Spastik çocuklara müzik tedavisi

0 0 0000 00:00 tsi
Alman ergoterapist Adrea Schmidtke, sekiz yıl öncesine kadar otistik ve spastik çocuklara atlarla terapi uyguluyordu. İstanbul'a yerleşip Azize Güvenç adını aldıktan sonra müzik ve hareketle tedaviye yöneldi.

Almanya'da otistik ve spastik çocukların tedavisinde atlarla terapi yöntemini uygulayarak bir ilki gerçekleştiren ergoterapist Adrea Schmidtke'nin, sekiz yıl önce psikiyatr Prof. Dr. Oruç Güvenç'le evlenerek İstanbul'a yerleştiğini, ülke değiştirmekle kalmayıp adını da Azize Güvenç olarak değiştirdiğini, İslam tasavvufuna eğildikten sonra Müslümanlığı seçtiğini ve sema yaptığını duyar duymaz izini sürmek farz oldu. Meğer Türk Müziğini Araştırma ve Tanıtma Grubu (TÜMATA) üyesiymiş. Türkçeyi meramını anlatacak kadar konuşabiliyor. Ney, rebab, domra ve kopuz gibi klasik Türk enstrümanlarını TÜMATA'nın yurtiçi ve yurtdışındaki turnelerinde çalabiliyor. Klasik Türk müziğinden 30 şarkıyı aksansız söylüyor.

Azize Güvenç'le 'meşguliyet tedavisi' olarak açabileceğimiz ergoterapi üzerine konuşmak üzere TÜMATA'nın Gülhane'deki merkezinde buluştuk. Burası onun için sadece müzik çalışmalarının yapıldığı bir mekân olmanın çok ötesinde. Arzu üzerine burada otistik, spastik, genetik deformasyonlu ve konuşma özürlü çocuklara gönüllü olarak ergoterapi ya da müzikle tedavi uyguluyor.

Ergoterapi, bugün Türkiye'de yeni yeni farkına varılan, oysa ABD ve Avrupa'da çok yaygın bir tedavi yöntemi. Azize Güvenç'in bu alanda 25 yıllık bir deneyimi var. "Psikiyatri eğitiminden sonra iki yıl da psikoterapi eğitimi aldım. Kendi muayenehanemi açtım. Çok sayıda çocuk ve ailesiyle çalıştım. Beyin felci gibi hastalıklarla uğraştığım da oldu. Çocuk ve aile için özel eğitimler aldım. Otistik bir çocukla spastik bir çocuk arasında farklılıklar vardır. Biz ergoterapistler testler kadar gözlemlere de çok önem veririz.

”10 otistik hastam arasındaki farkları gözleyerek kolayca anlayabilirim"

Çocuklar nasıl oynayarak öğreniyor, oyun sayesinde olgunlaşıyorlarsa, yine bu yolla tedavi de edilebiliyorlar. Azize Güvenç, oyunun en az testler kadar etkili olan gözlemleme için büyük bir fırsat verdiğini anlatıyor: "Biz ergoterapistler çocuğun nasıl oynadığını gözlemlerken bütün duygularının faaliyete geçtiğini görürüz. Oyun esnasında bütün duygular hem güzel çalışır, hem de aralarında güzel bir uyum vardır. Fakat bazı çocuklarda bu uyum istendiği gibi olmaz. Bazen zekâ seviyesi uygun düşer fakat davranış ve uyumda problem çıkar. Bunun için hangi duyunun çalışmadığına, hangi bağlantıda bir sorun yaşandığına bakarız."

Tabii ergoterapide atlardan yardım istemek enteresan bir yaklaşım. Almanya'da bir çiftlikte eğittiği 'terapist' atlarla sorunlu çocukların tedavisi için uğraşmış. Bu çabası Alman basınında olumlu tepkiler almış. Neden atlara yönelmiş? "Çünkü bazı metotlar at üstünde daha kolay uygulanabiliyor. At ve hasta arasında konuşmaya gerek kalmayan bir iletişim olduğunu gözledim ve uygulamaya koyuldum. Tedavinin başarılı olması için eyersiz oturup atla temas etmesi lazım çocuğun. O zaman attan çocuğa otomatik olarak bilgiler gelmeye başlar, çocuk da bunu hisseder."

Türkiye'ye geldikten sonra atlarla ergoterapi yapma çabası suya düşüyor. Çünkü bu yöntem için öncelikle iyi karakterli, nevrotik olmayan at bulmak gerekli. Satın aldığı atı eğitmek için az uğraşmıyor, ama nafile! Sonunda atlarla çalışmaktan vazgeçmek zorunda kalıyor.

İşte bu noktada müzikle tedavi metodu devreye giriyor. Müzikle terapi, konuşmayan, çevreyle iletişim kuramayan çocuklar üzerinde etkili oluyormuş. Azize Güvenç, müzikle terapi sırasında beyinde limbik sistemde ve hormonlarla ilgili sistemde değişiklikler meydana geldiğini söylüyor: "Dolayısıyla bu da hareketlere yansıyor. Spastik çocuklarda kasılmaya karşı gevşetici özellik gerektirir, onun için uşak ve rast makamı vardır. Otistik çocukların dış âleme açılması için pentotonik melodiler uygularız. Onların kendine güven hissine ihtiyaçları vardır. Zihni fonksiyonlarında sorun olanlar için isfahan ve neva makamları iyi sonuç veriyor."

Yakında çalışma iznini alır almaz bir profesyonel olarak birikimini ortaya koyacağını söylüyor Güvenç. En büyük rüyası ise yeniden atlarla otistiklere şifa dağıtabilmek.

Radikal

Bu haber 1,122 defa okundu.