En Sıcak Konular

Son teklifin ne?

17 Nisan 2010 09:58 tsi
Son teklifin ne? Meclis'te mücadele kızışıyor.

Öncelikle şunu söyleyelim ki, Meclis’te mücadele kızışıyor.
Nereden mi anlıyoruz? Başbakan Tayyip Erdoğan’ın bütün bakan ve milletvekillerinden Anayasa değişiklik oylamasının sonuna dek Ankara’da kalmasını istediğini, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’a dayandırarak duyurmuştuk. Dün AK Parti cephesinde bu olağanüstü hal uygulaması -deyim yerindeyse sıkıyönetime dönüştürüldü.

Dünden itibaren bakan ve milletvekillerinden beklenen, acil durumlar dışında Meclis binasından ayrılmamaları. Enerji Bakanı Taner Yıldız dün Bosna-Hersek’li muhatabını Meclis’te kabul etti. Telefonla konuştuğum bir başka bakan, önümüzdeki hafta birkaç yabancı konuğu olduğundan söz ederek, ‘Artık ne yapalım, ya Meclis çalışmasından yarım saat izin alıp makama gideceğim, ya da Meclis’te görüşeceğim’ dedi.

Başbakan ‘Anayasa değişikliği sıkıyönetimi’nin işareti sayılmak üzere Bakanlar Kurulu’nu daha önce rastlanmadık şekilde 18 Nisan Pazar gününe, Grup toplantısını da değişikliklerin Meclis Genel Kurulu’na gelmesine birkaç saat kala, 19 Nisan’a koymuştu. Son bilgiler, Erdoğan’ın Anayasa değişikliği oylamaları boyunca ‘olabildiğince’ Başbakanlık’taki değil, Meclis’teki makamında çalışacağı yönünde.

Bütün bu önlemlerin bir amacı var: AK Parti referandum için gerekli olan 330 oyun altına düşmek endişesi yaşıyor. Meclis’te 335 sandalyesi olan AK Parti en azından referandumu garantiye almak için her imkânı deneyecek; Meclis’i biraz izleyenler bunu görebiliyor.

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, ‘CHP ve MHP’de de en az 20-25 fire olur’ tahmininde bulunuyor, diğer Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek  “CHP bu işin halka gitmesini istemiyor” diyor, ama AK Parti de dikensiz gül bahçesi değil.

Fehmi Koru dün Yeni Şafak’ta Taha Kıvanç adıyla AK Parti içinde Anayasa oylamasına nazaran durumu 1 Mart 2003’teki Irak tezkeresiyle karşılaştırıp, fire endişesinin boşuna olmadığını yazdı. Koru bunu 1 Mart’ta da yazmıştı. (O zaman bu fikri savunan bir de Ruşen Çakır vardı; ben ihtimal vermiyordum, onlar haklı çıktı.) Ciddiye almak lazım, anlaşılan Erdoğan alıyor.

Çiçek: Baykal ciddi teklifle gelsin
CHP lideri Deniz Baykal’ın ‘Erdoğan ya samimiyetime inanmadı, blöf yaptığımı sandı, ya da Bülent Arınç gibi fanatikler devreye girdi. Gel bu işi bitirelim’ sözleri Akşam’da İsmail Küçükkaya imzasıyla yayımladı. Baykal öğle saatlerinde bir de basın toplantısı yaparak, ‘Ben samimiyim, pazartesiye kadar da yeni tekliflere açığım’ mesajı verdi.

Bu açıklama ardından konuştuğum Çiçek ise yine kendi görüşü olarak şunları söyledi:

* “Sayın Baykal’ın en son teklifi ne? Onu anlamış değilim ki? Önce Bu Meclis’in Anayasa yapamayacağını söyledi. Sonra bu parti yapamaz, laiklik karşıtı dedi. Taslağı sunmak istedik, kapağını açmayız dedi. Ardından Cumhurbaşkanı’nı Anayasal sınırın dışına çekmeye çalıştı. Şimdi 3 konuyu ayıralım, bunlara dokunmayın diyor.

* Bize 20 sayfalık muhalefet şerhi verdiler; taslağı hem usul, hem esas açısından Anayasa’ya aykırı bulduklarını söylediler. Madem yaptığımız yanlıştı, şimdi CHP ile el sıkışırsak o Anayasal sakıncalar ortadan kalkacak mı? Anayasa’ya uygunluk makamı CHP değil ki.

* Öte yandan, yargı ve parti kapatmalarla ilgili konuları seçim sonrasına bırakalım diyor. Bunları yapmak yanlışsa, bu yanlışlar seçim sonrası mı düzelecek? Doğruysa, şimdi yapalım. Baykal ‘samimiyiz’ diyor. Bunlar derunî konular; kimseye samimiyet testi yapacak değiliz. Ama Baykal adım atmıyor. Ayağını kaldırıyor, sonra aynı yere koyuyor. CHP bu işin halka gitmesini istemiyor. Anayasa Mahkemesi’ne gidiyor, ama onun adına yargılama yapılan millete gitmiyor.

* Ne olursa ciddiye alırız? İşin özüne ilişkin teklif gelirse alırız. Bize diyebilirler ki, ‘Parti kapatma öyle olmasın, böyle olsun. HSYK şöyle olsun, Anayasa Mahkemesi şöyle olsun. Bunu tartışalım. (‘Meclis çoğunluğunuzla bu öneriler ‘Kabul edenler- etmeyenler’ gibi bir ‘Bile bile lades’e dönüşmez mi?’ sorusu üzerine) Biz her türlü tenkidi ciddiye aldık, hatta meslek örgütlerinden gelen tekliflerle kendimiz değişiklik yaptık. Keşke bu tekliflerini zamanında yapsalardı.”

Ortadaki manzara şu: MHP zaten kendisini resmin dışına atmış. BDP araya sıkışmış. AK Parti ve CHP ise ne birbirine, ne de önümüzdeki haftaların ne getireceğine güveniyor. Çok çetin bir iki hafta bizi bekliyor.

Murat Yetkin / Radikal



Bu haber 667 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,172 µs