Güney Afrika'nın Hitler'i öldürüldü

5 Nisan 2010 10:46 tsi
Dünya Kupası'na 10 hafta kala ev sahibi Güney Afrika, eski apartheid rejiminin son savunucusu Terre'Blanche'nin öldürülmesiyle gerildi. İntikam yemini eden partisi, takımlara 'Kupaya gelmeyin' uyarısı yaptı

Güney Afrika’da 1994’te devrilen  ırkçı apartheid rejiminin son savunucusu, beyaz ırkın üstünlüğünü savunan lider Eugene Terre'Blanche, önceki gece çiftliğinde uyurken siyah çalışanları tarafından öldürüldü. Johannesburg’nun yaklaşık 110 km kuzeybatısındaki çiftliğinde bulunan 69 yaşındaki Terreblanche’ın ödemediği maaşlar yüzünden 15 ve 21 yaşlarındaki iki siyah çalışanı tarafından pala ve sopalarla dövülerek öldürüldüğü belirtildi. Cinayetten sonra polisi arayan iki zanlı tutuklandı.

Devlet Başkanı Jacob Zuma derhal itidal çağrısı yaptı. Ama Terreblanche’ın liderliğindeki Afrikaner Weerstandsbeweging (AWB) partisi üyeleri, intikam yemini etti Dünya Kupası’na ev sahipliği yapacak ülke, maçlara 10 hafta kala fena halde gerildi.Özgürlük lideri Nelson Mandela’nın kurmak için çok uğraştığı hoşgörü ve uyum atmosferinin darbe yemesinden endişeleniliyor.

İki siyah, pala ve sopayla öldürdü
Terreblanche’ın yüzü ve başından yaralar  aldığı, vücuduna saplanmış pala, kanlar içindeki yatağın yanında topuz başlı sopa bulunduğu belirtildi. İki zanlı genç, Terreblanche’ın ‘kötü bir işveren’ olduğu,  sözlü ve fiziksel saldırıda bulunduğundan yakındı.

‘Beyazlara karşı savaş ilanı’
Terreblanche’ın Afrikanerler (Hollanda’dan Güney Afrika’ya yerleşen beyazlar) için bağımsızlık istemiyle kurduğu  AWB beyaz azınlığın yönetiminde siyahların sadece yabancı işçi olarak kalmasını savunuyor. AWB 1994’teki ilk demokratik seçimlerde bir dizi seçim merkezini bombalayıp, ortalığı kan gölüne çevirmişti. Dün AWB Genel Sekreteri Andre Visagie, siyahların liderlerini öldürerek ‘beyazlara karşı savaş ilan’ ettiğini öne sürdü. Visagie, 2010 Dünya Kupası’nda oynayacak milli takımları gelmemeleri yönünde uyaracaklarını duyurdu. Olası eylemleri hakkında bilgi vermeyen Visagie, “Terreblanche su boruları ve palalarla öldürüldü. Ölene dek dövüldü. İntikam için ne yapacağımıza karar vereceğiz. Harekete geçeceğiz ve bu kendine özgü bir hareket olacak” dedi.
AWB üyesi ve Terreblanche’ın yakını Andre Nienaber ise, ‘cinayetten iktidardaki Afrika Ulusal Birliği’ni (ANC) sorumlu tuttu.

‘Boerleri öldürün’ şarkısı
ANC Gençlik Kolu Başkanı Julius Malema’nın, hem beyaz çiftçi hem de Afrikaner anlamına gelen Boerler için siyahların apartheid döneminde söylediği ‘Kill the Boers’ (Boerleri öldürün) şarkısını, geçen ay öğrencilerle koro halinde söylettiğini annımsatan Nianeber, “Terreblanche cinayeti Malema’nın nefret dolu konuşmalarının bir sonucudur” dedi. Malema’nın bu şarkıyı kameralar önünde söylemesinin ardından, Guateng bölgesinde bir kaç beyaz çiftçi öldürülmüştü. Yüksek Mahkeme şarkının ‘anayasaya uygun olmadığı’na hükmetse de, ANC şarkının ‘kültürel miras’ olduğunda diretip kararı ters çevirmeye çalışıyor. ANC, Boer ifadesiyle tüm beyaz çiftçilerin değil, apartheid döneminde siyahların malını gasp edip kadınlara tecavüz eden beyaz çiftçilerin kast edildiğini  savunuyor.

Terreblanche’ın cenazesinin ırkçı gösteriye dönüşmesinden korkuluyor.  ANC lideri ve Devlet Başkanı Zuma ile polis şefi Nathi Mthethwa olası kışkırtıcı eylemlere karşı seferber oldu. Cinayeti korkunç bir eylem olarak niteleyen Zuma, “Ajan provokatörlerin bu olayı ırkçı nefreti kışkırtmak için kullanmalarına izin vermeyin” uyarısı yaptı.

3 bin beyaz çiftçi öldürüldü
Mthethwa da  halktan ‘ırkçılığı kışkırtacak konuşmalardan’ kaçınmalarını’ isteyip “Yangına körükle gitmeyelim, şiddeti romantize etmeyelim ve bırakalım polis icabına baksın” dedi.  Diğer taraftan apartheid bittiğinden beri 16 yılda 3 binden fazla beyaz çiftçi ve çiftlik çalışanı öldürüldü.

At üstünde kovboy tarzı gösterilerle ırkçı şov yapardı
Terreblanche yarı asker yarı kovboy tarzı, at sırtında beyazlara ait ülke isteyen gösterileri, Britanyalı şair William Wordsworth’ten etkilenerek yazdığı şiirleri ve filmlere konu olan siyahlara kötü davranışıyla nam salmıştı. Güney Afrika ordusunda yüzbaşı bir babanın oğlu olarak 1994’te Venderstop’ta doğdu. Poliste subay mertebesine kadar yükseldi. 1973’te ‘Afrikanerlere ait bir devlet’ arzusuyla altı arkadaşıyla Johannesburg’daki bir garajda Afrikaner Weerstandsbeweging (AWB) partisini kurdu. 1980’lerde hem partisi adına eylemleri hem de güçlü hitabeti, renkli gözleri ve gri sakalıyla sivrildi. Taraftarları tarafından ‘lider’ diye çağrılmaya başlamışken, 1992’de attan düşmesi karizmasını zedeledi. 1944’ten beri milyonlarca siyahı kent dışındaki ‘yurtlar’da toplayıp altın ve elmas madenlerinde çalışmaya zorlayan apartheid rejiminin son bulmasıyla, 1994’te dönemin ANC lideri Nelson Mandela’yı iktidara getiren ilk demokratik seçimler AWB’lilerin terör eylemlerine sahne oldu. Johannesburg’daki bir seçim merkezine bombalı saldırıda 21 kişi öldü, onlarcası da yaralandı. Terreblanche, apartheid sonrası kurulan ‘Hakikat ve Uzlaşma Komisyonu’na başvurup affedilse de, rahat durmadı. 2001’de bir benzin istasyonunda siyah güvenlik görevlisi ile sıra bekleyen araçtaki bir siyahı öldürmeye teşebbüsten altı yıl hapis cezası aldı, ancak üç yıl yatıp çıktı. Beş yıllık sessizliğin ardından geçen yıl AWB’yi diriltme kararı aldı.

Radikal

Bu haber 988 defa okundu.