En Sıcak Konular

Baykal'dan referanduma hazırlık

27 Şubat 2010 13:30 tsi
Baykal'dan referanduma hazırlık CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Adana'da partisinin il kongresine katıldı. Baykal, gündeme dair değerlerdirmelerde bulundu..İşte konuşmasından satır başları:

GÖZLER CHP'YE YÖNELDİ

- Türkiye geleceğini görme ihtiyacı içindedir 

- Türkiye bir umutsuzluk, belirsizlik ortamındadır. Böyle bir manzara karşısında gözler CHP’ye yönelmiştir

- Türkiye’nin şu bir süredir giderek yoğunlaşan kriz, karmaşa, kaos ortamının dışında uzun bir süredir yaşadığı olaylar her alanda bir olumsuz gidişatın vatandaşlarımızı etkisi altına koyduğunu ortaya koymuştur.

- Burası Çukurova… Türkiye’de bereketin, sanayinin en başarılı şekilde gerçekleştirildiği bir kent.  Türkiye’nin bir çekim merkezi. Türkiye’de bir tane Çukurova var. 4 tane Çukurova olsa Türkiye’nin hali bir başka olurdu.

- Bugün geldiğimiz noktada Adana tıkanmış, işsizlik bakımından işsizlik oranının en yüksek olduğu il. Çukurova gibi bir yöreyi refahın meşalesini taşıyan değil işsizliğinin üzüntüsünü yaşayan bir kent haline dönüştürmek gerçekten soruşturulması gereken ciddi bir durumdur.

EN FAZLA PARA HARCAYAN HÜKÜMET

- Adana’da ekonomi, ticaret, sosyal gelişme Adana’nın hak ettiği düzeyin çok gerisinde.

- Türkiye’nin tümüne baktığımızda da bu iktidarın izlediği politikalarla sıkıntı yaygınlaşmıştır.

- Bu hükümet döneminde Türkiye tarihinin hiçbir döneminde harcamadığı kadar para harcamıştır.

- Bu iktidar 8 yılda Çukurova’yı boynu bükük hale getiriyor.

DENİZ FENERİ SORUŞTURMASI

- Türkiye’de yolsuzluklar almış başını gitmiş.

- Türkiye’nin hiçbir tarihinde yaşanmayan yolsuzluklar bu iktidar tarihinde yaşanıyor.

- Almanya’da Deniz Feneriyle ilgili yolsuzluk dosyası kısa bir süre içinde incelendi. Alman makamları asıl suçlular Türkiye’de. Siz de gereğini yapın dediler. Dosyanın gelmesi büyük zaman aldı. Dosya geldi ama ortada iddianamenin yazıldığına dair bir haber gördünüz mü?

YANDAŞ MEDYA

Başbakan tutmuş, devletin esnafa hizmet vermekle yüklü iki bankasından 750 milyon dolar kaynağı esnafa vermemiş, beni destekleyecek gazete çıkarın diye kendi yakınlarının başında genel müdür olarak bulunduğu bir gruba vermiş.

Vatandaşa 8 yılda ne yaptın, bundan sonra gelecek olursan ne yapacaksın

Bunlar da yetmemiş yanındaki işadamlarına demiş ki: Siz de gazete çıkarın, TV açın. Küçük küçük TV’ler var. Onların arkasında bunlar var.

BAŞBAKAN DİYOR Kİ: GAZETECİNİN NE YAZACAĞINA PATRON KARAR VERECEK

- Patron gazeteciye diyecek ki: Senin maaşını ben veriyorum. Kendi anlayışını, düşünceni senin köşende ifade etmene ben izin veremem. Sen benim düşüncemi yazacaksın.

- Bunları söyleyen Başbakan…

- Gazeteler ne yazacak? Patronun düşüncesi. O düşüncenin hesabını patron kime verecek? Başbakan’a verecek.

- Ona bıraksak Türkiye’de kimse onu üzecek hiçbir şeyi yazamayacak

- Sen de seni üzecek bir şeyler yazılmasın diye attığın adıma dikkat etsene.

- Sen tutacaksın Habur’da PKK’lı teröristlerin ayağına hakimleri taşıyacaksın, onlara ‘pişman değiliz’ dedikleri halde Türkiye’nin yasaları ortada dururken ‘geçin kardeşim’ diyeceksin. Biri ‘hakimler ayarlandı’ diyecek. Bunu da kimse yazamayacak. Bunu yazanları da sen korkutacaksın.

BU YÖNETİMİN MODASI GEÇTİ

- Bu yönetimin modası geçmiştir. Gereken yapılacaktır

- Bir süreden beri halka, millete haksızlık yapmakla yetinmiyor. Onun ötesine geçmeye başladı.

HABUR, ADALETE DARBEDİR

- Hepimizin yüreğinde yaşayan bazı kutsal kavramlar darbe yaşamaya başladı. Bu kavramların başında adalet geliyor. Bu iktidarda adalet ve hukuk en ağır tahribatların yaşandığı kavramlar oldu.

- Habur’daki olayı söyledim. Bu, hukuka ve adalete büyük bir darbedir.

- Siz işinize geliyor diye memleketin kanununu birisine ayarlama yaparak, talimat vererek belli bir olayla ilgili olarak işletmemeyi başarıyorsunuz.

- Senin hukuku eğmeye gücün yetiyor.

- Arkadaşlarımız orada söyledi: Habur’da kapıda Adalet Müsteşarı ne yapıyor? Çünkü hakimler orada eğme-bükme yapacak. Arkalarında Adalet Müsteşarı duracak. Silivri’de bu memleketin namuslu insanları aylarca neyle tutuklu olduklarını bilmeden orada kalıyor. Hatta neyle suçlandığını bilmeden ölenler oluyor.

- Böyle hukuk olur mu? Böyle adalet zedelenmişse bunun memlekete hayrı olur mu?

ELİNDE KALEM VAR, SİLAH YOK

- Bu manzarayı bize getirdiler. Geçenlerde söyledik. Orada tutuklanan birisi var: Ergun Poyraz. Üçüncü yılını tamamlamak üzere. Temmuz’da 3 yıl dolacak. Kabahati kitap yazmış. Yazdığı kitaplarda Cumhurbaşkanı ve Başbakan’a ağır suçlamalar söylemiş. Kitaplar piyasada, satılıyor. Ortada bir suç varsa ver mahkemeye yargılansın, cezasını alsın. 30 aydır ondan dolayı orada durmuyor. Bir başka davanın içinde bunu yerleştiriyorlar. Adamın elinde kalem var, silah yok.

CİHANER’İN TUTUKLANMASI

- Erzincan’da bir başsavcı var. Vali bir gün ona demiş ki: Burada küçğük çocuklara yasa dışı bir takım kuruluşlar el atmışlar, onların zihinlerini zehirliyorlar.

- Onun üzerine Başsavcı olaya Jandarma ve MİT’i katarak el koymuş

- Başbakan Yardımcısı telefon açıyor ve diyor ki: Sen bu soruşturmayı bitir.

- ‘Olur mu?’ diyor Başsavcı. ‘Dosyayı Erzurum’a gönder’ diyorlar. ‘Neden’ Erzurum diyor Başsavcı? ‘Onlar silahlı Erzurum bakar’ diyorlar. Dosya Erzurum’a gidiyor. Arkasından görüyoruz ki Başsavcı çok vahim suçlar işlemiş. Lojmanına kameriye kurmuş. İmar kirliliği yapmış. 26 yıl isteniyor.

- Sonra ‘Sen Ergenekoncusun. Gel bakalım. Senin hesabını soracağız’ diyorlar.

- Erzincan Başsavcısı bu soruşturmayı başlatmamış olsa idi önce 26 yıl hapisle suçlanır sonra da Ergenekon sanığı diye tahkibata uğrar mıydı?

BEN IZDIRAP ÇEKİYORUM

- Ben ana muhalefet partisinin lideri olarak Cihaner’in cezaevinde geçirdiği her gün çok büyük bir ızdırap yaşıyorum.

- Bu hukuksuzluktur. Bu zulümdür.

- Eğer zalimin yaptığı zulmü ortadan kaldıramıyorsanız hiç olmazsa o zülme methiye düzmeyin. Hiç olmazsa buğzedin.(nefret etmek) 

- Bir bakıyoruz davalar açılıyor, bir bakıyoruz hakkında suçlama yapılan insanlar bütün kamuoyunu ‘nereye gidiyor bu gidişat’ kaygısına sürüklüyor.Sonra bir bakıyoruz büyük iddiaalrla gözaltına alınanlar 3-4 gün sonra tahliye ediliyor.

- Alınırken niye alındığını vicdanları tatmin ederek açıklamak lazımdır.

SİYASETLE ADAM ALIRSANIZ, SİYASETLE BIRAKIRSINIZ

- Ne siyasetle adam alın, ne siyasetle adam bırakın. Siyaset lehine işler, bazen de güçlü olanların aleyhine işler

- Siyasetle adam alırsınız, siyasetle bırakmak zorunda kalırsınız

- Sormanız gerekenlere hesabı sormazsanız sorulmaması gerekenlere sormaya başlarsınız.

BAŞBAKAN SEN DE HESPA VERSENE…

- Başbakan dedi ki: Herkes hesabını verecek. Herkes için hesap sorulması kaçınılmazdır

- Türkiye’de komutanlardan, genel müdürlerden, başsavcılardan hesap soruluyor da senden niye Başbakan hesap sorulmuyor

- Herkes hesabını veriyor sende hesabını versene.

- Hukuk, adalet burada da darbe yiyor.

- Siz herkese hesabını sormaya kalkarsanız bilmelisiniz ki günün birinde birileri size gelir der ki: Sen de gel arkadaş. Sen de hesabını ver.

SİYASET ADALETE YÖN VERİYOR

- Siyaset adalete yön veriyor.

- Bir AKP’li vekil dedi ki samimiyetle: Bizi 40 yıldır fişliyorlardı. Şimdi sıra bizde.

- Sizi kim fişliyordu bilmiyorum. Fişlenerek mi iktidara geldiniz?

- Türkiye’de geçmişte sıkıntılar yaşandı. Ama neymiş, namaz kılanlar, oruç tutanlar fişleniyormuş.

- 12 Eylül’den sonra bu memleketin dürüst insanları üzerinden o fişlenme yaşandı.

TELEFON DİNLEMELERİ

- Telefonlar niye dinleniyor. Dinletilenler namuzlu ve iktidara muhalif insanlar. Ya da devletin kritik noktalarında görev yapan insanlar.

AÇILIM İFLAS ETTİ

- Sen dağdaki teröristle, PKK’lıya açılmaya çalışıyorsun. Böyle yaparak Kürt kökenli vatandaşlara yanlış yapıyorsun. Ne oldu açılım işi? İflas etti. Sağdan say 0, soldan say 0.

- Ne oldu milleti ayağa kaldırdın? Habur’da o rezaletleri yaşattın?

- Hedefi iyi konulmamış proje kimseye bir yarar getirmedi.

- O bitti. Ermeni açılımı yaptı? Ne oldu? Azerbaycan’ı küstürmekten başka bir işe yaramadı.

ADALETİ SİYASETİN EMRİNE SOKACAKLAR

- Yapılmak istenen adaleti siyasetin emrine sokmaktır.

- Şimdiki proje bu.

- Adaletin zirvesini siyasetçiler belirleyecekmiş. Hangi siyasetçiler. 550 vekil Meclis’te. 608 tane kanunsuzluk dosyası var. Yargıda daha hesabını veremeyen, mahkemeden kaçan bir siyasetçi kadrosunun eline en yüksek hakimleri tayin etme hakkını vereceksiniz.

- Tarafsızlıktan anladıkları bizim suçlarımızı görmezden gelecek bir adalet anlayışıdır

KALSINLAR MI, GİTSİNLER Mİ

- Türkiye’ye kabul ettirme çabasındalar. Bu ister istemez milletin önüne gelecektir. Milletimiz de bu konuda hükmünü verecektir.

- Bu iktidar hakkında uzun süredir içinde kabaran duygu doğrultusunda gerekeni ifade etme fırsatını milletimiz elde edecektir.

- O referandum bu iktidar hakkında ‘kal mı git mi’ oylamasına dönüşecektir.

- Millete bir soru sordun mu millet neyi söyleyeceğini kendi ihtiyaçlarına göre cevaplandırır.



Bu haber 715 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,813 µs