Kod adı Karakedi: O yazıyı kim yazdı?

The Economist dergisinde Başbakan Tayyip Erdoğan ile Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün arasına karakedi gireceği, Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı makamında gözü olduğu ve bu durumun iki ismi karşı karşıya getirebileceği yazıldı. (Bkz: Gül, Erdoğan'a meydan okumaya hazır mı?)Aslında uzun bir süredir kulaktan kulağa fısıldanan bu olasılık, The Economist’te yayınlanınca, medyanın da ilgisini çekti.

Ancak Erdoğan ve Gül’ün karşı karşıya gelebeileceğine ilişkin iddia yeni değil. İki isim Fazilet Partisi’nden koparak AK Parti’yi kurduğundan bu yana, eller tetikte sürekli Erdoğan ve Gül’ün bir yerde anlaşamayacağı ve bir şekilde karşı karşıya geleceği hesaplandı.

ERDOĞAN VS GÜL

Önce “ikisi anlaşamaz” dendi. Ancak aralarından su sızmadı. Ardından, Gül Başbakanken, “Koltuğu bırakıp da Erdoğan’a vermez” dendi. Ancak Gül, Erdoğan milletvekili seçilince koltuğu bırakıp dışişleri bakanı oldu. Cumhurbaşkanlığı seçimleri sırasında “Köşk’ü paylaşamayacaklar” dendi, ancak Erdoğan meclis kürsüsünden “cumhurbaşkanı adayımız Abdullahj Gül kardeşimizdir” dedi.

Sekiz yıl boyunca pek çok testen geçen ikili, şimdi yeni bir testle sınanıyor. Erdoğan’ın “2011’den sonra bir daha aday olmayacağım” şeklindeki sözleri Cumhurbaşkanı olmak istediğine yorulunca, bu kez ortaya “Abdullah Gül ne olacak” sorusu çıktı ve “kesin karşı karşıya gelecekler” yorumunu ortaya çıkardı.

Sekiz yıldır tüm testlerden başarıyla geçen ikilinin bu kez “dostlukta” sınıfta kalıp kalmayacağını zaman gösterecek. Ancak konumuz şu anda bu değil.

İRAN NÜKLEER KRİZİ

The Economist dünyanın en prestijli dergilerinden birisi. Derginin Türkiye temsilciliğini Türkiye’den bir isim yapıyor. Makaleleri o isim yazıyor ve makaleler imzasız yayınlanıyor.

Derginin Gül ve Erdoğan’la igili yazısı önemli. çünkü Türkiye’nin ABD’yle İran nükleer krizinde fikir ayrılığı yaşadığı günlere denk düşüyor.

Türkiye özellikle de Başbakan Erdoğan, İran’a yönelik bir operasyona şiddetle karşı çıkıyor. olası yaptırımların önündeki en önemli engel olarak duruyor. Bu yüzden ABD’de geçtiğimiz hafta yapılan zirve önemliydi. Ancak bu zirvede de Erdoğan ve ekibi ikna edilemedi. Bununla da kalınmadı. Erdoğan, Brezilya Devlet Başkanı Luna Da Silva’yla nükleer krizi diplomatik yollardan çözmek için aternatif formüller üzerinde çalışmaya başladı.

Türkiye’nin, yani Erdoğan’ın, İran ve Ermenistan konsuundaki tutumu nedeniyle ABD’de bazı kesimlerde rahatsızlık olduğu biliniyor. İyibilgi’nin kulağına uzun bir süredir, Washington’da bazı kesimlerin Erdoğan’ın ısrarı sürerse “alternatif isimler üzerinde hesap yapma” stratejisi üzerinde çalıştığı bilgileri geliyordu.

ALTERNATİF ARAYIŞI

Ancak Türkiye içinde Erdoğan’a alternatif siyasetçi bulunamıyor. Çünkü “muhalifim” diyenlerin hiçbirisinin toplumsal tabanı ve Erdoğan’la mücadele edecek karizması bulunmuyor.

Geriye bir tek isim kalıyor. O da Abdullah Gül...

Zira onlara göre Gül hem Erdoğan’a alternatif olablir, hem de ikisinin yapacağı mücadeleden her ikisi de ciddi zarar görür, başka isimler için yen fırsatlar doğabilir.

Economist’teki yazıyı dikkatle okuyun... Gül’ü tanımlarken nelerden bahsettikleri, örneğin Gül’ün batılıar için ne kadar ılımlı bir isim olduğu vurgusu dikkatinizden kaçmayacak.

Bu madalyonun bir yüzü...

PKK'NIN GÖR DEDİĞİ

Öteki yüzünde PKK elebaşlarından Karayılan’la yapılan röportaj bulunyor. Karayılan röportajı oldukça önemli. çünkü PKK içindeki parçalanmayı ortaya koyuyor. Karayılan 7 askerin şehit olduğu Reşadiye saldırısıyla ilgili “ne olduğunu biz de anlamadık, PKK içinde kontrol edemediğimiz isimler yaptı” diye konuşuyor. Buraya kadar sorun yok. Ancak karayılan’ın verdiği şu mesaj çok önemli: Reşadiye saldırısını İran’ın desteklediği ekip yaptı.

Röportajı yapan isim Karayılan’ın verdiği bu bilgiden yola çıkarak Kuzey Iraklı ve batıı kaynaklarıyla konuştuğunu, kaynaklarının Reşadiye saldırısıyla ilgili aynı hedefi gösterdiğini söylüyor: İran destekeli PKK’lılar yaptı.

Türkiye, İran nükleer krizinde elini taşın altına koyarak olası bir felaketten bölgeyi uzak tutmaya çalışırken "PKK'nın" bu hamlesi manidar...

Bu da madalyonun ikinci yüzü...

YAPBOZ TAMAMLANDI

Şimdi bu iki yüzü birleştirelim:

İran konusunda hükümet ayak sürüyor, Erdoğan’ın karşısına Gül alternatif olarak çıkarılıyor.

Aynı zamanda hain saldırının arkasında iran olduğu tezi işleniyor.

Peki bu iki tezi kim işliyor?

Economist’teki yazıyı kaleme alan Amberin Zaman... Karayılan’la Habertürk’teki röportajı yapan da Amberin Zaman...

Şimdi, yapboz tamamlandı mı?

www.iyibilgi.com özel