çok sert açıklamalar | " /> çok sert açıklamalar | "/>

En Sıcak Konular

Arınç'tan çok sert açıklamalar

18 Şubat 2010 12:16 tsi
Arınç'tan çok sert açıklamalar  
Arınç, düzenlediği basın toplantısında, HSYK'nın Erzurum'da 4 savcının özel yetkilerini kaldırmasını değerlendirdi.

ADALET ANLAYIŞINA VURULMUŞ DARBE 

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, HSYK karanını değerlendirirken, "Bunu kabul edilemez hukuksuzluk, özgürlük ve adalet anlayışımıza vurulmuş bir darbe olarak görüyoruz" dedi.

Arınç, düzenlediği basın toplantısında, HSYK'nın Erzurum'da 4 savcının özel yetkilerini kaldırmasını değerlendirdi.

Arınç, şöyle konuştu:

"Bunu kabul edilemez hukuksuzluk, özgürlük ve adalet anlayışımıza vurulmuş bir darbe olarak görüyoruz. Türkiye, çetelerle, mafyayla, hukukdışı karanlık odaklarla büyük  bir mücadele içindeydek, demokrasi adına tarihin en büyük hukuk mücadelesini yürütürken alınan bu karar hukuk mücadelesine engellemeye çalışanlara adeta cesaret vermiştir."

"Bir hukuk faciasıyla karşı karşıyayız" diyen Arınç, "Türkiye bir yargıçlar devleti değil, demokratik bir hukuk devletidir, öyle de kalacaktır" ifadesini kullandı. 

HSYK HANGİ HAKLA YARGILAMAYA MÜDAHALE EDİYOR?

Hakim ve savcıları baskı altına alacak bir kararın altına düşünülmeden imza atıldığını ifade eden Arınç, şöyle devam etti:

"Şemdinli davasının iddianamesini hazırlayan cumhuriyet savcısının başına gelenleri hatırlayınız. Türk hukuk dünyası bu kararın yaşattığı çelişkiyi, acıyı ve tahribatı henüz üzerinden atamamışken, şimdi yeni bir hukuk faciasıyla karşı karşıyadır.

Bugünden sonra hangi savcımız özgürce, yargı bağımsızlığına müdahale edileceğini düşünmeden ve korkusuzca olayların üzerine gidebilecektir? Yargı bürokrasisi aldığı bu kararla kendi içinde büyük bir yara açarken, aynı zamanda bunun demokrasimize ve çocuklarımza bırakacağımız adalet mirasına bir darbe olduğunun bilincinde değildir. Sorumsuz ve düşüncesizce alınan bu karar ülkemizin geleceğini etkileyecek bir demkorasi ayıbıdır. HSYK hangi hakla ve hangi yetkiyle yargılama faaliyetlerine müdahale edebiliyor?

AB müzakerelerini sürdüren, dünyanın en büyük ekonomilerinden birine sahip olan, dış dünyada saygın ve itibarlı bir yeri olan Türkiye, nasıl olur da bir kaç kişinin aldığı yetkisiz ve sorumsuz bir kararla tökezletilmeye çalışılır. 72 milyon insanın geleceğini etkileyecek bir karar nasıl olurda bu kadar kolay, düşünmeden ve hesapsızca alınabilir? Tüm dünyada dikkatlice izlenen ekonomimiz, dış politikamız, demokrasimiz, uluslararası kurumlardaki saygınlığımız bu kararla birlikte zedelenirse bunun hesabını kim verecektir? Siyasi krizlerle millete ödenen ekonomik bedellere, şimdi de yargı bürokrasisinin sorumsuz davranışıyla yeni bedeller mi ödetilecek? Hayır, buna izin veremeyiz. 2010 yılında çağdaş dünyada, bu iletişim çağında bu denli geri kalmış bir Türkiye görüntüsü vermek milletimize büyük bir hakarettir. Gerçek Türkiye bu değildir, milletimiz bunu hak etmiyor. Türkiye'nin itibarını, saygınlığını, istikrarını ve demokrasiye olan bağlılığını gözetmek herkesten çok yargı mensuplarının görevidir. Kimse bu milletin ve ülkenin saygınlığına gölge düşürecek karar alma lüksüne sahip değildir. Millet iradesine, milletin temsil makamına yönelik hazımsızlık ve tahammülsüzlük hiç bu kadar kendini belli etmemiştir." 

MAHKEME VE SAVCILAR BASKI ALTINDA

Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Anayasadan aldığı yetkiyi suistimal ederek milletin ve ülkenin geleceğine müdahale edenler kime hesap veriyorlar? Siyaset siyasetçilerin işidir. Siyaset yapmak isteyen yargı mensupları varsa önce tarafsız ve adil olduklarını temsil eden cüppelerini çıkarmak zorundadırlar. Hem taraf tutup, hem adil olmayan kararlar alarak, hem de siyaset yaparken o cüppe giyilemez. Dün, HSYK tüm hukuk normlarını altüst ederek, siyaset kokan kararlardan birisini alırken, Yargıtay 1. Başkanlar Kurulu ve Danıştay Başkanının buna destek veren açıklamaları da ayrıca vicdanları sızlattı.

Bu acelecilik, bu ortak tavır hissi veren beyanatlarla adeta siyaset yapan yargı kurumları kendi saygınlıklarını zedelemiştir. Siyasi beyanlarda bulunmak, taraf tutmak, ihsas-ı reyde olmak hukukçular için kırmızı çizgilerdir. Maalesef dün bu kırmızı çizgiler aşılmış, anayasa ve yasalar açıkça ihlal edilmiştir.

HSYK aldığı kararla, yürütülmekte olan soruşturmaya müdahale etmiş, doğrudan taraf olmuş, yetkisini aşmış, bağımsız yargının işleyişine engel olmuş, soruşturmanın sağlıklı bir şekilde yürütülmesi ve sonuçlandırılmasını tehlikeye sormuştur. Yargıya, yine yargı çevreleri tarafından ağır bir darbe vurulmuştur.

Keyfilik ve kanun tanımazlık hukuk devletini ve yargı bağımsızlığını yok sayan tehlikeli bir davranıştır.
Soruşturmayı yürüten cumhuriyet savcılıkları ve tedbir kararlarını veren mahkemeler, HSYK'nın ağır baskısı altına alınmıştır. Bu şartlar altında bağımsız ve tarafsız bir yargılama yapmak son derece zorlaşmıştır."

BAŞSAVCI TARAFSIZLIĞA GÖLGE DÜŞÜRDÜ

TBMM'de Habur süreciyle ilgili anamuhalefet partisi tarafından gensoru verilmişken, bu süreçle ilgili aynı gün Yargıtay Başsavcısı tarafından gensoru önergesini destekler mahiyette açıklama yapılmasının, yargının tarafsızlığına gölge düşürdüğünü ve bu kurumlara duyulan güveni sarstığını ifade eden Arınç, şunları söyledi:

"Yargı bağımsızlığını ve tarafsızlığını, hukuk devleti ilkesini ve yargıyla duyulan güveni zedeleyeyecek eylem ve söylemlerden kaçınmak herkesten önce HSYK ve yüksek yargının görevidir. Hiçbir kurum kendisini anayasa ve yasaların üzerinde göremeyeceği gibi keyfiliğe ve ben yaptım oldu dayatmasına gidemez.

Yargının kendi içinde yaşadığı sıkıntıları bahane ederek hükümeti yıpratmaya yönelik açıklamalarda bulunulması ayrı bir hedef saptırmadır."

aa
 



Bu haber 838 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,914 µs