gizli amaç | " /> gizli amaç | "/>

En Sıcak Konular

Katsayı kararının ardındaki gizli amaç

10 Şubat 2010 08:15 tsi
Katsayı kararının ardındaki gizli amaç Aslına bakılırsa bu katsayı meselesi tam anlamıyla rejim meselesi olarak başladığı için bugün pedagogların, eğitimcilerin de konuşması anlamsız... Adem Yavuz Arslan yazdı...

Adem Yavuz Arslan / Bugün

Katsayıdan türban kararı çıkarmak

Ankara küçük bir yer.

Eğer alıcılarınız da açıksa birçok şeyden erken haberdar olabilirsiniz.

İki hafta önce Danıştay'ın katsayı konusunda yeni bir iptal kararı aldığı bilgisi kulislere düştü.

Açıkçası gündem Balyoz Darbe Planı ve Kozmik Oda aramaları olduğu için çok da dikkat çekmedi. Üstelik Danıştay'ın 'kör göze parmak' olarak yorumlanabilecek böyle bir kararı alabileceğine kimse ihtimal vermiyordu.

Ama 'olmaz' denilen oldu ve Danıştay, YÖK'ün katsayı uygulamasıyla ilgili ikinci düzenlemesini de iptal etti.

Bu saatten sonra Danıştay'ın katsayı ile ilgili daha önce verdiği ' Bu konuda karar da yetki de YÖK'tedir' kararının ya da başka bir konuyla ilgili Diyarbakır Barosu'nun başvurusunu 'barolar avukatlık ve yargı meseleleri hariç başvuru yapamazlar' yönündeki iptalinin bir anlamı yok. Danıştay kendisiyle çelişen kararlar veriyor.

Aslına bakılırsa bu katsayı meselesi tam anlamıyla rejim meselesi olarak başladığı için bugün pedagogların, eğitimcilerin de konuşması anlamsız.

Hatırlatalım. 28 Şubat döneminin fırtınalı günlerinde dönemin Genelkurmay İkinci Başkanı Çevik Bir dönemin YÖK Başkanı Kemal Gürüz'e bir talimat yazıp imam hatiplerin önünü de kesecek bir düzenleme 'tavsiye' etmişti. Gürüz 'ne kadar da yerinde bir teklif' demiş olacak ki takip eden ilk YÖK genel kurulunda katsayı kararını aldırmıştı. O yüzden bu konuda ne öğrencilerin ne de eğitimcilerin konuşmasının bir anlamı yok.

Konu siyasallaştı ve siyasilerin çözmesi gerekiyor.

Gelelim Danıştay'ın son kararına. Gerekçe ibretlik denebilir. Danıştay katsayı farkının 'aşılamaz nitelikte' olması gerektiğini söylüyor. Yani işçiysen işçi kal kardeşim, mühendis olmak senin neyine! demek gibi bir şey.

Kararın gerekçesinde ayrıca eski kat sayının 'yargı kararıyla istikrar kazandığı' vurgulanıyor. Bu karar ne zaman alındı bilinmiyor ama Danıştay'a göre 'yasal değişiklik olmadan katsayı değiştirilemez.'

Ee 'ne güzel Meclis düzenlemeyi yapsın o zaman' denebilir. Ama kazın ayağı öyle değil. Meclis'in katsayı ile ilgili yapacağı bir düzenleme anında Anayasa Mahkemesi'ne gider. Bunun için hazır bekleyenler var.

Mahkeme de YÖK'ün yetkisini elinden alacak bir düzenlemeyle sittin sene düzeltilemeyecek bir katsayı adaletsizliğine imza atar. Buyurun size ikinci bir türban kararı! Hedefinde bu olduğu konuşuluyor.

Tabi 1.5 milyon öğrencinin ne olacağı, ailelerinin içine düştüğü durum, sanayinin ara eleman ihtiyacı, yapılan milyonlarca liralık harcama ve oluşan kaos ortamı herhalde yargı çevrelerinin pek umurunda olmadı.

Peki YÖK ne yapacak? Kaynaklar ' alternatif a, b, c, d hatta z planımız var' denildiğini hatırlatıyor. Yani önümüzdeki birkaç gün içinde yeni bir formül üretilebilir. O da Danıştay'dan döner mi? Cevap; a) döner, b) kesin döner, c) iptal edilir, d) hepsi!

Kavga kimin işine gelir?

Ufukta seçim olunca siyasetin gerilmesi az buçuk normal sayılabilir. Sonuçta bu bir yarış ve erken kalkan yol alır. Fakat tartışmalar çok erken başladı. Ülke bir yıl bu tartışmaları kaldıramaz.

Şöyle ki; her üç muhalefet partisi de partilerinin oy oranlarından memnun. BDP 'mağdur'u oynayıp oy topluyor. MHP ve CHP de açılımda yapılan hataların kendilerine oy getirdiğini gördü. Ekonomik kriz de tuz biber ekince iktidarı kestirmeden seçime götürmenin hesabını yapıyorlar. Yani Meclis'teki kavgaların ve ağza alınmayacak hakaretlerin arkasında 'kontrollü gerilim' stratejisi yatıyor.

Hal böyle olunca AK Parti Meclis'e Anayasa değişikliği getiremez. 'Açılım ve ekonomik krizle yıpranmış üzerine Anayasa değişikliği de yapamamış bir AK Parti iktidardan düşer' hesabı var.

Peki iktidar ne yapacak? İktidar partisinde '330 takıntısı' var. Referandum için gerekli 330 oyu bulamama endişesi hükümetin cesaretini kırıyor. Ama Erdoğan'ın ' referandumlara alışmalıyız' sözünü yabana atmamak gerekli. Önümüzdeki günler sürprizlere gebe.

 



Bu haber 937 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,076 µs