakmak'ın cumhurbaşkanı olmasını daha doğru bulduğunu belirtmişti.

Sahte gazete iddiası


Bu konuda ilginç bir iddia daha vardır: Atatürk vasiyetinde İnönü'ye değil, onun oğullarına bir şeyler bırakmıştı. Acaba niye? Yoksa Atatürk'e bir ara çok hasta olan İnönü'nün öldüğü mü söylenmiştir? (Not: Bir iddiaya göre Atatürk'e, İnönü'nün ölüm haberini veren sahte bir gazete gösterilmiştir!)

Emre Aköz/ Sabah



Bu haber 328 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,622 µs