En Sıcak Konular

Baykal'dan yargı depremi yorumu

18 Şubat 2010 11:30 tsi
Baykal'dan yargı depremi yorumu Baykal, partisinin genel merkezinde gündemdeki son gelişmeleri değerlendirdi.

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner'in tutuklanması ve sonrasında yaşanan yargıdaki krizle ilgili açıklama yaptı.

İşte Baykal'ın açıklamasından satırbaşları:

İLK KEZ BİR BAŞSAVCI TUTUKLANIYOR

Bir noktanın iyi anlaşılmasını istiyorum. Yaşanan hukuki tartışma bir usul tartışması, bir yetki tartışması olarak anlaşılırsa konunun özünü gözden kaçırmamak gerekir.

Türkiye'de ilk kez bir adliye başka bir adliyeyi basmıştır. İlk kez bir başsavcı bir başka savcı tarafından tutuklanmıştır. Cumhuriyet tarihinin kaydetmediği bir olayla karşı karşıyayız. Böylesine olağanüstü bir uygulamayı haklı kılacak bir gerekçenin hangi yetki,yöntem anlayışında saklı olduğunu düşünmek mümkündür.

Hukuki bir itlilah gibi anlamak çok vahimdir. İlk kez oluyor. İlk kez bir adliye aranıyor ve başsavcı tutuklanıyor. Yaşanan hukuki tartışma basit bir usül tartışması değildir.

Diyorlar ki 'bir soruşturma yapıyoruz.' Görevini yapmakta olan bir savcıyı tutukluyorsunuz. Bu tutuklamanın yetkili bir merci tarafından yapıldığına inanmak imkansızdır.

Şimdi herhangi bir ön incelemeye gerek kalmadan daha az kıdemli bir savcı başsavcıyı sorgulamaya başlamıştır.

HSYK GEREĞİNİ YAPMIŞTIR

Bu konuya yönelik uygulamanın değerlendirmesini bu memleketin bu konuda en ciddi yargı kurumları açıklamarıyla ortaya koymuştur. HSYK bu tutuklama kararının bir yetki aşımı olduğunu, bu aşamada yetki tecavüzüyle işe başlayan savcıların yetkilerinin kaldırılması gerektiğini açıklamıştır ve gereğini yapmıştır.

Onların özel yetkili savcı konumlarını ortadan kaldırmıştır ve bunu kendi yetkisi çerçevesinde yapmıştır. HSYK'nın kararını beğenmese de hükümetin uygulaması zorunludur. Karar doğrudur. Savcılar Yargıtay'da yargılanacak.

BAŞBAKAN YARDIMCISI CİHANER'E BASKI YAPTI

Bu sıra dışı, garip uygulamaların arkasında neler yatıyor. Neden bu olaylar bu kadar büyük bir gerilim yaratmıştır, siyasi bir tartışması tahrik etmiştir.

Bu olayın arkasında ne yattığını olayın kısa tarihçesini hatırlamak gerekir. Başsavcının suçu nedir? Ne için tutuklanmıştır. Büyük suçu nedir? Toplumun ikna edilmesi gerekir.

Başsavcı tutuklanıyor, bu kararı verenlerin yetkileri alınıyor. Neden? Niçin bu olaylar ortaya çıktı ve derin bir siyasi tartışma yaratmıştır?

Bu savcıya çok önce "sen bu işten vazgeç" demesiyle başlamıştır. Başsavcı vazgeçmemiştir.  Başbakan Yardımcısı Cihaner'e baskı yapmıştır. Başsavcıya yine inandırıcılıktan uzak bir dosya icat edilmiştir. 26 yıl hapis cezasıyla yargılanması istenmiştir.

BAŞSAVCI TEHDİT EDİLMİŞTİR

Yargı ile savcıyı tehdit etmeye yönelik bir uygulamayla karşı karşıya kaldığımız ortadadır. O başsavcının elindeki araştırma dosyası şiddetle Erzurum'daki başsavcıya teslim edilmesi istenmiştir. Başsavcıyı yıldırmaya yönelik bir uygulamayla karşı karşıya olunduğu çok açık.

Olay savcıyı etkisizleştirmeye, korkutmaya yönelik bir uygulamadır.

Başsavcı Cihaner, çeşitli şekillerde tehdit edilmiştir.

SAVCILAR YARGITAY'DA YARGILANACAK

Başsavcıların Yargıtay'da yargılanacağı açıkça ortadadır.

Bu sürecin hükümetin kararı ve baskıyla sürmüş olduğu görülmektedir. Bu iş hukuk işi değildir, savcı işi değildir. Herkes hükümetin bu olayın arkasındaki fail olduğunu bilmektedir.

Bu olayın bir tarafı daha açık ifadeyle Ak Parti'dir. Ak Parti devlet olanaklarını kullanarak, yargıya baskı yapıyor.

Yandaş yargı konusu elbette ki tehlikedir ve bunun sınırıları vardır. Hukukun işlerliğini hukuksuz kıldığı bir düzenin bir hukuk düzeni olduğunu söylemenin imkanı yoktur.

Bu olayların yaşandığı bir ortamda hukuk düzenin işlerliğinden bahsetmek imkansızdır. Bu "istediğime istediğimi yaparım" zihniyetidir.

Hukukun güvencelerinin işlemez kılındığı bir sistemde, hukuk düzeninin işlemesi beklenemez.

BU BİR CEMAAT HESAPLAŞMASIDIR

Türkiye'de yer yer yargıyı, güvenlik güçlerimizi cemaat örgütlenmesi himayesi altına almaktadır. Hükümette de buna göz yummaktadır. Bu bir cemaat hesaplaşmasıdır. Türkiye'de bir cemaat kadrolaşması vardır.

Bu politikanın nasıl geliştiğini hatırlamalıyız. Bu tablonun buraya nasıl geldiğini hiç unutmamalıyız.

HERKES TEHDİT ALTINDA

Herkes tehdit altındadır, her şey herkesin başına gelebilir demektir. Hukukun kimse için işlemeyeceği anlamına gelmektedir. Bu olayı yapanlar başarılı olurlarsa Türkiye'de kimse güvende olmayacaktır. Bu yaşanan olay bir kırılma noktasıdır.

Devlet hukuka dayanır, hukuk her şeyin özüdür. Bütün bunların temeli adalettir. Türkiye'de hukuk devleti tehlikedir. Bugün Türkiye'de adaletin işleyişi konusunda boğazına kadar batmıştır. Hükümet suçlamaların merkezindedir.

Savcılara, hakimlere emir kumanda etme, tetikçi hukukçuların, savcıların devreye sokulmak istenmesi, Başbakanlar'ın savcı arama doğrultusunda yola çıkmaları, devletin çatırdaması sonucunu doğuracaktır.

Adaleti tehdit eden en büyük tehlike adalete siyasetin müdahalesidir. Yaşananlar toplumun güvenini sarsmaktadır.

DGM'ler kaldırıldı ama sadece ismi kaldırıldı. Hukukta özel durum olmaz, hukuk geneldir. Bu sorun DGM döneminde yaşanan sancıların, yargının acımasızca kullanılmak istenmesinden kaynaklanmaktadır.

DGM sadece ismiyle değil uygulamasıyla da kaldırılmalıdır. Özel yetkili savcılık ve mahkeme uygulamasına son verilmeli.

YARGIYA SİSTEMLİ SALDIRI VAR

Hukukta özel durum olmaz olmaz. Böyle olursa yaşadığımız olayları yaşamak zorunda kalırız.

Normal mahkemelerde yargılama yapılsın.

Bu saldırılar yargı bağımsızlığını tehdit etmiştir ve demokrasimize büyük zararlar vermiştir.

Ak Parti'nin yargı değerlendirilmesi Türkiye'ye dayatılmak istenmektedir. Bu kabul edilemez.  Bu konuyla ilgili dün yapılan açıklamalar, yargı kurumları tarafından çok iyi anlaşıldığı açıkca ortaya konulmuştur.

Yargı kurumlarına sistemli bir saldırı olduğunu yargı kurumları da çok iyi anladı. Ciddi bir tavır takınmak zorunlu hale gelmiştir.

Ak Parti'nin yargıya hükmetme çabası başarıya ulaşamaz, mümkün değildir.

SORU-CEVAP

- Sokaktaki vatandaş büyük bir kaygı içinde olayları izliyor. Bunun çözümü nedir?

Uzun süredir bu gidişin halk için çok ciddi tehlikeler içerdiğini biz söylüyoruz. Buna son vermek imkanı da artık devletin elinde olmaktan çıktı. Bu işleyişle buna son verilemez. Türkiye'de Anayasa'yı sahiplenmeyi, basın özgürlüğüne saygı göstermeyi zorunlu kılacak bir sistem yoktur. Sistem içi sistem sışı bir güç yoktur. Demokrasilerde en büyük güvence iktidar sahiplerinin anlayışıdır. Yargının iktidarları kısıtlama haklarına saygı göstermelidir. Hukukun üstünlüğüne saygı göstermeyi zorunlu kılacak bir unsur sistemde yok. İktidarlar "kim beni frenleyecek ezerim" diyorlar. Türkiye böyle yönetilemez.

ERKEN SEÇİM TALEP EDİYORUZ

- Erken seçim olacak mı?

Hükümet seçimi zamanında yapabilir mi diye sormuştum. Bu yönetimle seçim zamanına kadar Türkiye'yi götürebilir mi diye söylemiştim. Çare nedir, milletin konuya el koymasıdır. Sorun iktidarın ta kendisidir. Türkiye'nin en kısa zamanda kazası belasız erken seçime gidilmesini talep ediyoruz.  Basiretsiz bir iktidar var. Her gün bir olay. İyi bir gidiş değil.

- Türkiye nereye gidiyor?

Ben genel görüşlerimi söylüyorum. Bu durum böyle sürdürülmek istenebilir. Gidiş iyi değil. İktidarın freni kalmadı bu ülkede. Yargı frendir. Herkesin frene ihtiyacı var. Hele bu iktidarın frene ihtiyacı var. Yargıyı engel olarak görüyor. İşlerine gelmiyor olabilir ama halkın da yararınadır senin de yararınadır.

Cumhurbaşkanı bu durumu yönlendirmekten uzaktır. Biz bu durumlara müdahalesini ortaya koyabilecek bir Cumhurbaşkanı seçilsin istemiştik. Çekirdekten biri olmasın demiştik. AK Partili olsun ama çekirdekten olmasın demiştik. Ana kurum yargı. Yargı şimdi düşman edilmişi kendinle savaşıyor. Bu kadar boynu bükük bırakılmış bir yargı.

Bu tablo Türkiye'ye hayır getirmez.

 Anayasa Değişikliği yapılabilir mi?

Yargı konusunda çok temel görüşlere sahibiz. Burada yapılması gereken şey çok açıktır. Bu hükümetin herhangi bir reform yapma şansını kaybettiği ortadadır. İktidarın Türkiye'ye yapacağı en büyük iyilik erken seçime gitmesi ve iktidarı devretmesidir.

MAHKEMEYİ BIRAKIN, SANDIĞA GİDİN

- Ak Parti için kapatma davası açılırsa ne olur. Ak Parti bunu nasıl değerlendirir ve nasıl bir yol izler?

Ak Parti'nin erken seçime gitmesi için parti hakkında kapatma davasına gerek yoktur. Biz bu işi sandıkta halletmek istiyoruz. Bize bu fırsatı versin. Normal süreç içinde halkımız ülkeyi yönetsin istiyoruz. İsteğimiz budur. Mahkemeyi bırakın, karakolu bırakın sandığa ve seçime gidin.

- CHP olarak Erzincan ve Erzurum'a heyet gönderecekmişsiniz?

Evet arkadaşlarımız orada. Gelince bilgi verecekler, sizi bilgilendiririz.

- Yargıtay Başkanı "yangın var" demişti. Bu durumdan mı bahsetmişti? Hakimler kararından sonra bu işlemin iptali olabilir mi?

Yargıtay Başkanı'nın olacaklar için değil, olan olaylar için bu açıklamayı yaptığını düşünüyorum. Bu tabloyu toparlamak gerekir. Savaşmaktan vazgeçmesi lazımdır.

hurriyet



Bu haber 691 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,028 µs