'Darbe gemisi su alıyor'

4 Mart 2010 14:07 tsi
Dr. Sivilay Genç yanıtlıyor: "Her şey ne güzel başlamıştı. Ayışığııı, eldiveeen, yakamosss. Ah ne güzel, romantikti. İnsanın canı darbe istiyordu. Nasıl oldu da Balyoz’a Kafes’e geldik? "

Soru: Sivilay Abla selamlar. Ben Bursa’dan yazıyorum. 16 yaşındayım. Size bir sorum olacak. Bir kalpazan matbaada sahte para basarken yakalansa ve mahkemeye çıkarılsa... Bu kişi kendini “ben parayı bastım fakat kullanmadım, piyasaya sürmedim” diye savunabilir mi?

Darbe planı yapanların avukatları ve destekçileri, “Tanklar mı yürümüş? Sadece plan ve seminer dahilinde konuşulmuş, suç oluşmamış” gerekçesiyle savunmaya geçiyorlar. Bu iki durum arasında bir çelişki yok mu? (Uğur)

Cevap: Sevgili Uğur. Kalpazanlara çok iyi akıl verdin doğrusu! Avukat olsan iyi sahte para kazanırdın.

Batan gemiyi ilk terk edenler

Soru: Sevgili Sivilay Abla, eski Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt “Abartmayın canım, 27 Nisan e-muhtırası muhtıra değildi” dedi. Geçen gün de Devlet Bahçeli, hükümetin, 28 Şubat post-modern darbesinin sorumlularından hesap sormasını istedi. Neler oluyor Allah aşkına? (Gülrü Göknar)

Cevap: Sevgili Gülru, darbe gemisi su alıyor. Gemiyi ilk terk edenler birer birer ortaya çıkmaya başlıyor. Tahminim batan gemiyi en son Baykal terk edecek.

İyi ki içki içmiyor

Soru: Sevgili Sivilay Abla, bizim başbakan iyi adam hoş adam da bazen çok dangıl dungul konuşuyor. Gazete patronlarına “köşe yazarlarınızı hizaya getirin” demesi, daha sonra tepkiler karşısında “bana ne dükkân sizin ne yaparsanız yapın” diye devam etmesine ne diyorsunuz? (Çiğdem Atalay)

Cevap: Sevgili Çiğdem. Sevgili Başbakanımız iyi ki içki içmiyor, diyorum. Yoksa ortalık acayip şenlenirdi.

Ayışığı’ından Balyoz’a

Soru: Sevgili Sivilay Abla, oysa her şey ne güzel başlamıştı. Ayışığııı, eldiveeen, yakamosss. Ah ne güzel, romantikti. İnsanın canı darbe istiyordu. Nasıl oldu da Balyoz’a Kafes’e geldik? Aklım almıyor. (Erkan)

Cevap: Sevgili Erkan, önce beyaz eldivenli bir el uzandı ve “gel seninle ayışığında el ele tutuşup yakamozları izleyelim” dedi. Sonradan anladık ki esas niyeti güzel sözlerle kandırıp dışarı çıkarmak ardından da kafamıza balyozla vurup kafese tıkmakmış.

Patronsan

Soru: Sevgili Sivilay Abla, sen gazete patronu olsan ve Başbakan sana “O zaman köşende yazı yazanın maaşını sen veriyorsun, yarın feryat etmeye geldiğin zaman feryat etmeye hakkın yok” dese, senin cevabın ne olurdu? (Bir gazete patronu)

Cevap: Sayın Başbakan, Genelkurmay Başkanı’nın maaşını sen veriyorsun. Önce sen maaşını verdiğin memura hâkim olabiliyor musun? Yarın e-muhtıra alıp, parolalarla hakarete uğrayıp feryat etmeye geldiğin zaman feryat etmeye hakkın yok!, derdim.

Taş atan çocuklar

Allahını seven milletvekili şu çocuklar için bir şeyler yapsın. Küçücük çocuklar, son teknoloji ürünü kıyafetli robocop polislere taş attı diye 40 yıl hapis yatar mı? Ya o çocuğun atacağı taş sana ne yapsın. Kaya atsa kıyafetin seni korur.

Bu çocukları hapse göndermek, PKK insan kaynakları departmanına göndermekle aynı şey. Ne inatçısınız. Görmüyor musunuz?

Dr. Sivilay Genç / Taraf

Bu haber 506 defa okundu.