En Sıcak Konular

Ahmet Altan: Amaç bu...

24 Şubat 2010 16:42 tsi
Ahmet Altan: Amaç bu... "Büyükanıt’ın telaşlı açıklaması, “parlamentoya müdahale” etmenin bir suç olduğunu ve cezalandırılabileceğini kavramış olmasından kaynaklanıyor."

Ahmet Altan / Taraf

27 Nisan muhtırası bizim ordunun yaptığı en büyük hatalardan biriydi.

Halkın tepkilerini fark etmemenin ya da bu tepkilere aldırmamanın sonucunda yayınlanmıştı.

Ve, 22 Temmuz seçimlerinde sandıklar ordunun yüzünde patlamıştı.

Halk, “artık yeter” demişti, “yeter artık siyasete karışmayın.”

Ordu, bu açık mesajı da almadı.

Generaller, eşinin başı örtülü diye Cumhurbaşkanı’nı protesto ettiler, Parlamento’ya gitmediler, Hayrünnisa Gül’ün Çankaya’daki resepsiyonlara katılmasını engellediler, havaalanlarındaki seremonilerde köşe kapmaca oynadılar ve toplumun büyük bir kesimini bütün bu davranışlarıyla kızdırdılar.

Seçim sonuçlarına rağmen “halk bizim umurumuzda değil” havaları vardı.

Bir orduya yakışan davranışlar değildi bunlar.

Halkı, CHP lideri Baykal’la birkaç gazeteden ibaret sanmanın yarattığı hatalardı.

Gelişmişliği yalnızca “sembollerden” ibaret olarak görüp, laikliği “saç ve içki fetişizmine” döndürmenin sığlığını “çağdaşlık” diye tanımlamanın getirdiği yanlışlıklar, kendini “seçkin” diye nitelemekten hoşlanan, derinlikten yoksun zavallı küçükburjuvaların temsilcisi haline getirdi orduyu.

Halktan, hayattan, üretimden, ekonomiden, gerçeklerden kopuk ufak bir zümrenin silahlı ama etkisiz sözcüsüne döndüler.

Dünyanın ve Türkiye’nin hızla değiştiğini bir türlü kavrayamadılar.

Medyanın bir kısmındaki inatçı körlük, onları da şaşırttı.

Silahla, darbeyle, muhtırayla “değişimi” engelleyebileceklerini sanma gafletine düştüler.

Bir diktatörlüğe göre biçimlenmiş cumhuriyetin kendilerine sağladığı “ayrıcalıklarla” geçirdikleri seksen yıl, sanırım onlarda, “onlar istemedikçe hiçbir şeyin değişmeyeceğine” inanma alışanlığını besledi.

Çok fütursuz ve saygısız davrandılar.

Böyle davranmanın bir gereği yoktu.

Darbe hazırlıkları, planlar yaptılar, cuntalar kurdular.

Küçükburjuvalardan aldıkları alkışları, bütün toplumun hayranlığı gibi algıladılar.

Halbuki hem dünya, hem de Türkiye, ordunun artık değişmesini, kışlasına dönmesini, işiyle uğraşmasını, seçimlerde oy alamayan partilerle işbirliği yaparak siyasete müdahale etmemesini istiyordu.

Bugün ordunun siyasi desteği, CHP’nin aldığı oy kadardır.

Bu destek, orduyu eski konumunda tutmaya yetmez.

Daha fazla destek bulamazlar, bu destek de gittikçe azalacaktır.

Ordunun içindeki darbe planlarının, cuntaların ortaya çıkması, cami bombalamak, kendi uçağını düşürmek gibi çılgınca hazırlıkların yakalanması, ordunun, hukukun duvarlarına çarpmasına yol açtı.

Hiç olmayacak sanılan şeyler olmaya başladı.

Balyoz planıyla ilgili olarak “paşaların” gözaltına alınması, poliste ifade vermesi, “bazı şeylerin değiştiğini” sanırım askerlere gösterdi.

Artık askerlerin suç işleme özgürlüğü yok.

Suç işleyen hesabını verir.

Burada önemli olan birilerinin cezalandırılması değil.

Hukuk, bir intikam aracı değildir, amacı cezalandırmak da değildir, asıl amacı, insanların “suç işlediklerinde cezalandırılacaklarını” bilmelerini sağlamak ve suçu engellemektir.

Büyükanıt’ın telaşlı açıklaması, “parlamentoya müdahale” etmenin bir suç olduğunu ve cezalandırılabileceğini kavramış olmasından kaynaklanıyor.

Şu andaki bilgisi ve bilinciyle bir daha “muhtıra” yazacağını, televizyonlara çıkıp “muhtırayı yazmış olmakla”, bir savcıyı “işinden attırmakla” övüneceğini sanmam.

Bu bilincin bütün orduya yerleşmesi, hem orduyu hem Türkiye’yi kurtaracak bir gelişmedir.

Aynı bilinç, hukukçularda da ortaya çıkacaktır.

Genelkurmay Başkanı’nın emriyle savcıları görevden almanın, 367 gibi skandalların, hukuku yok saymanın “suç” olabileceğini onlar da fark edecektir.

Son gelişmeler, “Cumhuriyeti korumak” bahanesiyle hukuku yok sayabileceklerini sanan kesimlerde bir “hukuk bilinci” uyandırıyor.

Yeni ve alışmadıkları bir durum bu, hukukun bile “dokunamadığı” çarpık bir zirveden, hukuka saygılı bir vadiye iniyorlar.

İnmek, onları yüceltecek, kendi halklarından saygı ve sevgi görecekler.

Türkiye de yoluna sağlıklı bir şekilde, güvenle devam edecek.

AHMET ALTAN-TARAF 



Bu haber 953 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,825 µs