En Sıcak Konular

5 ay sonra tablo değişebilir

27 Şubat 2010 10:02 tsi
                5 ay sonra tablo değişebilir Ya Başbuğ'dan sonra?

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün, Başbakan Tayyip Erdoğan ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ’u Çankaya’da bir araya getirmesi, ortamı sanki sakinleştirir gibi olmuştu.
Önceki gün akşam saatlerinde emekli üç orgeneralin sorgulandıktan sonra bırakılması da bu yumuşama ortamına yorulmuştu.

Ancak dün sabahtan itibaren gelişmeler, gerilimin Çankaya buzdolabında ancak bir gün tutulabildiğini gösterdi.

Açılışı, AK Parti il başkanlarına hitap eden Başbakan Erdoğan, medyayı topa tutarak yaptı.
‘Medya patronlarına’ seslenerek, hükümeti eleştirmekte ileri giden köşe yazarlarını ‘vitrinde tutmamaya’ çağırdı. Böyle yazanlara maaş vermeye devam etmek medya patronunun tercihiydi Erdoğan’a göre. Basın kuruluşları bu sözleri basın özgürlüğü açısından baskı ve tehdit olarak kınadı.
Birkaç saat sonra, aslında medya ile iyi ilişkileriyle tanınan Başbakan Yardımcısı
Cemil Çiçek CNN Türk’te Taha Akyol ile konuşurken ‘Siz istediğinizde hükümet düşürürsünüz’ mealinde yarı şaka çıkış yaptı.

Medyaya bir hafta içinde önce Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’tan ‘Tuh..’ hakareti, sonra Başbakan Erdoğan’dan medya patronlarına ters yazanları çalıştırmama çağrısı, nihayet Başbakan Yardımcısı Çiçek’ten kötü niyet suçlaması geldi.

Anayasa profesörü ve Star yazarı Mustafa Erdoğan, dün CNN Türk’teki Yedi/24 programında bu durumu Başbakan’ın aslında başka yerlere (ki profesör bir gün önce Çankaya’da Gül ve Başbuğ ile toplantıyı ima ediyordu) söyleyemediğini medyaya söylemek kolaycılığını tercih ettiği tahlilini yaptı.
Öğleden sonra gelen bir başka haber, Çankaya toplantılarının yargıya bu kez asker lehine müdahale sayıldığı yolunda -daha çok hükümet cephesindeki bazı gruplardan- gelen yorumları yalanlar gibiydi.
Aralarında Adana’daki 6’ncı Kolordu Komutanı Korgeneral Nejat Bek’in de bulunduğu 17 görevli ve bir emekli subayın daha iddia edilen Balyoz panı çerçevesinde ifadesi alınacaktı.

Başbakan Erdoğan ise Erdek’teki deniz üssünde, kendisine hakaret içeren parola belirlenmesi olayının bir astsubayın tutuklanmasıyla sonuçlanması ile yetinmemiş ve imzası bulunan her subay hakkında suç duyurusuna hazırlanıyordu; buna da hakkı vardı.

Ya Başbuğ’dan sonra?
Bütün bu gelişmeler olurken Cumhurbaşkanı Gül, Ankara’da İvedik Organize Sanayi Bölgesi’nde, ekonomik krizi atlatmaya çalışan orta ve küçük işletme sahiplerinin askeri darbeden erken seçime dek yayılan söylentilerden duyduğu endişeyi yatıştırmaya çalışıyordu.

Gül’e göre bu tür gerginlikler her ülkede oluyordu ve Türkiye de bunları aşacak güce sahipti.
Doğrusu Gül, üzerine düşeni yapmaya gayret ediyor. Yalnızca hükümet ile asker arasındaki gerilime değil, yargı reformu konusunda hükümet ile yargı organları arasındaki gerilime de Anayasa’nın 104’üncü maddesindeki ‘uyumlu çalışmayı gözetme’ görevi gereğince kâh
müdahil, kâh hakem olmaya çalışıyor.

Ama iyi niyet her zaman işleri düzeltmeye yetmiyor. (Nitekim Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in dün Yargıtay ve Danıştay başkanlarıyla yargı reformunun kabul edilebilir zemine çekilmesi
Çankaya toplantısı ardından her üç makamdan da ‘memnuniyet’ ifadeleri alındıysa da, dün gerilimin kaldığı viteste devam ettiğinin gözlenmes, toplantıya ilişkin bazı soru işaretlerinin doğmasına da yol açtı.

Bunların başında Orgeneral Başbuğ’un durumu geriyor. Başbuğ aslında en zor durumdaki kişi. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin yarım asırdır siyasete müdahalelerinin tekrarlanmaması gerektiğine inanan bir asker olarak, bütün fatura ona çıkarılmak isteniyor; hem TSK içinden, hem de dışından.

Üstelik, TSK içindeki maceracı unsurların yasal yollardan cezalandırılması, Başbuğ’un deyimiyle barındırılmaması sürecinde, hükümet içinde ve dışında bazı grupların adeta zafer sarhoşluğu içinde intikamcı yaklaşımları, ordu içindeki rahatsızlığı, Başbuğ’a rağmen artırıyor.

Dün Zaman gazetesinde Hüseyin Gülerce ‘En zor, askerlerin işi...’ yazısında suçla mücadele ederken özensizlikten kaynaklanan tehlikeye etraflıca dikkat çekiyordu.

Şimdi Başbuğ’un yaklaşımının üstüne gidenler, Başbuğ’un beş ay sonra, ağustos sonunda emekliye ayrılacağını akılda tutuyorlardır mutlaka. Bu koşullar devam ettikçe, ondan görevi alacak Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Işık Koşaner’in işinin daha zor olacağını da...

Murat Yetkin / Radikal



Bu haber 1,690 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,694 µs