En Sıcak Konular

Kelepir mutluluk çubuğu

0 0 0000 00:00 tsi


Reklâmlar hayatımızın ayrılmaz parçası haline geldi adeta. Hadi, şampuanda, kredi kartında, dondurmada, jilette, parfümde, çamaşır deterjanında… reklâma eyvallah ama, sağlıkta reklâma tabii ki hayır.

Kanunlar ‘sağlıkta reklâm asla ve kat’a yapılamaz’  yazsa da, benim gibi reklâm karşıtları yırtınıp dursa da, kimin umurunda? Gazeteler, dergiler, televizyonlar… sağlıkla ilgili reklâmlardan geçilmiyor.

“Reklâmın iyisi kötüsü olmaz” diyen Zeki Müren’in ruhu şad oluyordur herhâlde. Herkes, onun bu teorisini ispatlamak için var gücüyle çalışıyor sanki.

Reklâm taraftarları “Efendim, bu yapılan reklâm değil, tanıtım ve bilgilendirmedir” diyip işin içinden sıyrılamaya çalışıyorlar, ama boşuna. Göreceksiniz sağlıkta reklâm başımıza pek çok işler açacak.

Bu reklâmların daha şimdiden hangi boyutlara geldiğini, sağlığımızı nasıl etkilemeye başladığını… geçen gün bir hastamın bana anlattıklarından size de aktarmak istiyorum:

“Bizim evde ameliyat olmayan kalmadı” diye söze başladı hastam ve devam etti:

“Önce bir hastanenin ‘sezaryende mevsim indirimi’ reklâmını görüp aslında pek de düşünmediğimiz halde eşimle 3. çocuğumuzu yapmaya karar verdik, çünkü fiyat gerçekten çok cazipti. Üstelik, 10 bin kilometreye kadar, pardon çocuk 365 gününü doldurana kadar tüm muayenelerinde yüzde 50, 2-5 arasında ise yüzde 25 indirim de yapılıyordu.
Daha eşim hastanede iken, ‘bademcikte de kampanya’ var, kaçırmayın dediler. Başhekim, öyle bir anlattı ki bademciğin tehlikelerini, ödümüz koptu. Çocukların ikisinin de bademciklerini aldırdık. Aslında çocukların sadece küçüğünün birazcık bademcik problemi vardı, ama kampanyada kardeşlerden birinin bademciği alınırsa, ikinci kardeşinki bedava idi. Bir pizza alana ikincisi bedava ya, işte aynen öyle. Biz de nasıl olsa ilerde problem yaratır, onunkini de madem bedava, aldıralım gitsin dedik.

Bu arada stresten, sıkıntıdan benim de basurum azdı. Basur ameliyatı olana prostatta yüzde 50 indirim olduğundan ve ilk ödeme 4 ay sonra başlayıp 12 taksite bölündüğünden, ben de bıçak altına yatmışken, hem basurumu aldırdım, hem de prostatıma lazer yaptırdım. Gerçi prostatla ilgili fazla derdim yoktu, ama günü birinde nasıl olsa iş açacak bu meret başıma, şimdiden tedbirimi alayım ben diye düşündüm.

Tam narkozdan uyanırken doktorum kulağıma fısıldadı: “Elimde kelepir bir mutluluk çubuğu var, istersen onu sana takalım”. Söylediği rakam gerçekten de çok cazipti. Hemen kararımı verdim, nasıl olsa daha tam da ayılmamıştım. Olmuşken o da olsun dedik, gerçekten kelepir bir fiyata, neredeyse iki kutu ‘mutluluk hapı’ parasına mutluluk çubuğu da taktırdım. Ameliyatlardan da çubuktan da çok memnunum.

Bu girişimler sayesinde epeyce çip para ve tekno-puan kazandık. Bunların boşa gitmemesi, ziyan olmaması için neremizden ameliyat olalım diye çok düşündük bulamadık. Hatta hastaneye gidip ‘’Acaba bizim şu kadar çip paramız ve tekno-puanımız var, ne ameliyatı olabiliriz diye doktorlara bile sorduk. Onlar bile hiçbirimizde ameliyatlık bir durum bulamadılar maalesef.

‘Allah’ım neden bize ameliyatlık bir hastalık vermiyorsun, para ve puanlarımız boşu boşuna yanacak’ diye kahrolurken, eşimin aklına annesi geldi. Onlarla da kayınvalidenin gözündeki kataraktı aldırdık. Gözlükle ancak önünü görebilen kadıncağızın gözleri pırıl pırıl görmeye başladı. Hatta, yeni gözleriyle televizyonda bir reklâm görmüş, eşimle beni karşısına aldı: ‘Çocuklar bakın, falanca hastanede karındaki yağlarını ön ödemesiz, beş ay sonra başlayan ve 24 aya varan taksitlerle aldırabiliyormuşsunuz. Şunun yerini bir öğrenseniz de ben de şu yağlarımdan kurtulsam.’ diye bize ricada bulundu.

Eşim, hastanenin adresini öğrendi. Şimdi kayınvalidenin üç aylığını almasını bekliyoruz.”



Bu haber 291 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,768 µs