küresel çapta bir dava | " /> küresel çapta bir dava | "/>

En Sıcak Konular

Ergenekon küresel çapta bir dava

26 Şubat 2010 14:47 tsi
Ergenekon küresel çapta bir dava İktisat uzmanı Cemil Ertem: "Türkiye’de darbecilerin ve katliamcı Ergenekoncuların yargılanması ve Türkiye’nin demokratikleşmesi, hiç kimse merak etmesin, Avrupa krizini bitirdiği gibi, Obama’yı 2012’de yeniden başkan da yapacak k

Artık tek umutları var; o da iktidar partisini kapatmak. Bunun dışında, 2011 seçimleri dâhil, onlar için hiçbir çıkış gözükmüyor. Ancak bir de, şimdilerde konuşulmaya başlanan Avrupa krizinin, 2010’un ikinci yarısından itibaren, yeni bir küresel kriz dalgası yaratacağı ve bu dalganın, şu sıralar suyun altında olan birçok sorunu suyun yüzüne çıkartarak, ucu bucağı belirsiz bir ekonomik ve siyasi kaosa yol açacağı beklentisi var. AB’nin dağılması ve Ortadoğu hatta Asya, Afrika kıtalarında bitmek bilmeyen savaşlar da bu senaryonun sosu olarak ortalarda geziniyor. Bu toptan çöküş senaryoları, birtakım “düşünce kuruluşlarının” yayın organlarında ve internet sitelerinde yayınlanıyor. Bizde de bazı yazar ve gazeteci arkadaşlar bunları çevirip köşe yazısı diye yazıyorlar. Ama ipe sapa gelmez ve tarih, ekonomi bilgisinden yoksun bu değerlendirmelerin ulusalcı güruhun, şu sıralar temel gıdalarından olduğunun farkında değiller.

Bu Avrupa krizine bağlı toptan çöküş senaryosuna geleceğiz. Ama ondan önce, bizdeki “umutsuzların” durumunu anlatmaya çalışalım. Bunların, gerçekten parti kapatmaktan başka çareleri kalmadı. Ancak o da, büyük ihtimalle, geri tepecek ve tüfeği yüzlerinde patlatacak bir operasyon olacak. Çünkü o zaman iktidar partisi erken seçime gidecek. Sonuç belli. Böyle bir erken seçimde iş dünyası, (yağmacılar, kara paracılar dışındakiler tabii) hükümetin arkasında olacaktır. Çünkü onlar için de artık tek yol var; demokratikleşme ve dünyaya ayak uydurma. TÜSİAD’daki değişim bunu gösteriyor ve TÜSİAD’ın bütün bu süreçte, demokratikleşme ve normalleşme doğrultusunda daha köşeli bir tavır göstereceğini göreceğiz. Ama iş dünyasında yalnız TÜSİAD bu tavrı göstermeyecek.

Şu sıralar küresel pazarda kendisine yer bulan, Rusya’dan Çin’e kadar ihracat yapan hatta ihracat yapmakla kalmayıp buralarda fabrika kuran yeni sanayiciler var. Bu kesimin giderek güçlenen ekonomik durumuna bağlı olarak artan sivil inisiyatifini kimse yabana atmasın. İhracatçı Birlikleri çatısında örgütlenen bu genç ve demokrat işadamları, hem çıkarları hem de dünya görüşleri itibarıyla Türkiye’nin demokratikleşmesinden yana ağırlık koymaya başladılar.

Türkiye’nin dünya ekonomisi ile eklemlenme biçiminde yaşanan gelişmelere bağlı olarak, ilkönce tekstil, mobilya, gıda ve hammadde yoğun sektörlerde yoğunlaşan, daha sonra da makine ve maden gibi ağır sanayii içeren alanlarda dış pazarlara dönük üretim yapan sanayi sermayesinin varlığını bundan böyle çok daha yakından hissedeceğiz. Çünkü bu sermaye bir güç olarak Türkiye’nin geleceği konusunda daha fazla inisiyatif alacak ve oligarşinin çözülmesinde başat bir rol oynayacak. Ayrıca, bu sermaye gücünün Avrupa sanayiinin yerini almaya aday olduğunu söylemek çok iddialı bir sav olmaz sanırım.

Bunun dışında Türkiye’deki demokratikleşme adımlarını dünya destekliyor. Balyoz operasyonunu bu hafta Avrupa ve Amerika basını Türkiye’nin normalleşmesi ve demokratikleşmesi çerçevesinde değerlendirdi. Bu açıdan yargı eliyle iktidar partisine ve parlamenter sisteme yapılacak bir operasyon cuntacı-faşist cephenin elinde patlar.

Gelelim Avrupa krizine bağlı kaos teorilerine... Şu sıralar Amerika ve Avrupa’nın mutabık olduğu en önemli kriz çözümlerinden birisi küresel finans sermayesine yönelik regülâsyonlardır. Bu düzenlemeler, sistemdeki zehirli varlıkları temizlemeyi ve sistem dışındaki sermayeyi sisteme sokup, bankalarla reel kesim arasında gerçek ve sürdürülebilir bir ilişki kurmayı amaçlamaktadır. Ancak bu amaç öyle basit bir yapılanma değil. Bütün mali sistemi baştan aşağı değiştirecek, devletlerle bütünleşmiş banka ve finans yapılarını yerinden oynatacak bir küresel regülasyon bu. Bunun dışında geleneksel ve artık gerici Avrupa sermayesi de içinde bulunduğu güç durumu kabul edip, yerini G-20 içindeki Asya sermayesine bırakmak istemiyor. Bunun için onların da bizdeki yağmacı cuntacılar gibi tek umudu kaos ve savaş. Bundan dolayı habire topyekûn yıkım ve kriz senaryoları üretip servis yapıyorlar. Bu senaryoların müşterileri de belli. Avrupa’nın kriz sonrası genişlemesi Türkiye’yi de içine alarak devam edecek. Bu artık çözülmüş bir denklem.

Türkiye’de darbecilerin ve katliamcı Ergenekoncuların yargılanması ve Türkiye’nin demokratikleşmesi, hiç kimse merak etmesin, Avrupa krizini bitirdiği gibi, Obama’yı 2012’de yeniden başkan da yapacak kadar küresel ve önemli bir adımdır. Bu açıdan Türkiye’de şu sıralar olan biten, yalnız Türkiye için değil, dünya için de önemlidir.

Cemil Ertem / Taraf



Bu haber 1,011 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,322 µs