Volkanın külleri AB ekonomisini çökertecek!

19 Nisan 2010 18:47 tsi
Uçuş yasağının günlük ekonomik maliyeti 150 milyar avro. Bu sadece havayolu şirketlerinin maliyeti. Dolaylı maliyetler de eklenince muazzam bir ekonomik yükten söz etmek herhalde yanlış olmaz. Zaten krizde olan Avrupa ekonomisi için bu yasağın yeni bir bü

(İyibilgi'nin notu: Yazar, volkanın külleri yüzünden konulan uçuş yasağının günlük maliyetini 150 milyar avro olarak belirtmiş olsa da, IATA'nın açıklamasında 200 milyon dolar olarak geçiyor.)

...

Atmosferi saran kül yığınının sağlığa herhangi bir zararı yok, ama öte yandan birçoklarının umduğu gibi, bahçelerde yetişen çiçeklere de bir faydası olmadığını öğrendik Avrupa’da.

Bilim insanlarının söylediğine göre, yaşadığımız muhteşem doğa olayının uzun vadeli tek etkisi, bu küller atmosferin en üst tabakasına yerleşeceğinden, önümüzdeki birkaç yıl boyunca tüm dünyada ısının bir ilâ iki derece düşmesi olacakmış.

Günlük güneşlik Berlin’de masmavi gökyüzüne bakıp, kül mül göremeyince, insanın pek de anlatılanlara inanası gelmiyor doğrusu.

Sadece ben değil, başkaları da inanmıyor anlaşılan. En başta da havayolu şirketleri inanmıyor.

Kül dalgası Avrupa’yı sardığından beri, neredeyse tüm kıtanın hava sahası kapatıldı. Normal koşullarda Avrupa çapında her gün yapılan 22 bin uçuşun sadece 5 bininin gerçekleştirilebildiğini haber veriyor Alman medyası. Kuzey ve Orta Avrupa tamamen uçaktan arındırılmış bölge durumunda.

Bir kısım çevreci seviniyor. “Bu sayede doğal çevre, her gün uçakların yaydığı atıkların yükünden birkaç gün için de olsa kurtuluyor. Doğa soluklanıyor” diyorlar.

Ama bu sevinci herkes paylaşamıyor.

Havayolu şirketleri birliği IATA’nın verdiği bilgilere göre, bu uçuş yasağının günlük ekonomik maliyeti 150 milyar avro. Bu sadece havayolu şirketlerinin maliyeti. Dolaylı maliyetler de eklenince muazzam bir ekonomik yükten söz etmek herhalde yanlış olmaz. Zaten krizde olan Avrupa ekonomisi için bu yasağın yeni bir büyük darbe olmasından korkuluyor.

Bu durumda havayolu şirketlerinin diken üstünde oturması, aşırı hassas olması anlaşılabilir.

Bu hassasiyet nedeniyle, yetkili makamları köşeye sıkıştıracak çalışmalara da başlamış görünüyorlar.

Birçok Avrupa havayolu şirketi, riskleri kendi üstlenerek, boş uçaklarını  kaldırıyor ve uçuş yasağının kalkmasının ardından gerekli olduklarını düşündükleri havaalanlarına getirip, park ediyor. Bir yandan da, yetkililerin “uçuşlar riskli” açıklamalarını test ediyorlar.

Örneğin Lufthansa, on uçağını sekiz bin metre yükseklikte uçurarak, Münih’ten Frankfurt’a getirdi. Şirket sözcüsü Klaus Walther, “Teknisyenlerimiz Frankfurt’ta uçakları inceledi. Ne kokpit camlarında, ne dış cephede, ne de motorlarda bir çizik bulabildiler” diyerek, uçuş yasağının gerekliliğini sorguladı.

AirBerlin Müdürü Joachim Hunold ise, “Hava sahası, sadece Londra’daki Yanardağ Külü Danışma Merkezi’nin bilgisayar simülasyonunun verilerine dayanılarak kapatıldı” diye şikâyet etti.

Hollanda havayolu şirketi KLM de uçaklarının 13 bin metreye kadar çıktığını ve bir şey olmadığını bildiriyor.

Ama zaten mesele, “ya olursa” sorusunun yanıtında yatıyor.

Ama yaşananlar, havayolu şirketlerini, gelecekte bu tür yasaklamalar yapılmadan önce güvenilir ölçümler gerçekleştirilmesini talep etmeye itiyor.

Alman Bild am Sonntag gazetesi, bırakın güvenilir ölçümü, herhangi bir ölçüm bile yapılmadığını ortaya çıkardı. Gazetenin araştırmalarına göre, Alman Hava ve Uzay Araştırmaları Merkezi’nin araştırma uçağı, gereken ölçümleri yapacak gereçler henüz uçağa yerleştirilmediğinden havalanamadı. Alman Ulaştırma Bakanı Peter Ramsauer’in açıklamasına göre, pazartesi akşam saatlerinden önce de havalanamayacak.

Yerden lazer destekli ölçümler de yapılamıyor. Çünkü altı  ölçüm istasyonundan, güneyde, Münih’te olanı hariç hepsi bakımda.

Diğer yandan İzlanda’daki Eyjafjallajökull buzulunun altındaki yanardağ kül saçmaya devam ediyor. Önümüzdeki haftalarda, hatta aylarda da aktif olmaya devam edecekmiş.

Geçtiğimiz hafta Afganistan’da öldürülen Alman askerlerinin cenazeleri kül nedeniyle İstanbul’da bekletiliyormuş. Alman Savunma Bakanı Karl-Theodor zu Guttenberg, cenazelerin Türkiye’de emin ellerde olduğunu söylüyor.

Ben de Berlin’de emin ellerdeyim. Ve bir gün mutlaka Şanghay’a gitmeyi de başaracağım. Hava sahası ebediyen kapalı kalacak değil ya.

Cem Sey / Taraf

Bu haber 915 defa okundu.