NATO'nun Rusya aşkı tekrar alevlendi

23 Şubat 2010 12:11 tsi
ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, NATO ile Rusya arasında daha yakın işbirliği çağrısında bulundu.

Clinton, Washington'da NATO'nun 21'inci yüzyıldaki misyonunun yeniden gözden geçirilmesi çalışmalarını konu alan uluslararası seminerin açılışını yaptı.

Rusya'nın yeni bir Avrupa güvenlik anlaşması çağrılarını reddeden Clinton, "Şunu açıkça ifade edeyim; Rusya, güvenliğine yönelik zorluklarla karşılaşıyor olsa da, NATO bunlardan biri değil. İki tarafı birbirine yaklaştıran ve somut sonuçlar üreten, işbirliği halindeki bir NATO-Rusya ilişkisi istiyoruz" dedi.

Clinton, Rusya'nın nükleer silahların yayılmasının önlenmesi çabalarında olduğu gibi, füze savunması konusunda da önemli bir ortak olması gerektiğini söyleyerek, "Rusya'yı, hem kendisinin hem de Avrupa'nın tüm vatandaşlarını koruyabilecek bir füze savunma sisteminin geliştirilmesinde NATO'ya katılmaya davet ediyorum" ifadesini kullandı.

NATO ile Rusya arasında askeri alanda daha fazla açıklık çağrısında bulunan Clinton, "Eğer NATO ve Rusya silahlanmamız, askeri tesislerimiz ve tatbikatlarımız hakkında daha açık olurlarsa bundan Avrupa'nın güvenliği fayda görür. NATO ve Rusya duruş, doktrin ve planlanan askeri tatbikatların yanı sıra, askeri tatbikatların tetkikine ve yeni ya da önemli ölçüde geliştirilmiş askeri tesislere yönelik ziyaretlere izin veren spesifik önlemler konusunda birbirlerine düzenli bilgi akışı sağlamalı" diye konuştu.

"Birgün Rusya'nın NATO üyesi olabileceğini düşünüp düşünemediğine" dair bir soruya Clinton, "Düşünebiliyorum, ama Rusya'nın bunu düşünebildiğine emin değilim" yanıtını verdi.

NATO'NUN YENİ STRATEJİK PLANINI OLUŞTURMA ÇABALARI

Clinton, NATO'nun, üyelerinin karşılaştığı tehditlerin değişen doğasını hesaba katarak, "stratejik konsept" olarak bilinen temel doktrinini gözden geçirmesi gerektiğini de belirtti.

Aralarında emekli Büyükelçi Ümit Pamir'in de bulunduğu, eski ABD Dışişleri Bakanı Madeleine Albright'ın başkanlığındaki 12 kişilik "Akil Adamlar Grubu", NATO'nun yeni stratejik planının oluşumu için çalışma yürütüyor.

NATO'nun 1999 yılında açıkladığı son Stratejik Planı'nın güncelliğini yitirmesi, yeni tehditler ve yürütülen operasyonlara cevap verememesi nedeniyle Kehl Zirvesi'nde başlatılan yeni plan çalışmaları, öngörülen takvimin yürümesi durumunda, Kasım ayında Lizbon'da yapılacak resmi zirvede sonuçlanacak.

Konuşmasında, NATO'nun temel amacında ufak bir değişme olduğunu ifade eden Clinton, "NATO'nun misyonunun, uluslarımızı korumak, transatlantik bağları güçlendirmek ve Avrupa entegrasyonunu teşvik etmek gibi asıl ilkeleri yerini koruyor" dedi.

Değişmesi gerekenin, ittifakın hedeflerine ulaşma gayretini nasıl sürdüreceği olduğunu kaydeden Clinton, "Her iyi askerin bildiği gibi, uzun bir savaşta başarı sağlamak, sadece daha fazla asker ya da daha iyi teçhizata sahip olmakla alakalı değil, aynı zamanda yeni koşullara ne kadar etkin biçimde uyum sağladığınızla ilgili bir konu. NATO dikiz aynasına bakarak başarısını sürdüremez" diye konuştu.

Clinton, NATO'nun günümüzde, üye ülkelerin sınırlarının çok ötesindeki güvenlik tehditleriyle mücadele ettiğine dikkati çekerek, "Karşılaştığımız birçok tehdit, sınırlarla ilgili değil ya da çok az ilgili. İster korsanlıkla, ister terör tehdidiyle, isterse silahların yayılımıyla savaşıyor olalım, yeni tehditlerle, nereden kaynaklandıklarına bakmadan mücadele etmeye hazırlıklı olmalıyız" ifadesini kullandı.

AB'yi NATO'nun bir rakibi olarak değil, güçlü bir Avrupa'yı gerekli bir ortak olarak gördüklerini de vurgulayan Clinton ayrıca, NATO'nun ilgilendiği konuların, Afganistan'da olduğu gibi giderek daha fazla oranda sivil yardım ve yapılandırma çalışmalarını içereceğini belirtti. Clinton, "Afganistan'daki ortak tecrübemiz bize gösterdi ki, NATO, misyonlarını sadece askeri araçlar kullanarak yerine getiremez" dedi.

Bu haber 539 defa okundu.