Erdoğan: Onları ağzıma almayacağım!

16 Şubat 2010 12:38 tsi
Başbakan Erdoğan, partisinin meclis grup toplantısında yaptığı konuşmada gündeme ilişkin değerlendirmeler yaptı.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin konuşmalarını eleştirerek, "Adeta küfür ve hakaret antolojisi oluşturuyor. Bundan sonra fevkalade bir durum olmadıktan sonra ne Sayın Baykal'ı ne Sayın Bahçeli'yi ağzıma kolay kolay almayacağım." dedi.

Başbakan Erdoğan, AK Parti grup toplantısında, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin konuşmalarında kullandığı üslubu eleştirdi.

Siyasetin son günlerdeki dilinin çokça tartışıldığını ifade eden Erdoğan, partilerini kurdukların andan itibaren siyasete yeni bir dil, yeni bir üslup kazandırdıklarını, mümkün olduğunca yapıcı olmaya, gönül diliyle konuşmaya çalıştıklarını ifade etti.

Laf üretmekten çok iş üretmeye önem verdiklerini vurgulayan Erdoğan, kendilerinin değil eserlerinin, yaptıklarının konuşulmasını istediklerini söyledi.

Her zaman yaptıklarıyla milletin huzuruna çıktıklarını kaydeden Erdoğan, bu süreçte şahsına, partisine, hükümetime yönelik son derece ağır iddia ve ithamlar karşısında susmadıklarını dile getirdi.

Muhalefetin seviyesiz üslubu karşısında seviyeli bir şekilde gerekenleri söylemeden kaçınmadıklarını vurgulayan Erdoğan, geçen haftaki partilerin grup konuşmasında hakaretlere, tahriklere, aşağılamalara bakınca bu üslubun Türk siyasetine yakışmadığını, siyaseti de yanlış mecraya doğru sürüklediğini düşündüğünü ifade etti.

Demokrasinin temelinin diyalog ve uzlaşı olduğunun altını çizen Erdoğan, "Kin ve nefret kokan bir üslupla ne diyalog olabilir, ne uzlaşı sağlanabilir. Konuşamayan, tartışamayan sadece suçlayan, hakaret eden üslupla, aynı masaya gelip oturamayan bir anlayışla demokrasiyi de geliştiremeyiz, siyasetin itibarini da yükseltemeyiz. Milletimiz bu seviye kaybından son derece rahatsız." diye konuştu.

MHP liderinin konuşmalarına yansıyan hırçınlık ve saldırganlığın siyasetin seviye kaybetmesine sebep olduğunun altını çizen Erdoğan, şunları söyledi: "Siyasi tarihimizde bu kadar hakaret cümlesi, bu kadar tahkir kelimesi, bu kadar küfür, bu kadar aşağılama ifadesi yer olan başkaca bir konuşma olduğunu sanmıyorum. Adeta küfür ve hakaret antolojisi oluşturuyor. Türkçe argo sözcüğü didik didik edilmiş, o sözlükteki her kelime bir cümle içinde kullanılmış. Sayın Bahçeli'nin bu üslubu siyaset tarihine en çirkin üslup olarak geçecektir. Hiç bir zaman hatırlanmak istenmeyecektir."

"ÇOCUKLARI TELEVİZYONDAN UZAK TUTUN"

Başbakan Erdoğan, daha önce Bahçeli'nin konuşurken çocukların televizyonlardan uzat tutulmasını tavsiye ettiğini hatırlatarak, "Bu tavsiyemi asla asla Sayın Bahçeli'yi tahkir etmek için söylemiyorum. Çocuklarımız adına gerçekten kaygı duyduğum için söylüyorum. Bu ifadeler sağlıksız bir siyasi zihniyeti, problemli bir ruh halini gösteriyor. Bir siyasi hareketin böyle bir üsluba layık görülmüş olması ayrıca elem veridir." ifadesini kullandı.

Hakaretlerin Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı'na, hükümetine ve her iki kişiden birisinin oyunu alarak iktidara gelmiş siyasi partiye yapıldığını belirten Erdoğan, "Düşüncenin bittiği yerde hakaret başlıyor. Mantığın tükendiği yerde şiddet başlar. Diyor ya 1 metreden fazla yaklaşma! Ama bizim sıralarımız açık. Ne olursan gel yine gel. Bizim kapımız her zaman açık. Ertesi gün arkadaşlarım gittiler. 1 metre falan uygulanmadı." şeklinde konuştu.

Millete söyleyecek sözü olmayanların hakaretin arkasına saklanacaklarına işaret eden Erdoğan, "Bu ülkenin hükümetini 9. haçlı seferini yapmakla itham edecek kadar ölçüsünü, muvazenesini, dengesini kaybetmiş olmak, bizim medeniyetler değerlerimizden kopmuş olmanın, milletimizin değerlerinden uzaklaşmış olmanın göstergesidir. Bunu sen bu ülkenin yüzde 47 oyunu almış bir siyasi partiye nasıl söylersin?" diye konuştu.

Her türlü hakareti, tehdidi, ölçüsüzlüğü yapanları kendi yanlışlarıyla baş başa bıraktığına kaydeden Erdoğan, "Seviyeli, birleştirici bir üslupla konuşmaya devam edeceğiz. Bundan sonra fevkalade bir durum olmadıktan sonra da ne Sayın Baykal'ı ne sayın Bahçeli'yi de ağzıma kolay kolay almayacağım." dedi.

ÇOCUKLARIN EYLEMLERDE KULLANILMASINA TEPKİ GÖSTERDİ

Konuşmasının sonunda dün bazı illerde yaşanan olaylara değinen Erdoğan, dünyada demokratik mücadelenin yönetimi, üslubu, araçlarının belli olduğunu, taş atmak, molotof atmak, camları kırmak, esnafı tehdit ederek kepenk kapattırmak demokratik bir mücadele yöntemi olmadığını söyledi.

İllegal gösterilerde çocukların kullanılmasını da eleştiren Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: "Terör ve şiddet demokraside bir yöntem değildir. Küçücük çocukları karanlık emellerine alet etmek vicdansızlıktır. Çocuk masumiyeti hiç bir mücadeleye alet edilemez, hiç bir siyasi çekişmeye kurban edilemez. Her hangi bir yavrumuzun ayağına diken batsa bizim içimiz sızlar. Bu masumları sokak çatışmalarının içine atmak, ellerine taş verip sağa-sola saldırtmak hangi vicdana sığar, hangi insanlıkla bağdaşır. Ellerindeki molotof kokteylleri ile toplu taşıma araçlarına saldırtmak, Serap gibi yavrularımızın ölümüne sebep olmak hangi vicdana sığar? Bu insaniyetten nasibini alamamış, yüreği taş tutmuş kişilerin yapabileceği alçaklıktır."

Erdoğan, aylardır çocukların yargılanmalarında adalet istediğini söyleyen sivil toplum kuruluşlarına, aydınlar ve yazarlara niçin tepki göstermediklerini sordu.

Bu yavruların birilerinin siyasi hesaplara kurban edilmelerini, istismar edilmelerini de istemediklerini kaydeden Erdoğan, konuşmasını şöyle tamamladı: "Lütfen çocuk masumiyetine herkes saygı duysun. Özellikle velilerimiz çocuklarına sahip çıksınlar. Çocuklarıyla daha fazla ilgilensinler. Şimdi ne deniyor 'suç işleyen çocuklar'. Biz AK Parti olarak böyle demiyoruz. Suça itilen çocuklar diyoruz. Bunları suça itenler var. Ellerine molotof kokteyllerini sıkıştıranlar, onları sokak aralarında organize edip meydana sevk edenler var."

Cihan

Bu haber 947 defa okundu.