Birileri bu tablodan ürktü

18 Şubat 2010 09:07 tsi
"Şimdi yeni bir dönemin kapısına geldik bekliyoruz. Ama bu kapıdan geçince olacakları çok iyi bilenler beklemiyor"

Türkiye ne zaman şahlansa mutlaka ayağına prangalar vuruluyor. Ne zaman "işte biz gelişmiş ülkeler sınıfına yol alıyoruz" dediysek işte o zaman birileri ayaklanıyor. Şimdi bazı rakamlar vereceğim. Türkiye'nin milli gelir rakamları ama ne dolar ve TL; tamamen sabit fiyatlar. Yani rakamlar net gelir büyümemizi gösteriyor.

1. dönem: Milli gelirimiz 1970-1980 yıllarında yüzde 49 oranında büyümüş. Ve ardından darbe yaşamışız.

2. dönem: Özallı yılların damga vurduğu 1980-1990 yıllarında ise milli gelirimiz yüzde 66 oranında artmış. Ve ardından Demirel dönemi açılmıştır.

3. dönem: İşin en garibi ise 1995-1997 yılları arasında sadece üç yıllık dönemde yüzde 23,4 büyüme başarısının ardından 28 Şubat sürecinin gelmiş olmasıydı.

4. dönem: Son olarak 2001-2008 yıllarına bakıyoruz. Toplam 7 yıllık büyüme yüzde 49,6 oranına ulaşmış.

1. dönem yıllık büyüme ortalaması yüzde 4,9.

2. dönem büyüme ortalaması yüzde 6,6

3. dönem ortalama 7,8

Ve

4. dönem büyüme ortalaması yüzde 7,1

2008 sonunda milli gelirimiz 740 milyar doları aşmıştı. Ama hem doların çok düşük olması hem de milli gelirin 2009 yılında gerilemesi sonucu gerçek sonucu Mart ayının sonunda öğreneceğiz. Muhtemelen milli gelirimiz dolar bazında 650 milyar seviyelerinde gerçekleşecek.

Bu rakamlara rağmen Türkiye kişi başına yıllık 9 bin dolarlık bir gelir seviyesi yakalamış olacak. Toplam gelir ve kişi başına gelir çok önemli. Çünkü gelir ne kadar artarsa bir ülkenin kurumları o kadar demokratik işler.

Türk halkı sınıf atlamak üzeredir. Artık eski alışkanlıkların işe yaramayacağı döneme sadece adımlar kaldı. Bu çok önemli bir gelişmedir. Eğer sınıf atlarsak eski üst sınıflar da yok olacak.

Rahmetli Turgut Özal 'ortadirek' dediğinde alay konusu ediliyordu. Ama bugün ülkeyi ortadirek ayakta tutuyor.

Şimdi yeni bir dönemin kapısına geldik bekliyoruz. Ama bu kapıdan geçince olacakları çok iyi bilenler beklemiyor. Harıl harıl çalışıyorlar, ama Türkiye ileri gitsin diye değil. Onların derdi yeniden geriye gitmemiz nasıl sağlanır diye.

Sınıf atlamaya hazırlanan Türkiye'de herkesin kendisine yeni bir yol çizmesi gerekiyor. Artık 2-3 bin dolarlık toplum değiliz, değişiyoruz. Bu değişimi, sesi çok çıkan eskilere bakarak kaçırmamalıyız. Zaten onlar Özal'ı da 20 yıl sonra yeni anlamaya başladıklarını söylüyorlar. Muhtemelen bugünün tablosunu da bir yirmi-otuz yıl sonra anlayacaklar.

Büyük değişimin sancılarını yaşıyoruz. Eski kalıplaşmış, hâkimiyet kurulmuş koltuklar sallandıkça gürültü artıyor. Ayrışma yaşanıyor gibi görünse de aslında toplumsal bütünleşmeye giden yoldayız.

İşte bu tablo ürkütüyor.

İbrahim Kahveci / Yeni Şafak

Bu haber 1,094 defa okundu.