En Sıcak Konular

Kurumlar temizleniyor

27 Şubat 2010 14:24 tsi
Kurumlar temizleniyor Başbakan Erdoğan: ''Kurumlar kendi içinde adeta bir temizliğe tabi tutuluyorsa bundan kimsenin rahatsız olmaması lazım ve bunun gerçekleştirilmesi lazım''

Erdoğan: Kurumların kendi bünyesini temizlemesinden kimse rahatsız olmasın  
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Kurumlar kendi içinde adeta bir temizliğe tabi tutuluyorsa bundan kimsenin rahatsız olmaması lazım ve bunun gerçekleştirilmesi lazım'' dedi.

Başbakan Erdoğan, Anadolu Aslanları İşadamları Derneğinin (ASKON) Grand Cevahir Otel'de ''Marufun Egemenliği'' ana temalı 6. Genel Kurul Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, ASKON ve yöneticilerine ülkenin ekonomisine, ticaretine, üretimine, ihracatına ve istihdamına yaptıkları katkılardan dolayı teşekkür etti.

Sağduyunun, aklıselimin, yapıcı ve birleştirici üslubun her zamankinden çok daha fazla anlam ifade ettiği zor bir süreçten geçildiğini vurgulayan Erdoğan, özellikle zor ve hassas dönemlerden geçerken söylenen sözlerin daha farklı bir anlam taşıdığını kaydetti.

Erdoğan, demokrasi ve hukuk alanında büyük bir mücadelenin verildiği, dengelerin milli irade lehine değişmeye başladığı bir dönemde kimin nerede durduğu, kimin moral verdiği, kimin de moral bozduğunun ayrı bir önem taşıdığını ifade ederek, şöyle konuştu:

''Türkiye'nin her meselesi belli kesimler tarafından maalesef büyük bir gürültüyle ve keskin cepheleşmelerle tartışılıyor. Ortaya çıkan her meselede başta muhalefet olmak üzere söz söyleyenlerin çok keskin, adeta köşeli bir duruş sergilediklerini, uzlaşmaz bir tavır takındıklarını, en basit meseleyi bile bir gerilim zeminine dönüştürmek istediklerini görüyoruz. Böyle bir atmosferde ASKON gibi sivil toplum örgütlerinin sağduyuya ve aklıselime davet eden mesajları önem taşıyor.''

-ELEŞTİRİNİN YAPICI OLANI-

Eleştiriden hiçbir korkuları ve çekinceleri olmadığını vurgulayan Erdoğan, tam tersine, yapıcı eleştirilerin kendilerine yol gösterici olduğuna, politikalarına ışık tuttuğuna inandıklarını söyledi.

Eleştirinin yapıcı olanının fayda sağlayan, yol gösteren ve ışık tutan olduğunu anlatan Erdoğan, eleştirinin özellikle yıkmak yerine yapmayı, bozmak yerine düzeltmeyi esas aldığı takdirde bir kıymet taşıdığını belirtti.

Erdoğan, ''Eğer eleştiri adı altında aşağılanmayı, tahkiri, çarpıtmayı, aka kara demeyi ön plana çıkartırsak bunun hiçbir kimseye faydası olmaz. Aksine büyük zararı olur'' diye konuştu.

Gökkuşağını bu kadar güzel yapan ve anlamlı kılanın, ihtiva ettiği birbirinden farklı güzel renkleri olduğuna dikkati çeken Erdoğan, orada sadece 7 rengin değil, her rengin farlı tonlarının da bulunduğunu kaydetti.

''Gökkuşağı bu kadar farklı olduğu için bir tabiat harikasıdır'' diyen Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

''Hiç kimseden bizi yüzde 100 desteklemesini, her işimizde, her politikamızda yüzde 100 arkamızda durmasını beklemiyoruz, bekleyemeyiz. İlk insan Hazreti Adem'den bu yana önderler, rehberler geldi. Hiçbirisi yanında yüzde 100'ü bulamadı. Yanında hiç olmayanların olduklarını gördü. Öyleyse bize ne oluyor ki? Hangi havaya giriyoruz ki yüzde 100'ün yanımızda olmasını ve topluca yanımızda olmasını bekliyoruz? Bu hiçbir zaman zaten olmayacak. Öyleyse olması gereken nedir? Uzlaşma denilen yüzde 100'ün bütünleşmesi değil zaten. Ekseriyetin üzerinde ittifak ettikleri konudur. Bizim görüşlerimize katılırlar, katılmazlar, görüşlerimizi benimserler, benimsemezler ama takdir etmek de bir erdemdir ve biz bu erdemin gösterilmesinin gerçekleşmesini çok arzu ediyoruz. Birbirinin dünyasına sağır kesilmiş, birbirini duymayan, görmeyen, peşin hükümlerle her yapılana karşı çıkan anlayış Türkiye'yi ileriye taşıyacak bir anlayış değildir.''

-''ARTIK TÜRKİYE, PATİNAJ DEVRİNİ AŞMIŞTIR''-

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Batı'nın veya vahşi kapitalizmin, siyonizmin, şunun veya bunun eleştirisini yapmanın veya onları sürekli gündemde tutmanın bir şey kazandırmadığını vurgulayarak, ''Biz kaç tane mum yaktık bunu konuşalım. Önemli olan bu. Yıllarımız bununla geçti. Yıllarca hep bunu konuştuk. Tamam da biz ne yaptık, bunu konuşalım'' dedi.

Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

''Tamam da o bir şeyler kendine göre yapıyor ve şu anda egemen güç haline gelmiş mi, belirleyici güç haline gelmiş mi? Peki, marufun egemenliğini konuştuğumuz bu toplantıda, marufun egemenliği konusunda dünyaya neyi takdim ettik? Eğer Cevahir'in bu salonunda Farisilerin söylediği gibi 'Oturdular, konuştular ve dağıldılar' mantığından hareketle oturur, konuşur ve dağılırsak kusura bakmayın sadece kendi kendimizi dinleriz, kendi kendimize konuşuruz. Bunu aşmamız lazım. Bunu aşamadığımız sürece varacağımız bir yer yoktur, patinaja devam ederiz. Artık Türkiye, bu patinaj devrini aşmıştır. İşte biz bunu gerçekleştiriyoruz.''

Başbakan Erdoğan, herkesin 7 yıl öncesine göre milli gelirin nerede olduğunu, şu anda ise dünyadaki finans krizinin ekonomik krize dönüştüğü bu dönemde nerede olduğunun değerlendirmesini yapması gerektiğini bildirdi.

İş adamlarından da kendi kendilerine ''Acaba ben neredeydim, bugün neredeyim?'' şeklinde bir değerlendirme yapmalarını isteyen Erdoğan, bunu yapanların çok şeylerin değiştiğini göreceklerini vurguladı.

Erdoğan, şöyle devam etti:

''Her yapılan doğruya karşı çıkmak, her atılan adımın karşısında bir duvar misali dikilmek, Türkiye'nin hayrına bir yaklaşım değildir. Bu hükümetin başarı hanesine yazılacak diye ülkenin, milletin hayrına atılan adımlar bile engelle karşılaşıyor. Böyle bir muhalefet yaklaşımı olabilir mi? Hani cin şişeden çıkmış adama 'dile benden ne dilersen ama sana verdiğimin iki katını komşuna vereceğim' demiş. Adam da 'tek gözümü al' demiş. Bizdeki muhalefetin, eleştirinin zihniyeti maalesef bu.''

KURUMLAR KENDİ İÇİNDE ADETA BİR TEMİZLİĞE TABİ TUTULUYORSA BUNDAN KİMSENİN RAHATSIZ OLMAMASI LAZIM VE BUNUN GERÇEKLEŞTİRİLMESİ LAZIM"

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Kurumlar kendi içinde adeta bir temizliğe tabi tutuluyorsa bundan kimsenin rahatsız olmaması lazım ve bunun gerçekleştirilmesi lazım'' dedi.

Erdoğan, Anadolu Aslanları İşadamları Derneğinin (ASKON) Grand Cevahir Otel'de ''Marufun Egemenliği'' ana temalı 6. Genel Kurul Toplantısı'nda bir konuşma yaptı.

Başbakan Erdoğan, ''Kurumlar kendi içinde adeta bir temizliğe tabi tutuluyorsa bundan kimsenin rahatsız olmaması lazım ve bunun gerçekleştirilmesi lazım. Eğer bu gerçekleştirilmeyecek, böyle devam edecek olursa o zaman bu sıkıntıyı bizim yavrularımız, torunlarımız yaşayacaktır ve bedeli daha da ağır olacaktır'' diye konuştu.

Şu anda kuvvetler ayrılığı prensibine göre yasama, yürütme ve yargının birbirinden ayrı olması gerektiğini ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:

''İfade olarak güzel, hoş, peki ayrım? Ne yazık ki ayrı değil. Yasamada yaşanan bir ayrı durum var, yürütmede ayrı bir durum var ama bir bakıyorsunuz ki hepsini geç, ne yasama, ne yürüme hepsi bir kenara yargı bir anda hepsini silip atabiliyor. Hani birbirinden ayrıydı? Ne oldu? Şu anda yargı istediği şekilde yürütmeye müdahale edebiliyor. Ama bakıyorsunuz ki bir taraftan da parlamentonun yüzde 65'ine sahip bir siyasi parti veya en küçüğü fark etmez, bir siyasi partinin kapatılması noktasında iki dudak arasından çıkacak bir sesle bu, bu ülkede konuşulabiliyor. Bunu kabullenmek mümkün mü? Varsa ortada bir suçlu, bedelini ödesin ama bir tüzel kişiliği bedele mahkum etmek, bu bedeli o tüzel kişiliğe ödetmek demokrasi ile bağdaşır bir şey değil. Hiç bir ileri demokraside yok. İşte bunu biz milletimize giderek çözmek istiyoruz ve milletimizle de bunun çözüleceğine inanıyoruz.

Yargı reformu aynı şekilde. Yargıya sorarsanız yargı diyor ki 'her şeyi biz yapacağız'. Ben de diyorum ki dünyanın bütün gelişmiş ülkelerinin ortalamasını alalım. Bu ortalamayı aldığınızda ortaya ne çıkıyorsa gelin onu uygulayalım. Buna var mısınız, yok musunuz? Bunu soruyoruz ama o da işlerine gelmiyor. Bize münhasır bir şey olacak... Böyle bir şey yok. Biz gelişmiş ülkelerde ne varsa onun ortalamasını alalım ve nasıl ki yargı kendi içinde herhangi bir mensubunun yargılanmasına başkanlar kurulundan müsaade ediyorsa bırakın da siyasetçinin yargılanmasına da parlamento müsaade etsin. Bunun adımını atmamız lazım. Bir siyasi partinin kapatılıp kapatılmaması için müsaadeyi parlamento versin. Gelişmiş ülkelere baktığımızda bunu gördük. Bunların adımının atılması lazım.''

Parlamentonun halkın, milletin temsilcisi olduğunu belirten Erdoğan, ''Öyleyse bu alanda millet adına tasarruf yetkisini de bu parlamento kullanmak durumunda'' dedi.

Milletin her bir ferdinin emanetini üzerlerinde taşıdıklarını belirten Erdoğan, kendilerini bu makama onların hayır duasının getirdiğini, hayır duası ile de yollarına devam ettiklerini söyledi.



Bu haber 837 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,586 µs