En Sıcak Konular

Bahçeli: Katsayı için göreve çağırıyorum

16 Şubat 2010 11:47 tsi
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında konuştu. İşte Bahçeli'nin konuşmasından satır başları:

- Bu afet için alınacak önlemlerin hayata geçmesi zorunluluk haline gelmiştir. Parti olarak ihtiyaç duyulduğunda her desteği vereceğimizi belirtmek istiyorum:

- Türkiye yeni bir döneme girmeye başlamıştır. Anlayışı ve ahlakı sorgulanan siyaset tüccarlarının devletimize reva gördükleri talihsiz gelişmeler birer birer karşımıza çıkmaya başlamıştır.

- 7 yıl boyunca yapılan uyarılara rağmen, adete savaş mağlubu bir ülke gibi, içte ve dışta milletimizin birikimlerini tahrip eden AKP zihniyeti yolun sonuna gelmiştir.

- Ülkenin acil çözüm bekleyen sorunlarına çare yerine, kısır çekişmelerle ilkel siyaset anlayışı devletimizin saygınlığına, vatandaşlarımızın hayrına olmamıştır.

- 7 yıldır devam eden seviye kaybı nedeniyle hakarete uğramayan, taviz verilmeyen hiçbir milli ve manevi değer kalmamıştır.

KARANLIK TABLO

- 7 yıl boyunca hükümetin her alanda dış dayatmalara boyun eğen teslimiyet bu karanlık tabloyu önümüze getirmiştir.

- Hükümetin sürüklendiği yer ABD’den ürken, Avrupa’dan çekinen, işçiden memurdan çiftçiden esnaftan kaçan bir yönetim çürümüşlüğüdür.

- AKP zihniyetinin hiç değilse bundan sonra bir ders çıkarır.

BİZİM MESELEMİZ DEĞİLDİR

- MHP iktidarında kendilerinin nasıl hesap verecekleri, kimlerden imdat isteyecekleri bizim meselemiz değildir.

- Aksi halde AKP’nin TBMM’nin sayısal çoğunluğu demokratik ülke olmaktan çıkmaktadır. Bunun devamı halinde başbakan’ın hırçın politikalarından, başbakanlığı hükümdar zanneden sakat anlayışından, oy vermemişleri hasım gören milli irade zihniyetinden ve muhalifleri sindirmek, basının susturulmak istendiğinin işaretleri alınmaya başlamıştır.

- Üniformalı teröristlerin  omuzlar üstünde karşılandığı, devlet otoritesinin ayaklar altına alındığı,devlete açıkça meydan okunduığu, hükümet memurlarının PKK’lıları serbest bırakmak için birbirleriyle yarıştığı, anayasa ve kanunların çöpe atıldığı, cinayet şebekelerinin Başbakan tarafından kucaklandığı bilinmektedir.

- Başbakan’ın ne olursa olsun geri dönmeyeceğini ısrarla açıkladığı bu ihanet tablosunun ardındaki gerçekler bunlardır.

- MHP bu onur kırıcı tabloyu başından beri reddetmiş, eleştirmiş ve lanetlemiştir. Bu senaryoda emeği geçenlerin hesabını vereceklerini partimiz açıkça ilan etmiştir.

- Son olarak bölücülükle yargılanan bir eski milletvekili, PKK’lıların için hakimlerin ayaklanmasında, bütün tezgahı hazırlayanın İçişleri Bakanı olduğunu açıklamıştır.

- Yıkım sürecinde ve terörist kabul töreninde,hükümetin başının rolünün de belgelerle açıklanması beklenmelidir.

- Bizim bu aşamada, içişleri bakanı’ndan ve pkk yandaşlarından beklentimiz, 15 Ekim 2009’da yapılan görüşmenin kamuoyuna açıklanmasıdır? Bu toplantıda hangi sözler verilmiştir? Bu sorularımıza yapılacak samimi açıklamalar bile yıkım süreciyle ilgili düşüncelerimizi değiştirmeyecektir.

- Yıkım projesini kaldığı yerde devam ettirme çabaları hız kazanmıştır. Hükümet tabiî ki suçüstü yakalanmak istemeyecek, süreci daha derinden yürüteceklerdir.

- Birinci yıkım sefer diyebileceğimiz ilk aşamada, ne mutlu ki toplum ikna edilememiş, milletimizin bin yıllık kardeşliğine fazla zarar verememiştir.

SANATÇILAR YIKIM PROJESİNDE YER ALMASIN

- Sanatın toplumcu özelliklerini istismarla Türkiye’nin önüne koyan yıkım projelerinin bilmeden yanında yer almalarını da istemeyiz.

- Türkiye’nin tahribatında hiçbir sanatçımızın yer alacağına da ihtimal vermeyiz. Milletimizin uzaklaşacakları bir sürece girmemeli en büyük temennimizdir.

- Sanatçılarımıza tuzağa düşmeyecekleri konusunda güveniyoruz.

- Türk dış siyaseti ve uluslar arası ilişkileri tel tel dökülmektedir.  Kıbrıs’ta Rumların insafına terk edilen sonuçsuz görüşmelerde AKP hükümetinin elde ettiği sonuç, Türk askerinin çekilmesine yol açan Avrupa dayatmasıdır.

- Kimsenin sizi kabul etmediği bir ittifaka ısrarla gireceğini söyleyerek, nafile fasılların peşine düşen AKP, konuyu tamamen yabancıların eline teslim etmiştir.

- Son olarak Ermenistan ile sürdürülen yanlış ilişkilerin çıkmaza düşmesi tam bir diplomasi iflasıdır.

- Başbakan’ın AB büyükelçileriyle yediği yemekte, sarf ettiği kör müsünüz suçlamasının fiiliyatta hiçbir karşılığı yoktur, zaten kendisini muhatap alacak bir Avrupalı da olmamıştır.

- Biz başımıza geleceklerin ön görüsünü ta 2005’te yapmış, Ankara’da Türkiye’ye açıklamıştık.  2 Ekim 2005’te yaptığımız toplantıda, bu uyarıları o zaman yapmıştık.

BAŞBAKAN SÖZLERİMİZİ DİNLEMEDİ

- Söylediklerimiz aynen şöyledir:

- Bu süreç AKP zihniyetiyle sürdüğü takdirde Türkiye’nin haysiyetiyle oynanmaya devam edecektir. Verilecek tavizler bölücü talepleri artıracak ve Türkiye’nin karşısına etnik ayrışma olarak fatura olarak yansıyacaktır. Sözde ermeni soykırımı aşama aşama kabul edilecektir.

- Patrikhane ekümenik olarak tanınacak, ruhban okulu açılacaktır. Küstah dayatmalar sinsi sinsi gündeme taşınacaktır.  Sözde demokratik anlayış sonucu bölücülük hoş görülecektir. Ama başbakan bu sözlerimizi dinlemedi ve böyle de oldu.

- Aradan geçen yıllardan sonra verilen sözlerin tutulmamış olduğu söylenmektedir. Bu başbakandan beklenen ilişkileri durdurmasıdır. Bölesi bir tavır bugüne kadar yaşananları telafi etmese bile, kaybettiklerinin bir kısmını kazandıracaktır.

- Başbakan’a sormak lazımdır. Hani Türkiye’nin dünyada etkisinin arttığını söylüyordunuz, hangi bölgesinde etkili güç olduğunu iddia ediyorsunuz? Hani etrafımızda barış çemberi olmuştur? O halde yaşadığımız sorunların kaynağı nedir?

- Ermeni’nin Rum’un peşmergelinin ABD’linin karşısında yaşadıklarının izahı nedir? Hani ses getiren bir ülke haline geldik diyordunuz, bu ülke bu hükümet nerdedir? 

- Bütün dünyada yankılanan bu ses, masaya yumruğun vurduğu ses değildir, maalesef ki bu ses, fırsat sonucunda, AKP hükümetine ardına indirdiği şamarların sesidir.

GÖREVE ÇAĞIRIYORUM

- Katsayı sistem toplumsal bir sorun alanıdır. Artık bu konunun Meclis zemininde çözülmesi zorunluluk haline gelmiştir. YÖK’ün idari tasarrufunun tartışmalı hale geldiği ortaya çıkmıştır.

- Yargı kararını eleştirmek zan altında bırakmak ve bu müesseseyi yıpratmak nedeniyle, konunun TBMM’de halledilmesi gerekmektedir.

- Bu durum yıllardan beri istismar edilmektedir. Sorunun çözümsüzlüğünden faydalanan iktidar ve muhalefet tarafından siyasi tartışma konusu yapılmaktadır.

- Özellikle milyonlarca evladımızı ilgilendiren üniversite sınav takviminin işlemeye başladığı bu süreç endişeleri daha da artırmıştır.

- MHP bu kapsamda olmak üzere, eşit katsayıyı önermektedir. Eğer AKP bunu destekliyorsa, CHP de bunu istiyorsa, Meclis iradesinde bu meselenin çözüleceğine inanıyorum.
 
hurriyet



Bu haber 568 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,040 µs