En Sıcak Konular

Dink'i kurtaracak belge iki emniyetçiyi karşı karşıya getirdi

17 Nisan 2010 09:21 tsi
Dink'i kurtaracak belge iki emniyetçiyi karşı karşıya getirdi Gazeteci Nedim Şener'in Dink cinayetini anlattığı kitabı nedeniyle yargılandığı davada ifade veren eski İstihbarat Daire Başkanı Sabri Uzun emniyetteki C Masası'nı kendisini bilgi vermemekle suçladı. C Masası'nın o dönem sorumlusu Ali Fuat Yılmazer'di

Hrant Dink cinayeti sonrası emniyet içinde açığa çıkan ve ‘ekipler savaşı’ olduğu ileri sürülen çatışma, eski Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Sabri Uzun’un iddialarıyla alevlendi. Gazeteci Nedim Şener’in yargılandığı davada tanık olarak dinlenen Uzun, dönemin, sağ örgütlere bakan C Masası sorumlusu Ali Fuat Yılmazer’e ulaşan, Dink’in vurulacağı yönündeki raporun kendisine ulaştırılmadığını, ulaştırılsaydı cinayetin önleyebileceklerini söyledi. Uzun, Milliyet gazetesi muhabiri ve Posta yazarı Nedim Şener’in, ‘Hrant Dink Cinayeti ve İstihbarat Yalanları’ adlı kitabında ‘haberleşmenin gizliliğini ihlal ettiği’ gerekçesiyle açılan davanın önceki günkü duruşmasında tanık olarak ifade verdi.

‘Bana göstermediler’
Uzun, Dink’e suikast planlandığına ilişkin raporun 17 Şubat 2006’da İstihbarat Daire Başkanlığı’nın sağ şiddet örgütleriyle ilgili birimi olan C Masası’na gönderildiğini, sorumlusu Ali Fuat Yılmazer’in evrakı kendisine göstermesi gerekirken, azınlıklarla ilgili C-2 biriminin arşivine kaldırdığını savundu.
Uzun, 8 Şubat 2002’de, eylem yapılacak şahıslara yönelik, İstihbarat Daire Başkanlığı ve İl İstihbarat Müdürlükleri’ne tamim gönderdiğini, tamime göre, hedef şahıslarla ilgili bilgilerin işlem yapılmadan ilgili merkez haber alma şube müdürlüğüne de bildirileceğini belirterek, şöyle dedi: “17 Şubat 2006 tarihli raporu benim görevli olduğum süre içinde İstihbarat Daire Başkanlığının C Şubesi’ne gelmişti. Vermiş olduğum tamim gereğince işlem yapılmış olsaydı, işlem sonucu bana bildirilseydi ve koruma kararı alınmış olsaydı bu müessif olay gerçekleşmezdi.”

Uzun, bu raporunda kendisine gelmediğini, raporu gazetelerden öğrendiğini belirterek, “Erhan Tuncel isimli ajan, grubu kontrol altında tutuyorken Kasım 2006’da görevden alınmış. Bunun üzerine bence yapılması gereken İstihbarat Dairesinin alarm durumuna geçip tamime uygun olarak alarm durumuna geçmesi ve koruma kararı alınması gerekiyordu” dedi.

Ölüm tehlikesi bulunduğuna dair istihbarat raporları hazırlandığı takdirde daire başkanının mutlaka bilgilendirilmesi gerektiğini vurgulayan Uzun, görevinin başında olmasına rağmen o dönemde ne kendisinin ne de daire başkan yardımcılarının bilgilendirildiğini ve bu nedenle kendilerine koruma talebi gelmediğini söyledi. Uzun, Dink ile ilgili belgeyi, dosya ile ilgisi olan bir kişiden elde ettiğini öne sürdü.

‘Sorumlu, Yılmazer’
Gazeteci Nedim Şener, C-2’nin azınlıklarla ilgili arşiv birimi olduğunu, başında o dönem Ali Fuat Yılmazer’in bulunduğunu belirterek, şöyle dedi: “Bu rapor, Yılmazerce üzerine ‘C-2 Şubeye’ diye yazılarak arşivi kaldırıyor. Yılmazer bunu aldığı zaman İstihbarat Daire Başkanı’na, Sabri Uzun varsa ona, üstüne göstermeli, ‘Bununla ilgili ne yapmalıyız’ diye sormalıydı. Hem planın çökertilmesi hem de ajanın açığa çıkarılması lazımdı. Ama rapor Uzun’a verilmediği için böyle bir şansı olmadı. Yılmazer, alt şubeye gönderdiği için sorumlu. Uzun, diyor ki, Mart 2006’ya kadar devletin sorumluluğu varsa, ihmal bana aittir. O tarihte görevden alınmıştı. ‘Yargılanabilirim’ diyor. Başkaları da yargılanmalı diyor.”

Cinayette ihmali olduğu için görevden alınan müdürün yerine atandı
Sabri Uzun, Mart 2006’da görevinden alındıktan sonra yerine Trabzon Emniyet Müdürü Ramazan Akyürek getirildi. Dink cinayetiyle ilgili kusurlu bulunan İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ahmet İlhan Güler görevinden ayrılırken, Ali Fuat Yılmazer bu şubeye müdür olarak atandı.

Başbakanlık Teftiş Kurulu (BTK); Dink cinayetinde ihmalleri bulunduğu iddiasıyla Trabzon, İstanbul ve Ankara’da görevli polis ve jandarmalarla ilgili 19 Temmuz 2007’de soruşturma başlatmıştı. Polisler arasında Akyürek ve Yılmazer de vardı. Müfettişler, Akyürek ve Yılmazer hakkında şu tespitte bulunmuştu: “İstihbarat Şubesi’nin 17 Şubat 2006 tarihli yazısı üzerine, planlı operasyon ihtimaline yönelik değerlendirmelerin yapılarak, istihbarat şubeleri arasındaki koordinasyonun sağlanması ve sürecin takibinin yapılması ile Dink’e yönelik koruma önlemlerinin alınması konusunda elinde yeterli bilgi mevcut olmasına rağmen (özellikle yardımcı istihbarat elemanı Erhan Tuncel’in görevine son verilmesinin ardından), Hedef Şahıslar Programı ile ilgili tamim’e göre gerekli değerlendirmeleri ve buna bağlı koruma tedbiri alınmaması nedenleriyle, görevlerini gereği gibi yapmadıkları değerlendirilen İstihbarat Dairesi Başkanlığı C Şube Müdürü Yılmazer, aynı dönem ilgili Merkez Haber Alma Daire Başkan yardımcıları ile Trabzon Emniyet Müdürlüğü yaptığı dönemden İstihbarat Daire Başkanı olarak görev yaptığı döneme kadar geçen sürecin başından sonuna kadar tüm aşamalarından haberdar olan ve gerekli değerlendirmeleri yapabilme yetkisine sahip olduğu görülmekle, görevini ihmal ettiği değerlendirilen İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek ve tespit edilecek diğer görevliler hakkında görevi ihmal nedeniyle Devlet Memurlarının Yargılanması hakkındaki kanun hükümlerine göre ön önceleme yapılmasının uygun olacağı kanatine varılmıştır.”

Beş polise soruşturma izni
Başbakan Tayyip Erdoğan, BTK raporu doğrultusunda soruşturma yürütülmesine onay verdi. Rapor gereği İçişleri Bakanlığı ön inceleme başlattı. Ancak müfettişlerbu polislere işlem yapılmasına gerek görmedi, ancak İstanbul’u da incelemeye koyuldu. İçişleri Bakanlığı’nın, ön inceleme raporunda polis memurları Bahadır Tekin ve Özcan Özkan’ın 17 Şubat 2006’da Trabzon emniyetinden gönderilen, Yasin Hayal’in Dink’e yönelik eylem yapacağı kaydı sonrasında, ihbardaki adrese gitmeyip, cinayeten sonra, gitmiş gibi sahte tutanak tuttuğu saptandı. Müfettişleri bu iki polisin aynı gün Fatih’te bir kişiyi takiple de görevlendirildiğinin, iki işe birden bakamayacağını kaydetti. Evraka paraf atan Komiser Volkan Altunbulak ve Komiser İbrahim Pala’nın da soruşturulmasına olur verildi. Yine aynı ihbar doğrultusunda, istihbarat gereklerini yerine getirmeyip Dink için ‘koruma’ önlemi alınmasını sağlamadıkları kaydedilen Altunbulak, Pala ve Başkomiser İbrahim Şevki Eldivan’ın da soruşturulmasının önü açıldı.

Öte yandan dün Trabzon’daki duruşmada Dink’in öldürülmesi olayında ihmalleri olduğu gerekçesiyle yargılanan dönemin Trabzon İl Jandarma Komutanı Albay Ali Öz ve yedi askerin davasının İstanbul’daki ana davayla birleştirilmesi talebi ikinci kez reddedildi.



Bu haber 532 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,516 µs