TÜSİAD neden “teslim” oldu?

0 0 0000 00:00 tsi
Dün yapılan görüşme şunu açıkça ortaya koydu: TÜSİAD, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kriz istemiyor, bu yüzden Baykal’ın tepkisini de üzerine çekiyor. Peki, ama neden? 28 Şubat’ın en etkin örgütü TÜSİAD şimdi neden susuyor? iyibilgi o “aç

TÜSİAD, Türkiye’nin en güçlü baskı gruplarından birisi. Türkiye’nin en güçlü holdinglerini temsil eden örgütün elbette “siyasette söz sahibi” olmaması düşünülemez. Demokratik ya da değil, ancak durum böyle… 28 Şubat sürecini hatırlayanlar TÜSİAD’ın o süreçte oynadığı rolü iyi anımsıyor olmalı. TÜSİAD, o dönemde yaptığı girişimlerle, “hükümet deviren kurum” olarak da anılıyor. Dahası, o dönemde milletvekilliği yapmış olan eski Genelkurmay Başkanı Doğan Güreş’in “Türkiye’yi İstanbul dükalığı yönetiyor” sözlerinin TÜSİAD ile ilgisi var mı, bu da soru işareti.

Baykal "Susmayın" demişti

Bahsettiğimiz kurum kendisine bağlı olan şirketlerin 2000 yılında Türkiye üretiminin %47’sini gerçekleştirdiği güçlü bir kurum. İşte bu yüzden konuştuğu zaman yankı uyandırıyor. Ancak CHP lideri Baykal, TÜSİAD’ın bir süredir büründüğü sessizlikten oldukça rahatsız. TÜSİAD’ın 28 Şubat’ta oynadığı rolün farkında olan Baykal, geçtiğimiz günlerde İstanbul sermayesi adı altında TÜSİAD’ı eleştirirken basına da çatmadan edememişti: Susuyorsunuz… Susmasanız, iki ayda çok şey değişir!

TÜSİAD'dan Erdoğan'a destek

Ancak TÜSİAD uzun bir süredir, Baykal’ın çağrılarına kulak tıkamış durumda. Dün bu gerilim basın toplantısında açık bir şekilde ortaya çıktı. TÜSİAD’ın çiçeği burnunda Başkanı Arzuhan (Doğan) Yalçındağ Baykal ile yaptıkları basın toplantısında CHP’li liderin sitemiyle karşılaştı. Ancak Yalçındağ’ın Baykal’a yanıtı açık ve ivedi oldu: Meclis seçerse, demokrasi açısından Başbakan Çankaya’ya çıkacaktır.

Elbette Yalçındağ’ın söyledikleri TÜSİAD’ın Çankaya seçimleri ile ilgili tavrının bir özeti değil. Sadece yönünü gösteriyor. TÜSİAD, açıkça Türkiye’de Çankaya seçimleri odaklı bir kriz çıkmasına karşı çıkıyor. Dolayısıyla Erdoğan’a sık sık “Başbakan olarak kal, istikrar sürsün” mesajı veriyor. Ancak Erdoğan Çankaya’ya çıkmaya kararlıysa da Türkiye’de oluşacak bir kriz ortamının mimarı olmak istemiyor. İşte bu yüzden TÜSİAD, Baykal’dan ayrı düşüyor.

İşte o "borç açığı!" 

Peki, 28 Şubat’ta risk alan TÜSİAD, ne değişti de “istikrardan” yana tavır koyuyor? İyibilgi’ye konuşan Boğaziçi Üniversitesi öğretim görevlisi Dr. Melih Bulu, birçok büyük şirketin özelleştirme ihalelerine katıldığını ve büyük kurumları bünyelerine kattığını belirtti. ancak özelleştirme alımlarında şirketlerin borçlanarak ödeme yapabildiklerini, bu borçların ise döviz cinsinden olduğunu belirtti. İşte burası can yakıcı nokta. Çünkü Bulu’ya göre döviz cinsinden borçlanıp, YTL cinsinden kazanan büyük firmalar için istikrarın sürmesi, duvara çarpmamak için tek çıkış yolu. Tüm şirketler son birkaç yılda çok büyüdüler. İstikrar sürdükçe söz konusu büyük şirketler için bir sıkıntı yok, ancak istikrar bozulduğunda döviz fırlayabilir. Bu ise döviz cinsinden yüksek miktarda borçlanmış şirketler için önemli bir sorun. İşte bu kur riski tüm şirketleri siyasi istikrarsızlık çıkaracak tüm gelişmeleri engelleme çabasına itiyor. Yani, elleri kolları bağlanıyor. İstikrarı sağlayan hükümet olduğuna göre, hükümete destek çıkmak zorunda kalıyor. Bulu, bu tespitlerini genel olarak Türk şirketleri için yapıyor ancak TÜSİAD’ın Çankaya seçimleri bağlamında sergilediği tutum da bu endişenin bir ürünü. Yoksa “istikrar” vurgusu boşuna yapılmıyor.

www.iyibilgi.com

Bu haber 350 defa okundu.