Baykal'dan AKP'ye ''Yalnızsın''

27 Nisan 2010 14:54 tsi
Baykal'ın, gündeminde et ithalatı, bedelli askerlik, Van'daki saldırı, Ermenistan protokolleri ve Anayasa değişikliği vardı.

Baykal'ın konuşmalarından satır başları

Son haftada birden bire gündeme gelen et fiyatları ile ilgili gündeme dikkat çekiyorum. Türkiye yanlış bir hayvancılık politikası uyguluyor. Geldiğimiz noktada çarpıcı tablolar ortaya çıktı. Et fiyatlarında bir arayış hükümette kendini gösterdi. Bu konunun anlık tedbirlerle çözülmeyeceği görülmelidir. Son dönemde et roket gibi fırladı. Bu üzüntü verici bir tablodur ama politikanın sonucudur.

Türkiye uzun zamandır AKP'nin tarımıhayvanlığı önemsemeyen tutumunun sonucunda buraya geldi. Türkiye'nin hayvan varlığı tahrif olmuştur.Hayvancılık karlı olmadan çıktı. Nüfus iki katına çıktı. Hayvan varlığı geriledi. Herkes battı. Borlarını ödeyemedi. Tam bir preişanlık ortaya çıktı. Et fiyatı yükseldi Et Balık ithalatla görevlendirdi. Bu sonuç kalıcı çözüm getirmeyecektir. Sorunun çözümü için et ithalatını yöntem kabul etmek Türkiye'yi daha büyük sorunlarla yüz yüze bırakmaktır. Önemli olan destekleme politikası ilan etmektir.

Hayvancılığa en büyük darbeyi ithalatla vuracaksın. AKP'nin izlediği yanlış politika ortaya çıkınca daha kötü bir icraatı ortaya koymaktadır. İthalat yapılacaksa canlı hayvan ithal edilmeli ve besiciler desteklenmelidir.Besicileri kurtarmak beslemek için kurulan Et Balık şimdi batırmak için seferber oldu.

Bedelli Askerlik

Bir diğer konu da bedelli askerlik konusudur. Bu konu ısrarla gündeme gelir. Bu konuda özellikle bu sene hükümet tarafından bir çözüme bağlama imkanı var yaklaşımı sergilediğine şahit olduk. Sen Başbakan'sın bunu biliyorsun. Bu kadar hassas bir konuda millete umut vermenin devlet adamlığı ile bağdaşır tarafı var mı? Şimdi mi öğrendin olmayacağını daha önce bilmiyor muydun? Bu da iktidarın siyaseti tarafından ilginç oldu.

Van'daki Saldırı

Bir diğer konu da Van'daki saldırı oldu. Biz organize bir hareket olduğunu, halkın böyle bir tavır göstermediğini biliyorduk. Kongreye yaklaşılan yerde mevzilenmiş koli koli yumurtalı taşlı saldırıları gördük. Emniyet güçleri de var. Tam tersine emniyet yürüyerek gidin diyor. Emniyet uyarı olarak yapıyor. yaşanan bu. Bunda Akpl'iler var dedik. Hükümet aldırmadı işi hafife almaya kalkıştı. Biz bunun yanlış olduğunu ve sorumluların Ankara'da bulunduğunu söyledik. Fotoğraflar belgeler ortaya konuldu.

Samsun'da üzücü bir olay yaşandı. Bir terör olayı yaşandı. Polis aracına saldırı ve iki polisin öldürülmesi. Ardından Bakana bir saldırı yapıldı. Hükümet ancak Kayseri'deki yumruktan sonra olayın farkına varmaya başladı. Hükümet bu işleri dürüstlükle açıkca ortaya koymaya çalışırken CHP'nin hukuka saygılı değerlendirmesi ile bizi başbaşa bıraktılar. Sonra çıktı hükümet yetkilileri biz görüyoruz, dedi.

Ortada iki şehit var bunların değerlendirilmesi yapılmadı. CHP'nin yaşadığı olayı hiçbir şekilde abartıp çarpıtmadığı tam bir ağırbaşlılık ve olgunlukla ortaya koyduğu ortaya çıktı. CHP ne söylerse doğru söyler

Ermenistan Protokolleri

Ermenistan bir süre önce bir açıklama yapıp dedi ki biz bu protokolleri durduruyoruz. Türkiye'ye bir baskı olarak algılandı. Bu süreçte Ermenistan'da Türkiye'ye karşı gösteriler yapıldı. Bayrağımız yakıldı. başbakan cumhurbaşkanının posterleri yakıldı. Ermeni açılımı politikasının bizi getirdiği nokta budur. komşularla sıfır ihtilaf projesiyle yola çıkan hükümete tüm uyarıları yaptık.

Bunun yanlışlarını her vesile ile ifade ettik. Elbette biz Ermenistan ile dostluk içerisinde yaşamak isteriz. Biz istemediğimiz için değil böyle bir davranışın gereklerini Ermenistan olarka gerçekleştiremeyecekleri için istemedik. 1993'te biz Azerbeycan topraklarının işgali sonrası biz sınırı kapatıyoruz dedik. Tüm hükümetler kapatmayı sürdürdü. Böyle bir tabloda Türkiye sanki biz Ermenistan'la kendimiz ilişki kesmişiz gibi protokolü imzalarsak yanlış yaparız. Protokolde ne işgal ile ilgili bir madde temenni ya da tespit yok. o zaman dedik yapmayın imzalamayın...Ermeni açılımı diğer açılımlar gibi fiyaskoya dönmüştür.

Değerli arkadaşlarım Başbakan'ın açıklamaları Dışişleri esefle karşıladı. ABD'nin bu konuda takınacağı tavırda da mı koordinasyonun yok. Başbakan iç politika yapacağım diye durum düzeliyor mesajı vermesi lazım. Gerçekler buna elverişli olmadığı halde Obama'nın avukatlığını yapıyor halbuki biz Türkiye'nin dünyaya karşı avukatlığını yapmasını isteriz.

ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ

Parlemento işi gücü bıraktı. Diplomatik sosyal olayları unuttu. Başka işimiz gücümüz yok diye AKP'nin porjesi olarak Anayasa değişikliğini ortaya koydu. Düzenlenen yemekli toplantılar. Kavgalar sürtüşmeler. TBMM'nin onuruna şerefine uymayan bir biçim dayatılmıştır. Bu parlementonun hali Türkiye'nin endişesidir. Bu şekilde pişirilmiş bir aşı milletimiz nasıl yiyecek. Bundan ortaya çıkan sonuç milletin ne hayrana olacak.

Bu tablo içerisinde Anaysa değişikliği görüşmeleri 1.'nin osn aşamasına geldi. Bu arada çeşitli tartışmaları ortaya çıktı. Maddelerin içeriginin de ayrıntısı ortaya çıktı. Dünya modeli Avrupa'da böyle söylemleri çökmüştür. Müzakerelerin en başında başlayan yanlışlar bazı AKP'lilerin de imzalarıyla konserve imza listeleri ile sunulduğu belli bir sayıya ulaşılması halinde ciddiye alabileceği, yeniden iş yapılıp getirilmiş. Yani her aşamada bir yanlışlık çarpıklık paçalardan aka aka geldi. Bugün gelinen noktada bu değişiklik projesi ihtiyaca cevap verecek proje değildir. Bunun yanında hiç ki,mse yoktur. Bu bir AKP projesidir. Burada Türkiye'nin saygın kurumlarının hiçbirisi yoktur. Sadece kim vardır AKP vardır. Kime yaptırmış AKP'ye yaptırmış. Bu görüldü. Bu Türkiye'nin değil RTE'nin anayasasıdır. TC anayasası değil RTE'nin anayasasıdır.

Meclis basit çoğunlukla 3'ünün birden seçiyor ya yargıtay seçeceği üyerleri birden seçecek. Yani üyeler Erdoğan tarafından seçilecek.

Birinci tur bitmeden Anayasa projesi siyaseten çürümüştür. Yanında kimse yok. Millet olmadan değiştiriyorsun olmaz. yavaş yavaş sayısal tablo da bir anlam taşıyor. 19 kişiye bir yönetici bağımsızların peşine vekiller takıp oylamayı kontrol altına alacağım uyar mı? Giderek iş sıkıntıya giriyor. Giderek yalnızlaşıyoruz. AKP 'de bu durumdan rahatsız olanları görüyorum.

Bu haber 518 defa okundu.