En Sıcak Konular

Anayasa paketinin tartışılmayan yenilikleri

11 Nisan 2010 12:17 tsi
Anayasa paketinin tartışılmayan yenilikleri

Anayasa tartışmaları gündemi neredeyse tamamen kapladı. Yargıda reformun şart olduğu görüşü herkeste hâkim. Ancak "nasıl" sorusunu sormadan da edemiyor kimse.

Oysa pakette 'temel hak ve özgürlükler' vurgusu oldukça net. Şeffaf devlet, korunma hakkı, özel hayat gibi kavramlar artık hayal değil...

Geçtiğimiz hafta TBMM'ye sunulan anayasa değişikliği paketi, gerek siyasi çevrelerde gerekse medyada yoğun bir tartışmayı da beraberinde getirdi. Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) ve Anayasa Mahkemesi (AYM) gibi yargı bürokrasisinin merkezi sayılabilecek kurumlarda değişiklik öngörülmesi, polemiklere hız kazandırdı. Ancak bu değişiklikler anayasal düzenlemelerin yalnızca bir kısmını kapsıyor. Toplumsal alanda ciddi değişikliklere yol açabilecek, Türkiye'nin "ilk sivil anayasası"nın kapısını açması beklenen bu mini pakette gündelik hayatımızı etkileyecek çok sayıda değişiklik bahis mevzuu. Kadınlara yönelik haklar, bilgi edinme hakkı, özel hayatın korunması ve 'örgütlenme hakkı' gibi tartışmalı alanlarda artık daha özgür bir toplum olma rampasındayız...

Devlet eliyle "pozitif ayrımcılık" dönemi

Anayasa'nın onuncu maddesine yapılacak ekleme şöyle: "Çocuklar yaşlılar ve engelliler gibi özel surette korunması gerekenler için alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı sayılamaz." Bu cümleyle birlikte artık devlet kadınlara, çocuklara, yaşlı ve engelli vatandaşlara yönelik pozitif ayrımcılık sayılabilecek uygulamalara izin verecek, dahası kendisi bu yönde girişimlere imza atacak. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın AK Parti'nin yerel seçimlerde kadrolarında kadınlarla ilgili 3'te 1 kontenjanından sonraki, en belirgin pozitif ayrımcılık hamlesi de bu maddeyle birlikte gelmiş oldu. Kadın erkek eşitliğinin sıklıkla tartışma konusu olduğu ülkemizde, bu yönde devletin attığı ilk resmi adım olarak da tarihe geçti.

Özel hayatımız artık daha "özel"

Yargıda insanların başına en çok gelen sorunlardan birisi de, özel hayatlarına dair bilgilerin yargıya taşındığı andan itibaren ortalığa saçılmasıydı. Hatta Ergenekon iddianamelerinden ilki çıktığında, pek çok sanık bu konuda itirazlarda bulundu. Bu durumun nedeni, anayasada özel hayata dair hükümlerin "dolaylı" ve "yetersiz" kalması. Anayasa paketini hazırlayanlar, "Herkes, kendisiyle ilgili kişisel verilerin korunmasını isteme hakkına sahiptir." diyerek, bunun temel bir vatandaşlık hakkı seviyesine çekilmesi planlanıyor.

Türkiye'yi dünyaya bağlayan madde

Anayasa'nın 23. maddesindeki ufak bir değişiklik, yurtdışına çıkış ve seyahat hakkı gibi temel özgürlükleri genişletici mahiyette. Yurtdışına çıkma hürriyetinin, "vatandaşlık ödevi" gibi gerekçelerle sınırlandırılmasının yolu kapatılırken, yalnızca hakkında suç soruşturması veya kovuşturması olan kişiler, onlar da hâkim kararıyla engellenebilecek.

Çocukları gözetmek artık yalnızca ailenin işi değil

Çocuklara yönelik haklar da anayasada ihmal edildiği vurgulanan önemli meselelerden birisiydi. Yeni anayasa paketi, bu boşluğu doldurmak için 41. madde olan "Ailenin korunması" yasasını, "Ailenin korunması ve çocuk hakları" şeklinde değiştiriyor. Ayrıca, "Devlet, çocuk istismarı, cinsellik ve şiddete karşı çocukları koruyucu tedbirler alır." ifadelerinin eklenmesiyle, çocukların gündelik yaşamda devlet ve aile kontrolünün tamamen dışında yaşamalarını engelleme girişimi resmî bir dil kazanmış oluyor.

Sendika hareketleri ve örgütlenmeye daha fazla özgürlük!

Uluslararası Çalışma Teşkilatı'nın (ILO) mevcut uygulamalarıyla çelişen Anayasa'daki 51, 53 ve 54 numaralı maddelerde ciddi değişiklikler geliyor. Buna göre çalışanlara "aynı iş kolunda birden fazla sendikal üyelik" hakkı tanınacak. Daha önce yapılamayan bu uygulamanın yanında, memurlara sendikalaşma hakkı getirilirken, sendikaların elini kolunu bağlayan bir uygulama da tarihe karışıyor: "İşçilerin grev esnasında greve katılan işçilerin sendikanın kasıtlı veya kusurlu hareketleri sonucu, grev uygulanan işyerinde sebep oldukları maddi zarardan sendika sorumludur." ibaresi kaldırılıyor. Grev ve lokavt serbestisi anayasal olarak öngörülüyor.

'Bilgi edinme hakkı' şeffaf devlete kapı aralayacak

Anayasa'nın 74. maddesindeki "Dilekçe hakkı" kavramı da güncellenerek, "Dilekçe, bilgi edinme ve kamu denetçisine başvurma hakkı" olarak değişiyor. "Herkes bilgi edinme ve kamu denetçisine başvurma hakkına sahiptir." şeklindeki ifade de bunun temel haklardan birisi olarak düzenlenmesini sağlıyor. Gündeme 'ombudsmanlık' olarak gelen 'kamu denetçisi' uygulaması da, daha geniş bir biçimde anayasal dayanağa sahip olacak.

zaman

 



Bu haber 612 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,544 µs