En Sıcak Konular

Üstte kavga yok ‘dipte’ var!

0 0 0000 00:00 tsi
Üstte kavga yok ‘dipte’ var! Şimdi durum şu öyle mi?. Türkiye’nin gözbebeği iki kurum “gazeteler” üzerinden birbirine saldırıyor!.. Bunu kim yutar? Birincisi, Cumhuriyet-çok belli ki-bunu kendi başına yaptı. İkincisi ne Başbakanlık ne de Genelkurmay bu tuzağa düşer.

Genelkurmay’dan çıkan ikinci andıç, artık heryerden eleştirilebilir. Özellikle basının liberal kanadı için, gazete ve gazetecilerin sınıflandırılması tadından yenmez bir hedef tahtası oluşturur. Nispeten doğrudur da.

Fakat aynı derecede önemli bir başka konu, olayın “zamanlaması ve niyetidir”. Yani böyle bir metnin hazırlanmış olması elbette tatsızdır ama bunu basına sızdıranın niyeti herhalde şu olamaz; “Bakın Genelkurmay gazetecileri nasıl tasnif ediyor, bu demokrasiye uymaz, ne kadar ayıp.”

Naif köstebek…

Bu kadar zarif bir köstebek dünyanın hiçbir yerinde yok. Bu eylem çok belli ki Cumhurbaşkanlığı ve Genel seçimlere gerilerek giden Türkiye’de, TSK’yı açıkca eleştirilir kılarak olası itirazlarını sindirme niyetini güdüyor.

Yani belgeyi hazırlayanla sızdıran ayrıldığında hangi işlemin niyetinin daha tehlikeli olduğuna ilişkin net bir fikir ortaya çıkıyor. Tersi de aynen geçerli! Hükümet iradesinin zirvesi Başbakanlıktan çıkan bir belge, üstelik aynı kodla, yani sivil andıç olarak Cumhuriyet Gazetesi’nden hizmete sunuluyor.

Aptal mıyız, öyle mi görünüyoruz?

Yani söylenen şu.. Asker sivile diyor ki, “bakın siz bizim andıçımızı sızdırarsanız biz de sizinkini sızdırırız.” Hem de Cumhuriyet Gazetesi’nden! Askerin böyle bir şey yapması mümkün olmadığı gibi AKP hükümetinin de andıçın sızdırılmasına katkıda bulunması ihtimali imkansız görünüyor.

Herşeyden önce biri 70 milyonluk ülkeyi yöneten ve hergün netameli bin işle uğraşan, elbette kafası çalışan bir ton insandan oluşan bir sistemin bu denli bayat ve kokan bir “tezgah açması” çocukları bile güldürür. Öte yandan, emrinde bir milyondan fazla silahlı güç bulunduran, Türkiye’nin en iyi kurmay sınıfını yetiştiren, asal görevlerinden birisi “strateji” olan kurumun karşılık olarak daha basit bir hamle yapması da bayağı gülünecek bir teori.

Rızasız vekalet!..

Peki bunları kim yapıyor? İşte bu sorunun yanıtı asıl zekayı gerektiren konu. İlla isim vermeye gerek yok. Buna “Proxi” savaş deniyor. Yani vekaleten yapılan bir çatışma. İki kesim arasındaki savaşı, üstelik “onların rızası olmadan” başkaları, farklı menfaatler uğruna yapıyor.

Peki bu menfaatler iyi mi? Elbette değil. Türkiye’nin “temel” iki kurumunu birbirine düşürmeye çalışan bir kesimin niyeti ne olursa olsun en azından Türk halkı için iyi değil.

Sivil ve askeri otorite arasında üzerinde mutabık olunmayan hiç mi konu yok? Elbette var. Ama çatışma ya da çekişme? İşte o yok. Her iki “Türk kurumu” sadece şunu söylüyor.. “Şu konudaki fikirlerim Türkiye’nin daha çok lehinedir. Ama diğerinin ki aleyhine değildir.”

Bunu yapanlar kim?

O halde ortada dönen speikalasyonlar ve belgelerin anlamı ne? Burada sadece fikir yürütülebilir. Medya değerlendirmesini sızdıranların arkasında örneğin Cumhurbaşkanı’nın “kendilerinin istediği kişi olması”, buradaki ince ayarı kaçırmayın, “Başbakan Erdoğan olmasın” değil! Bizim adamımız olsun. Tayyip Erdoğan’dan başkasının Köşk’e çıkması ama kendi istediklerinin olmaması halinde de bu kesim yine mutsuz olacak.

Ya da, “işte andıçın cevabı” mealinde “Bu da başbakanlığın andıçı”nı ortaya çıkaranlar, iki kurumun çatışmasından menfaati olacaklar olamaz mı? Sonuç olarak sadece kurumların akıllı olması yetmiyor. Bireylerin de artık bu tezgahı görmesi gerekiyor. “Biz bu işleri on-yıllardır çok gördük. Kimin ne yaptığının farkındayız. Türkiye’nin huzuru kavgada ya da ayak oyunlarında değil” demek gerekiyor. Hem de biraz daha yüksek sesle.

www.iyibilgi.com

 


 



Bu haber 327 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,739 µs