En Sıcak Konular

Duruşumuz doğuştan. Sen gözünü düzelt!

22 Mart 2010 10:27 tsi
Duruşumuz doğuştan. Sen gözünü düzelt! Ciddi misiniz, zaman mı kazanıyorsunuz?

iyibilgi Ankara

Geçtiğimiz Perşembe günü, ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Philip Gordon, Brookings Enstitüsü’nde Sabancı Üniversitesi ile ortaklaşa düzenlenen bir toplantıda ABD’nin İran’ın nükleer çalışmaları konusunda Türkiye ile işbirliğinden memnun olmadığını söyledi.

Bu sözler basın organlarında da yayınlandı ama anımsatalım: “Türkiye nükleer çalışmaları nedeniyle uluslararası toplumun İran’a uygulamayı düşündüğü müeyyidelerde isteksiz. Bu duruşun sonuçları olacaktır”.


 



 

Gordon böylesi bir cümlenin ardından gelmesi doğal olan, “ne gibi” sorusunu yanıtlamış değil. Ama tekraren “sonuçları olacaktır” demiş.

Bu beyanların üzerinde yeterince duruldu mu? Hükümet bir kenara Türk basınının da enine boyuna “mâna”yı okuduğunu söylemek zor. Ama en azından gündemde tutulmalıydı.

Gordon’un bu açıklamaları akla hemen geleceği gibi ABD Temsilcisiler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi’nde görüşülen tasarıdan sonra, daha doğrusu Ankara’nın reaksiyonlarını takiben oluyor.

Buradan Büyükelçi Namık Tan’ın geri çağrılmasından Washington’un hazzetmediği rahatlıkla anlaşılabilir.

Gordon’un gerçekte oldukça sert bu açıklamaları sadece iki ülke arasındaki gerginlikle açıklanabilir mi? Yoksa, haberlerde çoğu zaman “Dışişleri Bakan Yardımcısı” olarak geçen Gordun’un tam ünvanı ile, yani “Avrupa ve Avrasya’dan sorumlu” olmasıyla da bakılmalı mı? (Bu resmi de zaten Tiflis’te çekilmiş.)

Yoksa ABD kuru-sıkı atıyor diyerek dikkatler bir başka yöne kaydırılmalı mı? Aynı tarihte, yani 18 Mart’da ABD tarafından bir açıklama daha var.

ABD’nin uzun aradan sonra Şam Büyükelçiliği’ne Barack Obama tarafından aday gösterilen Robert Ford, Gordan’la aynı zaman dilimi içinde şunları söylüyor…

“Türkiye ile Suriye'nin bölgedeki ortak çıkarları, İran ile olanlardan çok daha fazla. Son aylarda Türkiye-Suriye ilişkileri çok gelişti. Suriye, İsrail ile olan sorunların çözümü için de Türkiye'nin arabuluculuğunu istiyor.”

Bu sözler Gordon’un cümleleriyle uyumlu mu değil mi? Uyumlu. Sadece üslup ve nezaket farkı var.

ABD yönetiminde bir kesit, Ankara’nın vazgeçilmezliği üzerinde odaklanırken, diğer bir kesit Tahran-Ankara “duruşunu” okumaya çalışıyor. Peki hangi “dil” galip gelecek?

Yüksek olasılıkla Robert Ford kimilerine göre ise Nisan’ı beklemek gerekiyor.

www.iyibilgi.com



Bu haber 3,282 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,433 µs