Alkollüler diye mi kurtarmadınız?

11 Şubat 2010 10:29 tsi
Selde sığındığı ağaçta saatlerce bekledikten sonra kaybolan Mustafa Dolapçı'nın cesedi ağacın 20 metre ötesinde bulundu. Botları uygun olmayan Sivil Savunma'nın AKUT'tan da yardım istemediği ortaya çıkarken, devlet kendini şöyle savundu: Alkollüydüler.

Otomobiliyle sel sularına kapıldıktan sonra sığındığı bir ağaçta altı saat boyunca kurtarılmayı bekledikten sonra kaybolan Mustafa Dolapçı’nın cesedi, dün tutunduğu armut ağacının 20 metre uzağında, bir mısır tarlasının içinde bulundu. 51 yaşındaki Dolapçı dün toprağa verilirken, Sivil Savunma ekiplerinin yedi saat boyunca ağaca ulaşamamasıyla ilgili tartışmalar sürdü. Serik Kaymakamı Ahmet Ümit ise, gereken kurtarma çalışmasının yapıldığını anlatmaya çalışırken, Dolapçı ile Bektaş’ın alkollü olduğu iddiasında bulunma gereği duydu.

Sivil Savunma yetkilileri, olay yerine getirdikleri botu, motor uygun olmadığı için kullanamadıklarını açıklamıştı. Ellerinde sel ortamına uygun bot bulunan AKUT Antalya ekibinin ise ‘olay yerine hiç çağırılmadığı’ ortaya çıktı.

Antalya’da Serik ve Aksu ilçelerinin arasında bulunan Gebiz Çayı, pazartesi günü yoğun yağışın ardından taştı. Abburrahmanlar beldesinden dönen emlakçı Mustafa Dolapçı ile arkadaşı 30 yaşındaki Ümit Rıza Türktaş’ın içinde olduğu otomobil gece saat 23.45 sularında sele kapıldı. Önce sürüklenen otomobilin üzerine, daha sonra bir armut ağacına sığınan ikili, cep telefonuyla yakınlarına haber verdi. Sivil Savunma ekipleri derhal olay yerine geldi.

Kuru araziye 200 metre uzaklıktaki ağaca, ancak yedi saat sonunda, Türktaş’ın arkadaşlarının kiraladığı rafting botuyla ulaşılabildi. Türktaş, donmak üzereyken kurtarıldı. Yardım edin çığlıkları sabaha karşı kesilen Dolapçı ise kayıptı.

Kıyıda bekleyen yakınlarını şoke eden bu gelişmenin ardından, Dolapçı’nın cesedi 24 saat aradan sonra, dün sabah bulundu ve Gedevet Yaylası’ndaki aile mezarlığında toprağa verildi. Cenaze törenine Türktaş da katıldı. Türktaş’ın çok üzgün olduğu sık sık ağladığı görüldü.

Adı Afet ve Acil Durum İl Müdürlüğü’ne dönüştürülen Sivil Savunma’nın İl Müdürü Fevzi Timur, olaydan hemen sonra yaptığı açıklamada, “Kurtarma için bot getirdik. Ancak bot deniz için uygundu. Pervanesi 1 metre aşağıda olduğu için kullanamadık. Motoru da sökemedik” demişti.

Timur dün Antalya Valiliği’ne gelerek Vali Aladdin Yüksel’e olayla ilgili 4 saat boyunca bilgi verdi. Çıkışta kapıda bekleyen gazetecilere “İhmal yok” dedikten sonra resmi plakalı Mitsubishi marka L200 model cipe binerek hızla uzaklaştı. Vali Yüksel, dün bağlandığı canlı yayınlarda ‘olayda bir kişinin kurtarıldığını, kimin kurtardığının ise önemli olmadığını’ söyledi.

Kaymakam: Alkol almışlar
Serik Kaymakamı ise dün akşam yaptığı yazılı açıklamada, 17 kişinin helikopterle kurtarılmasından sonra, Beşkonak’tan dönen bir kişinin, iki arkadaşlarının kayıp olduğu ihbarını yaptığını anlattı. Ümit, şöyle devam etti: “Yapılan değerlendirmede Beşkonak tesislerinde altı kişinin saat 18.00’den itibaren oturup yemek yedikleri, alkol aldıkları, saat 23.00’da lokantadan ayrıldıkları öğrenildi. Helikopter tekrar göreve çağrıldı. Birkaç defa yaklaşmaya çalıştı. Ağacın hemen yakınındaki elektrik direği dolayısıyla helikopterin daha fazla yaklaşamayacağı belirtildi. Bununla beraber yine arama kurtarma ekipleri çalışmalarını sürdürdü. Ancak 2.5 metre derinliği bulan akıntılı ve yoğun sel ve gece karanlığı dolayısıyla ağaca yaklaşılamadı.”

AKUT: Botumuz da canyeleklerimiz de hazırdı
Ağaca sığınan selzedelere Sivil Savunma’da uygun bot bulunmadığı için ulaşılamadığı açıklaması, akla AKUT’u getirdi. Ancak AKUT Antalya Birim Sorumlusu Yılmaz Sevgül, ‘kendilerinden yardım istenmediğini’ açıkladı.

AKUT’un Antalya’daki merkezindebulunan depoda 12 kişilik bot, kürekler ve canyeleklerinin hazır olduğunu belirten Sevgül şunları söyledi:

“AKUT olarak olaydan haberdar edilmedik. Oysa biz sellerde Türkiye’nin en deneyimli ekibiyiz. Bana göre hava püskürtmeli botlar kullanılmalı ama bu Türkiye’de yok. Pervaneli motorlarsa kirli suda hemen stop eder. Çünkü o sularda bir sürü pislik vardır. Sivil Savunma’dakiler pervaneli. İkinci en iyi seçenek rafting botudur. Bizim ekibin yarısı rafting biliyor. Kürek çekmeyi biliyor. Sel durumunda veya akarsuyla boğuşmamız gerekirse, bunu başarabilecek bir ekibiz. Haber verilmiş olsaydı sonuç böyle olmayabilirdi. Kurtulan arkadaşın Alanya’daki arkabaları Köprüçay rafting merkezinden bot getirmiş. 35-40 kilometre ve yol çok virajlı. Bir saat sürüyor. Biz ise olay yerine 20 kilometre mesafedeyiz ve düz yol. 15-20 dakikada afet bölgesinde olabilirdik.”

Psikolojik tedavide
Mustafa Dolapçı dün toprağa verilirken, kuru toprağa 200 metre uzakta bir ağaçta ölümden dönen Ümit Rıza Türktaş’ın psikolojisiise cenaze töreninden sonra iyice kötüleşti. Türktaş psikolojik tedavi amacıyla hastaneye kaldırıldı.
Türktaş’ı botla kurtaran arkadaşı Adil Müftüoğlu, yaşananları anlatırken “Gece boyunca denizci-
likte öğrendiği şeyleri yapmış. Hedef küçültmek, vücudu daha küçük hale getirmek ve bağırmak. ‘Bağırdıkça üşümem duruyordu’ diyor. Daha sonra bilincini yitirmiş” dedi.
Türktaş’ın yakını Şevki Türktaş da dün ağaçtaki yedi saatle ilgili öğrenebildiklerini şöyle anlattı:
“Ümit Rıza hayatını kurtaran ağaca nasıl gittiğini hatırlamıyor. Aracı su almaya başladıktan sonra stop etmiş. Su yükselince arkadaşı ile otomobilin üzerine çıkmışlar. Ümit Rıza, otomobil akıntıya kapılınca Mustafa Dolapçı’ya ‘Montunu ve ayakkabılarını çıkar ve suya atla’ diye bağırmış.”

Gece neyse ya sabah?
Alanya’dan olay yerine gelip rafting botu kiralayarak Ümit Rıza Türktaş’a ulaşan gruptan Adil Müftüoğlu: “Biz görevlilere deneyelim dedik ama başkalarının hayatını tehlikeye atamayacaklarını söylediler. Görüntüler ortada. Hava aydınlanmıştı. Arkadaşlarımızın bot getirmesini bekleyinceye kadar bir şeyler yapılabilirdi. Tamam, belki gece korkulabilir. Suyun debisi azaldığında suya neden girilmediğine yanıyorum. Kepçe yaklaşıyor diyorlar. O halsiz adamlar kepçeye tutunabilir mi?”

Bu haber 630 defa okundu.