Nevruz’da Türkiye’yi bekleyenler…

0 0 0000 00:00 tsi
Yaklaşan Nevruz Bayramı öncesi güvenlik birimleri harekete geçirildi. Sebebi ise terör örgütünün Nevruz’u fırsat bilerek kimi girişimlerde bulunacağı istihbaratının alınmış olması. Peki, Nevruz’da Türkiye’yi ne bekliyor? iyibilgi 21 Mart

21 Mart kapıda… Artık geriye sadece sekiz gün kaldı. Peki, sekiz gün sonra, Türkiye’de neler yaşanacak? Korkulan olacak mı? Terör örgütü istediğini elde edecek mi?

Bu soruların yanıtlarını vermeden önce, terör örgütünün 21 Mart’tan ne beklediğini ortaya koyalım: Uzmanlara göre terör örgütü Güneydoğu’daki etkisini gün geçtikçe kaybediyor. Bunun en önemli sebebi şüphesiz Türkiye’nin soruna bakışındaki değişim. Diğer yandan ise terör örgütünün ve Kürt siyasetinin bu değişime gerekli yanıtı verememesi, yani geride kalması. Türkiye, AB sürecinin sağladığı şemsiyeyi de başarılı bir şekilde kullanarak, kendi iç sosyal dinamiklerini rahatlatan önemli açılımlar yaptı. Dahası, MİT Müsteşarının ve eski MİT’çi Cevat Öneş’in ağzından çarpıcı değişiklik sinyali verdi. Bir zamanlar terörle dağda göğüs göğse çarpışmış Mehmet Ağar bile sorunun ortadan kalkması, bölgenin rahatlaması için önemli çıkışlar yaptı. Ancak ne örgüt ne de örgüt ile yakın ilişkide olduğu izlenimini veren DTP bu çıkışlara sağlıklı yanıtlar verdi. Onlar hala “af” ve benzeri taleplerini sürdürdüler. Bu kendilerini destekleyenlerde bile “ne oluyoruz” sorusunun ortaya çıkmasına neden oldu. Diyarbakır’da yapılan gösteriye katılımın azlığı bunun en önemli göstergelerinden biri.

İşte bu sebepten ötürü örgüt 21 Mart’ı kullanmak istiyor. Böylece yapılacak bir tahrikte güvenlik görevlilerinin aşırı güç kullanmasını sağlamak ve toplum ile devlet arasında örülen samimi bağları baltalamak istiyor. Bunu yapmak için de önce Öcalan’ın zehirlendiği iddiasıyla ortaya çıkıyor. Bir yandan da İstanbul’un çeşitli kentlerinde otobüs yakma faaliyetlerinde bulunuyor. Kısacası taban ve tavanı tahrik ediyor.

Peki, Türkiye’yi bu bir haftalık süreçte bekleyenler ne? Kısaca sıralayalım: a) Büyükşehirlerin varoşlarında kamu araçlarına saldırılar artabilir, güvenlik güçlerinden sert müdahale beklenebilir. b) Yine Büyükşehirlerin varoşlarında tahrik dozajı yüksek “etnik” çatışma çıkaracak kimi girişimlerde bulunulabilir. c) Güneydoğu’da kepenk indirme gibi eylemlere kalkışılabilir. Çıkacak en küçük arbedede “mağduriyet” duygusu yaratılmaya çalışılabilir. d) Çocuklar ve kadınlar yapılan etkinliklerde öne sürülebilir. e) 21 Mart’ta çıkarılacak taşkınlıklar ile Güneydoğu’da güvenlik güçleri ile, orta ve batı Anadolu’da ise güvenlik güçleri ve kimi siyasi parti üyeleri ile arbede çıkarılmak istenebilir.

Bunlar 21 Mart öncesi ve sırasında yaşanabilecek gerginliklerden bir kaçı. Peki, yapılan hesap tutacak mı? Aslında pek de öyle görünmüyor. Zira kimi aksi girişimlere rağmen, toplumda ciddi bir sükunetin var olduğu açık. Ne yapılmak istenirse istensin toplum istedikleri gibi çatışmacı bir tavır almıyor. Aksine; sürekli uzlaşıyor ve soğukkanlılığını koruyor. Bunun en son örneğini 8 Mart kadınlar gününde yaşadık. Tüm kriz senaristlerine rağmen 8 Mart kadınlar günü tüm doğallığıyla kutlandı. Hiçbir kargaşa çıkmaksızın. Emniyet teşkilatının aldığı önlemlere ve toplumun gösterdiği vakara bakıldığında 21 Mart senaryolarının da boşa çıkacağı anlaşılıyor. Ancak bu “karıştırıcı” uğraşlar bitecek mi? Elbette hayır… Kavga 1 Mayıs’a yönelecek.

iyibilgi.com

Bu haber 345 defa okundu.