Çok geç kaldık...

6 Mart 2010 11:08 tsi
"Ermeniler aylardır yakın markajdayken bizim heyet maalesef henüz günler önce vardı Washington'a."

Son dakikada devreye giren ABD yönetimine rağmen beklenen oldu. Ermeni tasarısı, ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi'nden  geçti. Beklenen oldu diyorum, çünkü Washington kulislerinde  zaten oylamanın sonucuna kesin diye bakılıyordu. Böyle bakmayan, daha doğrusu bakmak istemeyen Türkiye idi. Zira bu 'pembe gözlük' modu hala birçok yanlış yorumla soslanarak devam ediyor. O nedenle isterseniz gelin, filmi biraz geriye saralım...

***
Ermenistan yönetimi özellikle son iki aydır müthiş bir atak içinde. Tasarı diasporaya dayanıyor ama buna rağmen Ermenistan ısrarla muhatap kendisi gibi davranıyor. Gerekçeleri  şu: İmzalanmasına rağmen, Türkiye'nin Karabağ şartında ısrar etmesi nedeniyle meclislere bir türlü getirilemeyen protokollerden umut kesildi. Bu nedenle ilk kez Ermenistan ve ABD diasporası birbirine bu kadar yaklaştı. Diaspora ana mücadelesini her zaman soykırım iddiaları üzerine veriyordu. Ermenistan ise Türkiye ile sınırların açılması ve ilişkilerin normalleşmesinin kendileri için daha hayati olduğunu söyleyip, ılımlı bir tablo çiziyordu.

***
Oysa protokoller imzalandıktan sonra yaşananlar Ermenistan'ın bu beklentisinin kısa vadede gerçekleşmeyeceğini gösterdi. O nedenle Erivan baktı ki diğer taraftan umut yok, önceliği soykırım iddialarının kabulüne vermeye başladı.

***
Ermenilerin amacı, ABD'ye, protokol sürecinin Türkiye yüzünden tıkandığını anlatmak ve Başkan Obama'ya, 24 Nisan'da yapacağı konuşmada 'soykırım' dedirtmek.

KRİTİK TEMASLAR
Bu amaçla çeşitli ziyaretler yapıyorlar. Bu ziyaretlerin en göze çarpanı, şubatta cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan'ın Londra gezisiydi. 10 Şubat'ta Sarkisyan, Chatham House adlı düşünce kuruluşunda kritik bir konuşma yaptı. Chatham House'da yapılan konuşmaların bir özelliği vardır. Geleneksel olarak o konuşmalar dışarı sızdırılmaz. Hatta bu kural öyle yerleşmiştir ki başka yerlerde yapılan birçok toplantıda içeriğin off the record olup olmadığını anlamak için 'Chatham House kuralı geçerli mi?' diye sorulur.

***
Serj Sarkisyan burada konuşma yaptıktan hemen sonra, kuralı bozmak pahasına, konuşma metni dışarı verildi. Yani konuşmanın duyulması istendi. Peki ne dedi Sarkisyan o konuşmada?

***
İki ana başlık ile özetleyebiliriz bunu: Dağlık Karabağ ve Türkiye-Ermenistan ilişkileri. Dağlık Karabağ ile ilgili çok uzun konuştu Ermeni lider. Orada soya bağlı kıyım yapıldığını, Karabağlıların özgür bir şekilde yaşamak istediklerini, Karabağ meselesinin Türkiye-Ermenistan sürecinden bağımsız olduğunu söyledi. Protokollerin hayata geçirilmesi için ellerinden geleni yaptıklarını vurguladı. 'Türkiye meclisine getirince biz de önşartsız olarak getireceğiz' dedi.

***
Kısacası Washington yönetimine şu mesajı verdi: Bakın, biz Ermeniler ödevini yapan tarafız. Normalleşmek için gayret gösteriyoruz. Ama Türkler öyle mi ya? Süreci tıkıyorlar, Karabağ ısrarları nedeniyle normalleşmeyi engelliyorlar.

***
Sarkisyan'ın verdiği mesaj Obama için çok önemli. Hatırlayın, ABD Başkanı geçtiğimiz 24 Nisan'da yaptığı konuşmada Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin normalleşmesine vurgu yapmış adeta 'tasarının geçmemesi için normalleşmeyi sağlamanız gerek' demişti. İşte şimdi Ermeniler Amerikan yönetimine 'Bakın normalleşmemenin sorumlusu Türkiye' tezini anlatıyorlar. Ve bunu çok başarılı bir şekilde yapıyorlar. Hatta öyle ki, doğrudan muhatap olmadığı halde, Temsilciler Meclisi'ndeki oturuma Ermenistan Büyükelçisi Tatoul Markaryan da geldi ve oturumdakileri bire bir markaja aldı.

***
Peki ya bunlara karşılık Türkiye'nin lobi faaliyeti ne kadar başarılı, derseniz... Evet, bizimkiler de Washington'da birtakım temaslarda bulundu ve bulunuyor ama erken kalkan yol alır. Ermeniler aylardır yakın markajdayken bizim heyet maalesef henüz günler önce vardı Washington'a. Geç kalındı. Bizimkiler gittiğinde, ABD yönetimi, Ermenistan'dan 'protokol sürecini bozan taraf Türkiye' mesajını almıştı bile...

Nagehan Alçı / Akşam

Bu haber 445 defa okundu.