En Sıcak Konular

Oyun Evi-I: Kayıp casus operasyonu!

0 0 0000 00:00 tsi
Oyun Evi-I: Kayıp casus operasyonu! Herkes onu arıyor.. Şam’dan İstanbul’a gittiğini hangi istihbarat servisi fark etti, İstanbul’dan ‘oraya’ hangi istihbarat servisi nakletti?.. Şu an nerede bulunuyor?.. İran’ın 'NOC' dosyaları artık kimin elinde bulun

İran’ın en önemli istihbarat ve askeri bilgilerine sahip adamı Ali Riza Asqhari hala aranıyor.. İstanbul’da kayboluşunun üzerinden uzun zaman geçmesine rağmen henüz kimse yerini bilemiyor. Büyük ihtimal, bir istihbarat örgütünün Asqhari’yi kaçırmış olması. Belki de iki!

Asqhari’nin İran’dan kaçış öyküsü-belki de operasyonu demek lazım-uzun zaman öncesine dayanıyor. Özellikle bugün hemen tüm gazetelerde yayınlanan olası ihtimallerin hepsinden farklı bir özellik taşıyor.

2007 yılının başında, tam tarih olarak 11 Ocak’ta Kuzey Irak-Erbil kentindeki İran diplomatik temsilciliğine Amerikan kuvvetleri tarafından bir baskın düzenlendi. Bu baskında İran’ın tecrübeli istihbaratçılarından bir kısmı ile El Kuds Tugayları’nın önemli isimlerinden olan bir Albay (Fras Hassami) de olmak üzere sekiz İranlı gözaltına alındı.

O İsrail okuması.. Sayılmaz!

Bu olayın basında işgal ettiği yer kadar olmasa da İran da bir misilleme yaptı ve Irak’ın güneyindeki Kerbela’da 5 Amerikan askerini kaçırdı. Bunu bir pazarlık/takas unsuru olarak kullanmak istedi ve bu iş içinde şimdi tüm dünyanın meraklı aradığı Asqhari’yi görevlendirdi. Fakat bir sonuca ulaşılamadı ve ABD’li askerler öldürüldü! Böylece ABD’nin Asqhari’ye düşmanlığı başladı. İntikam için Asqhari’yi izlemeye başladı.

Bu İsrail "orijinli" hikaye pek doğru değil. Aslında inandırıcı da değil. Ama hikayenin Asqhari’nin olaya karıştığı ana kadar olan gelişimi doğru. ABD’nin İran temsilciliğine yaptığı baskından çok önce, 2006 yılında Asqhari ile ABD arasında bağ zaten kurulmuştu. Ancak Amerika, İran’dan çıkmaya çalışan ve geniş anlamda “gelecek garantisi” isteyen bu adama ve elindekilere güvenmiyordu.

Acele casus aranıyor…

Asqhari ile kurulan bağlantının nedenlerinden en önemlisi, Irak’taki huzurun bozulmasında asıl suçun İran’ın olduğu inancıydı.. Bizzat Başkan Bush tarafından verilen,-tesadüf o ya tam da Amerikan askerlerinin İran diplomatik temsilciliğine baskın yaptığı sıralarda-üstelik kamuoyuna yapılan açık bir konuşma tüm dünyanın “duyacağı” biçimde emrediliyordu! Irak’taki İran ajanları bulunacak ve en sert biçimde, gerekirse öldürülerek yok edilecekti.

Ek olarak Washington’un canını sıkan bir konu daha bulunmaktaydı. İran’a yönelik bir operasyon öncesinde ve genel olarak da bu ülkedeki insan istihbaratının, net bilgi veren casus sayısının çok sınırlı olmasıydı. Bu sorun Afganistan ve Irak’ta da büyük sorun olmuştu ve olmaya devam ediyodu. Tüm o şaşalı söylemlere rağmen ABD, İran’dan kritik bilgi almakta zorlanıyordu. İşte bu arayışla birlikte Asqhari’nin ortaya çıkması, “kulun istediği bir göz…” durumuna denk düşüyordu.

Kanlı sınav…

Fakat CIA’in Asqhari’nin geçmişine ilişkin verdiği bilgiler ABD’nin bu adama güvenmesini engelliyordu. Asqhari, hem sivil hem de askeri istihbaratın hatta teknolojik istihbaratın göbeğinde bulunmuştu ve elbette bu can alıcı bilgilerin hallice kısmına sahipti. Elinde belge olmasına bile gerek yoktu. Asqhari bizzat İran istihbaratı demekti. Peki ama ruhunda İran’ı taşıması gereken bu adamdan gelen talep nasıl bir casusluk oyunu olabilirdi?

En güzel test, kendi vatandaşlarına yönelik bir sınav olabilirdi.. Asqhari’den bu istendi. Irak’taki İran üst düzey casuslarının en azından ama anlamlı bir kısmının ABD’ye teslim edilmesi. İşte 11 Ocak’ta İran’ın üst düzey istihbarat elemanlarını aynı anda ve zamanda eliyle koymuş gibi yakalayan Amerikan operasyonunun ardında bu vardı. Asqhari sınavı geçmişti. Bu olayın “kamuflajı” ise bizzat Başkan tarafından yapıldı. Hem verdiği emir anında yerine getirilerek dünyaya ve Tahran’a gerekli gözdağı verilmiş ve Beyaz Saray’ın istihbari gücü gösterilmişti.. Hem de dünyanını şaşkın bakışlarından Asqhari saklanmıştı.

Aslan avı…

Şimdi sırada büyük operasyon vardı.. Ama nasıl? Asqhari ülkeden kimse şüphelenmeden nasıl çıkarılacaktı. Dahası ailesinin de İran’dan çıkarılması gerekiyordu. Hem de daha önce. Belki ailesi için hızlı bir formül yaratılabilirdi ama Asqhari İran’da herkesin bildiği ve izlediği bir isimdi. Kaldı ki Asqhari’nin sağ salim bu işleri atlatması gerekiyordu. Yüksek stresli bu operasyon Asqhari’yi zorlayabilirdi. Zira Asqhari’nin yüksek tansiyon sorunu ve hafif bir kalp rahatsızlığı vardı!

Bu sefer şans ABD’ye yardım etti. Çünkü kimse fark etmese de Asqhari İran’ın resmi görevlerinden bazılarını özel olarak izliyordu. Askerlikten, istihbarattan ve bakanlıktan emekli olmuştu ama örneğin “bazı İslam ülkeleriyle-ki sayıları 8’di-bölge sorunlarının çözümü için ortak bir platform yapılandırmak için özel görüşmeler yürütüyordu. Örneğin Pakistan ve Suriye bu ülkelerden ikisiydi! Hatta son olarak Pakistan’ın Hindistan’a yönelik şikayetlerini dinlemişti. Sırada ise Suriye vardı..

Şam’ın şekeri…

Asqhari’nin Suriye ziyaretinde görüşeceği konular önemliydi. Burada üç ülkenin kısa bir süre sonra gerçekleştireceği bir görüşmenin ana temaları, ortak hareket noktaları masaya yatıralacaktı. ABD-İran-Suriye biraraya geliyordu! İlk kez. Tüm bölge için en kritik görüşme bu olacaktı. Asqhari bu toplatının notlarını irdelemek üzere, çok gizli olarak Şam’a uçmaya başladı.

Ama bu uçuş çok gizli kalmadı. En azından bir ülke uçuşu fark etti. Bu konulardaki tecrübesi çok fazla olan bu ülke ve istihbarat teşkilatı, zaten Suriye’ye her zaman dönük olan antenlerini Asqhari’nin uçağına çevirmişti. Aynı antenler kısa süre sonra Şam’dan kalkan ama bu sefer rotası İstanbul olan bir başka uçağa daha çevrilecekti. Yıllar önce Afrika’ya giden ve içinde Türkiye için çok kritik bir yolcu taşıyan uçağa çevirdiği gibi.

Birinci bölümün sonu…
Yarın: Asqhari nerede? NOC dosyası nedir? Yüzlerce İranlı neden Tahran’a dönüyor? Asqhari’yi kimler kaçırdı?
www.iyibilgi.com




Bu haber 382 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,340 µs