De Niro'ya da yandaş der misiniz?

27 Şubat 2010 09:02 tsi
"Menfaat peşindeymiş gibi algılanmamak için politik görüşlerini gizlemek zorunda olan aydınların ülkesinde yaşıyoruz."

Bu ülkede her iki kişiden biri AK Parti’ye oy veriyor. Ama aydınların, sanatçıların, bilim adamlarının, gazetecilerin vs. AK Parti lehine bir görüş açıklaması bile yasak!

Seçkinler dünyasında böylesi tuhaf bir “baskı rejimi” hüküm sürüyor.

Sokaktaki “cahil” insanların bu partiye oy vermesine kerhen tahammül edilebiliyor. Ama toplumun seçkinleri arasında kabul edilen insanlar AK Parti’nin kimi politikalarına sempati izhar etmeye kalkışsınlar derhal “yandaş” etiketi yapışıyor üzerlerine. Bu “yandaş” lafının içinde masum “taraftar” anlamından çok “menfaat temin etmeye dayanan, samimi olmayan” bir destekçilik iması var.

Bir sanatçı, bir bilim adamı, bir gazeteci CHP’li olabilir, hatta -artık ona da izin çıktı!- MHP’li de olabilir. Bu durumda “yandaş” olmaz. Ama aynı adam AK Parti’yi destekliyorsa veya hükümet politikalarını beğendiğini gizlemiyorsa muhakkak bu bir menfaat karşılığı olmalıdır!

Menfaat peşindeymiş gibi algılanmamak için politik görüşlerini gizlemek zorunda olan aydınların ülkesinde yaşıyoruz.

Diyelim ki sinema sektöründe çalışıyorsunuz... Bulunduğunuz çevrelerden dışlanmayı ve aşağılanmayı göze alabiliyorsanız iktidar partisine ilişkin küçücük de olsa olumlu bir görüş açıklayabilirsiniz.

Bunun adı mahalle baskısı falan değil, düpedüz entelektüel terör.

***

Nereden aklıma geldi bu yandaşlık meselesi, söyleyeyim: MFÖ’nün Mazhar’ı geçenlerde “Balyoz” diye tamamen “gırgırına” bir parça yapmış; yine eğlence olsun diye twitter’da da paylaşıma açmış. Şarkının sözlerinde herhangi birilerini rencide edebilecek bir şey yok.

Buna rağmen “Kemalist tepki” beklenmedik ölçüde şiddetli oldu. İlk söylenen tabiatıyla “yandaş” lafıydı. Alanson’un eşiyle birlikte “menfaat temini için” iktidar partisine yaklaştıklarına dair çirkin imalar, hatta düpedüz hakaretler.

Bir müzisyenin ülkesinde olup bitenlerle ilgili bir fikri olamaz yani. “Balyoz”dan bahsettiğine göre olsa olsa hükümetten ihale falan alacaktır!

Bu suçlamaların hiçbir mantığı ve tutarlığı yok, ama işe yarıyor; muhataplarını korkutup sindirebiliyor. Bakalım Mazhar ne yapacak... “Yanlış anlaşılmamak” için susup oturacak mı, yoksa “balyoz”lara devam mı edecek?

***

Bizim aydınlarımız, sanatçılarımız sırf “menfaat temini peşindeymiş gibi algılanmamak için” politik görüşlerini gizlemek mecburiyeti duyuyor ya, bu tuhaf psikolojiyi dünyanın hiçbir yerinde hiç kimseye anlatamazsınız.

Mesela Amerika’da da her iki kişiden biri Demokratları veya Cumhuriyetçileri destekliyor. Ama orada aydınlar veya sanatçılar siyasi görüşlerini açıklamaktan çekinmiyorlar. Gazeteler ve gazeteciler özellikle seçimlerden önce hangi partiyi veya hangi adayları desteklediklerini ilan ediyorlar. Yazarlar, sanatçılar seçim kampanyalarına katılıp destekledikleri parti adına fiilen çalışıyorlar.

Ne Demokrat George Clooney Cumhuriyetçi Bruce Willis’i “yandaş” diye suçluyor, ne de Washington Times gazetesi, New York Times’a “yandaş basın” diye hücum ediyor.

Robert de Niro, Tom Hanks, Brad Pitt, Meryl Streep, Leonardo Dicaprio, Matt Damon, Barbra Streisand, Bruce Springsteen Demokrat Parti’li sanatçılardan bazıları.

Şimdi bu sanatçıların destek verdikleri Demokratlar iktidarda. Bu isimlerden hangisine “yandaş” dersiniz?

Bir de bu isimlerin yerine Türkiye’deki “muadillerini” yazın ve düşünün: bunlar çıkıp da AK Parti’ye destek açıklasalardı, ne olurdu?

İbrahim Kiras / Star

Bu haber 595 defa okundu.