En Sıcak Konular

Gelecek “veri zekalı” Coni’lerin!

0 0 0000 00:00 tsi
Gelecek “veri zekalı” Coni’lerin! Johnny Mnemonic filminin kahramanı, beynine bilgisayar parçaları yerleştirilmiş bir “veri nakliyecisini” canlandırıyordu. Uzmanlar, bu “filmin” ileride gerçek olabileceğini iddia ediyor. iyibilgi uyarıyor: Beyninizi işgalden koruyu

Mark Earley’in raidersnewsnetwork.com sitesindeki yazısına göre, Johnny Mnemonic filmindeki senaryo 2035 yılında gerçek olacak.

Earley’in yazdıkları özetle şöyle:

Gelecek çok “Johnny Mnemonic” olacak!

Johnny Mnemonic filminde kahraman, beynine bilgisayar parçaları yerleştirilmiş bir veri nakliyecisiydi. Beynindeki bu değişiklikle para kazanıyordu ama kazandıkları karşılığında çocukluk hatıralarından olmuştu. Bu hatırasızlık durumu, onu mesafeli ve soğuk bir insan haline getirdi - başka bir ifadeyle insanlığından eksiltti.

Bu bilim-kurgu senaryo çok yakında bilimin bir gerçeği haline gelebilir.

Ünlü bilgisayar bilimcisi Ray Kurzweil buna inanıyor. Hemispheres Dergisi’nde yayınlanan bir söyleşisinde insan-makine hibritlerinin sıradan bir hale geleceğini söylüyor. Kurzweil, 20 sene içinde “biyolojik zeka”dan daha güçlü olacak “biyolojik olmayan makine zekası”na sahip olacağımızı iddia ediyor. Kurzweil’a göre, bu durum insanlar için tek seçenek bırakacak: teknolojiyle birleşmek. Kurzweil  “2035 yılında vücudunun içinde ‘biyolojik olmayan makine zekası’ eklenmemiş tek insan bulamayacaksınız. İnsan zekasının gücünü bilgisayar zekasının hız, saklama, hafıza gibi güçleriyle birleştireceğiz” diyor.

Hepimiz beynimize yüklenecek “upgrade”ler için kuyruğu girmeden önce, Kurzweil’ın senaryosundaki çatlaklara dikkat çekmek gerekli. Birincisi, tarif ettiği modelin zorluğunu görmezden geliyor. İnsan beyni üzerinde tersine mühendislik yapmak öyle kolay bir iş olmasa gerek...

Bu tür görmezden gelmelere alışığız aslında. Benim çocukluğumda 21. yüzyılda havada uçan arabalar olacağı söylenirdi. Yıl 2007 ama hala ortalıkta uçan araba yok...

Uçan arabaları tasarlamak bile, Kurzweil’ın tarif ettiği hibrit beyinleri oluşturmaktan çok daha kolay bir iş.

Fakat sorun, yapılabilir olması değil, başka bir şey. “Yapmalı mıyız?” Felsefeci Peter Augustine Lawler, gittikçe daha çok Amerikalı için mutluluk arayışının “kendilerine Allah vergisi olan vücutlarını” reddetmek anlamına geldiğini ifade ediyor.

Daha açık ifade etmek gerekirse, bu vücutlarla ilişkilendirdiğimiz kısıtlamaları reddediyoruz. Estetik cerrahinin, ergenler arasında bile, sıradan bir olay haline geldiği bir kültürde, “bilgisayar gibi hafıza” fikrinin çekici bulunmasına şaşırmamak gerekli.

Fakat, Lawler’ın bize hatırlattığı gibi, bu tür “gelişme”lerin bir bedeli var! Ölümlü oluşumuz da dahil olmak üzere, kısıtlarımız, bariz biçimde bizi insan yapan özelliklerimiz. Sanat, felsefe, ahlak hep kısıtlarımızla uğraşmaktan kaynaklanıyor. Bunları hayatımızdan çıkarırsak, sonuç ütopya olmayacaktır; hissiz bir ruhsuzluk olacaktır belki de.

Yanı sıra, insanların unutma kapasitesi – en azından hafızamızı bulanıklaştırmamız- bağışlama gibi şeyleri mümkün hale getiriyor. Başınıza gelen her şeyi bilgisayar hafızasıyla hatırlamak ister miydiniz? Başınıza gelen her kötü olayı yaşadığınız anki berraklığıyla hatırlamak ister miydiniz? Ben istemezdim. İşte bu, hibritleşmiş beyin senaryosuyla bize sunulan gelecek...

Teknoloji senaristlerinin söyledikleri gerçekleşirse hepimiz unutabilir olmayı isteyeceğiz.



Bu haber 470 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,494 µs