Bağımsız Kürdistan mümkün ama...

0 0 0000 00:00 tsi
Yakın tarihe damgasını vuran Amerikan eski Dışişleri Bakanı Henry Kissinger: Kuzey Irak'ta bağımsız bir Kürt devletinin kurulması mümkün. Ancak Türkiye bu duruma seyirci kalmaz. Bölgenin istikrarı için bölünmemiş bir Irak şart...

Amerikan dış politikasının mimarlarından Henry Kissinger, Kuzey Irak'tan İran'a, Orta Doğu'daki gelişmelerden Kıbrıs sorununa kadar gündemdeki olayları değerlendirdi. ABD-Avrupa-Japonya arasındaki siyasi ve ekonomik ilişkilerin daha da geliştirilmesini hedefleyen, dünyanın önde gelen liderlerinin üye olduğu Trilateral Commission (Üçlü Komisyon) toplantısına katılmak için Brüksel'e gelen Kissinger, "Bağımsız Kürdistan" isteyen Kürt gruplara uyarılarda bulundu.

Kuzey Irak'ta bağımsız bir Kürt devleti kurulmasının mümkün olduğunu söyleyen Kissinger, Türkiye'nin ise böyle bir duruma seyirci kalmayıp müdahale edebileceğinin altını çizdi. Bölgenin istikrarı için arzu edilenin merkezi idareyle yönetilen bölünmemiş bir Irak olduğunu vurgulayan Kissinger, konuyla ilgili tüm tarafları 'birleşik bir Irak' için çalışmaya çağırdı. Kissinger, bağımsızlık isteklerini yüksek sesle dile getirmeye başlayan Kürt gruplara da Türkiye'nin duruma seyirci kalmayacağı mesajını verdi.

IRAK'TA YENİ DÜŞMAN İSTEMİYORUZ

Kuzey Irak'ta bağımsız bir devletin bölge istikrarı için sorun yaratacağına işaret eden Kissinger, PKK ile mücadelede Amerika'nın yapacağı katkı konusunda konuşmaktan ise kaçındı. Kissinger "O bölgede yeni düşmanlar istemiyoruz" diyerek, ABD'nin Irak'ta PKK'ya yönelik askeri bir operasyona yanaşmayacağı mesajı verdi. ABD askerlerinin bölgeden çekilmesi ile ilgili öneriler hazırlayan Irak Çalışma Grubu'nun Suriye ve İran'la diplomatik ilişkiler kurulması kararına katılmadığını belirten Kissinger, "Irak'a komşu ülkeler platformu gibi toplantılarda konunun tartışılmasının en iyi yol olduğuna inanıyorum. Ardından daha geniş bölge toplantısı olmalı. İkili diplomatik arayışlar sonrası için düşünülebilir" dedi.

ABD, İRAN'I VURMAK İSTEMİYOR

Henry Kissinger, her geçen gün bir yenisi eklenen ABD'nin İran'a yönelik olası operasyon senaryolarıyla ilgili olarak şunları kaydetti: "Amerika'da hiç kimse İran'a yönelik askeri bir operasyon düzenlenmesini istemiyor. Önümüzde iki önemli sorun var; nükleer problem ile Orta Doğu'daki kaos ve terörizm. İdeal çözüm bu iki sorunun da müzakerelerle sonlandırılmasıdır. ABD hükümeti herhangi bir askeri operasyon için fırsat kollamadığını oldukça net bir şekilde ifade etti. Şu anda müzakerelerin önemi vurgulanmalı. Ama asla vurmayacağız demek de akılcı değil." İran'da diplomasi yolunun denenmesini isteyen Kissinger, nükleer silaha sahip ülkelerin de silahsızlanma konusunda katkıda bulunmaları gerektiğinin altını çizdi. Kissenger, Ekim ayı sonunda bir konferans düzenleyeceklerini belirterek, bu toplantıya kadar nükleer silaha sahip ülkelerden pozisyon belgelerini hazırlamalarını beklediklerini söyledi.

Ecevit'le yaptığım tüm gizli görüşmeler basına sızdırıldı

Kıbrıs Barış Harekatı sırasında ABD Dışişleri Bakanı olarak görev yapan Kissinger, dönemin Başbakanı Bülent Ecevit'e adaya yapılacak çıkarma için onay verdiği yönündeki spekülasyonları reddederken, gizli görüşmelerin kamuoyuna aktarılmasını yadırgadığını kaydetti. Henry Kissinger, "Ecevit ile yaptığım tüm telefon görüşmelerinin içeriğinin basına yansıtılmasını çok ilginç buluyorum. Bu konuşmalardan herkes yeşil ışık yakıp yakmadığımla ilgili kendi sonucunu çıkarabilir. Ancak çıkarma Türk hükümetinin kararıydı. Ankara bizden operasyon öncesinde tam bir izin istemedi. Çıkarmanın ardından barışçıl bir çözüm bulmak ve Sovyetler'in çok güçlü olduğu bir sırada NATO üyelerini bir arada tutmak bizim sorumluluğumuzdu. O dönemde Yunanistan ve Türkiye arasında bir kriz istediğimizi söyleyenleri gülünç buluyorum" değerlendirmesinde bulundu.

Yakın tarihe yön veren bir isim

Henry Kissinger, 84 yıllık yaşamında yakın tarihin en önemli olaylarına sadece tanıklık eden değil, yön veren bir isim. ABD Ulusal Güvenlik Danışmanlığı ve Dışişleri Bakanlığı yaptığı yıllarda, Vietnam Savaşı'ndan Kıbrıs Barış Harekatı'na, Şili ve Arjantin darbelerinden, Rusya ile ABD'nin silahsızlanma anlaşmalarına kadar tarih kitaplarına geçen tüm olaylarda önemli roller üstlendi. Almanya doğumlu Kissinger'ın parlak diplomasi kariyerinin belki de ilk adımı İkinci Dünya Savaşı'nın ardından Gestapo ajanlarının yakalanması için Amerikan hükümetine yaptığı çevirmenlik işi oldu. Kissinger'ın dış politikada üstlendiği roller soğuk savaş yıllarında giderek arttı. Neredeyse tüm Nixon kabinesinin istifasıyla sonuçlanan Watergate skandalında yönetim içinde "temiz" kalmayı başaran nadir isimler arasında yer aldı. Vietnam'da ateşkes ve Amerikan askerlerinin çekilmesine yaptığı katkı nedeniyle 1973'te Nobel Barış Ödülü'ne layık görüldü. Anti-komünist askeri diktatörlüklerle yakın ilişki kurulmasından yana olan Kissenger, Şili siyasetine gizli müdahaleyi onaylarken, Arjantin'deki askeri darbeyi teşvik etmekle suçlandı. Arap-İsrail savaşları sırasında "adım adım siyaset" politikasına uygun olarak bölgede mekik diplomasisi yaptı.

Yenişafak

Bu haber 233 defa okundu.