Baykal'a operasyon: Hedef Erdoğan

13 Mart 2010 11:49 tsi
Türkiye’de seçimler yaklaştıkça sandıkta oluşacak siyasi yelpazeye müdahale arayışları hız kazandı. Bu kez topa “İngiltere” giriyor. Kapitalizmin beşiği Londra, Türk seçimlerine müdahil oluyor. İşe Baykal’ı devirme hamlesiyle başlı

“Kaderin cilvesi” tanımlamasını hak edecek günlerden geçiyoruz. Türkiye’de seçimler yaklaşıyor. Seçimler olağan günü, yani 2011 Temmuz’unda yapılacaksa bile önümüzde sadece bir yıl dört ay kalmış oluyor. Yıl başından bu yana dillendirilen erken seçim ihtimali ise, sandıktan çıkacak sonucu şekillendirmek isteyenlere stratejilerini belirleme zorunluluğu getiriyor.

FT DE TOPA GİRDİ

Türkiye içinde CHP lideri Deniz Baykal’ın sosyal demokrasinin önünü tıkadığı, varlığıyla AK Parti’nin önünü açtığı, bu yüzden liderliği toplum tarafından dah akabul edilebilir ve esnek bir isme bırakması gerektiğine yönelik tartışmalar uzun bir süredir yapılır. Ancak aynı tartışmaya İngiltere’nin ve finans dünyasının önde gelen gazetelerinden Financial Times’ın gireceğini her halde düşünemezdik.

MUHALEFET TEMBEL

Financial Times, namı diğer FT, dünkü sayısında Türkiye ile ilgili ilginç bir analiz yayınladı. Analizde üç temel sav ortaya konuyor. FT’ye göre “Türkiye'de birçok partide de görülen "şımarma hakkı", AKP'de de "Biz kazandık şimdi sıra bizde" şeklinde görülüyor.” FT’ye göre “Muhalefet iktidara gelmek için mücadele etmekteki tembelliği, artık seçim kazanamaması nedeniyle ordu ve mahkemelere başvuruyor. Ancak muhalefet partileri gerçek partiler değil. Büyük egoya sahip ama küçülen tarikatlar gibiler.” Yine FT’ye göre “Atatürk'ün CHP'si yaşlanmış ve liberallikten uzak Deniz Baykal yönetiminde dümensiz bir kalıntı gibi. Ve genç Türkiye'ye çekici gelmekten çok uzak.”

SARIGÜL’E İŞARET

FT’nin, “çekicilikten uzak” Deniz Baykal’ın yerine işaret ettiği isim satır arasında şöyle geçiyor: “Peki liberal Türkiye Erdoğan'ın AKP'sinin karşısına kimi çıkaracak? Bazı kişiler, bu ismin TDH lideri eski Kemalist ve Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül olabileceğini düşünüyor. İhtiyaçları olan şey laik, liberal ve sosyal demokrat güçleri seçilebilir bir parti çatısı altında toplamak.” Ardından FT Türk merkez soluna iktidara giden yöntemi de fısıldıyor: “Atatürk Türkiye Cumhuriyeti'nin Osmanlı İmparatorluğu'nun yıkıntılarından kurdu. Erdoğan AKP'yi yaratırken Türk İslamcılığının enkazının ötesine baktı. Türk merkez solu da Erdoğan gibi yapmalı ve herşeye yeniden başlamalı.”

“ARTIK HAREKETE GEÇİN”

FT’nin, yani finans dünyasının önde gelen sesinin “Baykal’la buraya kadar, artıka harekete geçin” mesajının arka planında ise daha geniş perspektifli bir strateji var. “Türkiye’de asıl sorun muhalefet” denirken, daha güçlü bir muhalefetin Erdoğan iktidarını yerinden edebileceği öngörülüyor. Peki, FT neden tam da şu sıralarda “Artık güçlü bir muhalefete ihtiyaç var” diyor?

LOBİLERİN ETKİSİ

Bu sorunun yanıtını son günlerde yaşanan gelişmelerde aramalı. Çünkü güçsüz ve “istemezükçü” bir muhalefet Türkiye’de sistemi tıkıyor. Türkiye’de sistemin tıkanmaması finans dünyası iiçn önemli. ancak dahası da var. Türkiye, uzun bir süredir izlediği uluslararası politikalarla da sistemi “tıkıyor.” Örneğin İran konusunda tıkıyor, ABD’deki ve finans dünyasındaki çok etkili Musevi lobisinin tüm baskılarına rağmen Ankara, İran konsuunda istenen noktaya gelmiş değil. Ortadoğu konusunda tıkıyor. Batı’nın İsrail’i yalnızlaştırma politikasında Türkiye onlara göre dengeli davranmıyor ve “sert vuruyor.” Bununla da klmayıp, İsrail yönetimine karşı söylemiyle Ortadoğu’da puan topluyor. Tüm bunların üzerine ABD, Türkiye’ye ince bir mesaj vermek için Ermeni soykırımı tasarısının Dışilikiler Komitesi’nden geçmesini engelleyecek hiçbir adım atmıyor. Türkiye ise bu stratejiye çok sert tepki gösteriyor.

KADERLERİ KESİŞTİ

FT’deki yazının tam da bu gelişmeler ortaya çıktığında gelmesi oldukça manidar. Öünkü Ortadoğu’da sular ısınırken Türkiye’nin ve Erdoğan’ın “başına buyruk” politikaları ister istemez rahatsızlık uyandırıyor. Bugüne kadar “güçlü Erdoğan” nedeniyle “başkasıyla çalışamayız, idare edeceğiz” düsturuyla Türk hükümetine yaklaşan finans dünyası, şimdi muhalefete “toparlanın” mesajı veriyor. Kaderin bir cilvesi: Erdoğan’la Baykal’ın kaderleri bu noktada kesişiyor.

Bu haber 3,098 defa okundu.