En Sıcak Konular

O odadaki haritanın etrafında kimler vardı?

0 0 0000 00:00 tsi
O odadaki haritanın etrafında kimler vardı? Akşam gazetesi yazarı Serdar Turgut 1994'te Washington'da başından geçen bir olayı anlattı... Pentagon'da bir oda... Odanın ortasında bir harita... Haritanın yanında ise üzerine bir takım işaretler koyan üç kişi. Birisi Barzani, peki diğer ikisi?

Akşam'dan Serdar Turgut'un yazısı:

ABD, Kürdistan'ı kuracak
Eğer Amerika’nın yanında savaşa girebilseydik, Kuzey Irak’ta çok daha güçlü söz sahibi olacaktık. Kerkük bile tartışılmayacaktı bugün. Özetle; hiç şaşırmayın, Amerika Kürdistan’ı kuracak ve Güneydoğu’da neler olacağını da onlar biliyor

Adamlar gözlerimizin önünde göstere göstere Kürdistan’ı kuruyorlar. Bazı insanlara bu gelişme sürpriz geliyor, neye uğradıklarını anlayamıyorlar.

Ben de bunlara şaşıyorum. İnsanımızın dar kafalılığına, beyinlerini bir türlü kompartalize edememelerine hayret ediyorum. Çaresiz kalıyorum bu cahillik ve vurdumduymazlık karşısında.

Konu şu: Ben 1994 yılında Washington’da gazetecilik yapıyordum. Akredite olduğum Pentagon’da bir gün dolaşırken-tamamen tesadüf-, konuları arasında Türkiye de olan bir istihbarat görevlisinin odasında Barzani, Talabani ve PKK’nın temsilcisinin, bu arkadaşın masasının etrafında toplandıklarını ve arkadaşın da önüne açtığı haritada Irak’ın kuzeyinde Kürdistan’ın nasıl kurulacağını anlatmakta olduğunu gördüm. Haritanın Türkiye’nin Güneydoğusu ile ilgili bölümünde de işaretler vardı. Onların ne anlama geldiğini sordum. Gayet tabii ki; cevap gelmedi. Ben odaya girince toplantı dağılmıştı zaten.

Şimdi biliyorum ki; bu kadar ciddi bir iş, böyle gayrıciddi bir şekilde planlanabilir mi? Amerika’yı azıcık tanıyorsanız, Washington muhabirliği deneyiminiz varsa, birçok işin filmlerde anlatıldığı gibi yapılmadığını, birçok büyük işin böyle oda köşelerinde planlandığını bilirsiniz. Lafın özeti; ben iş Amerika’ya kalacaksa onların bir Kürdistan kurmayı 1994 yılından bu yana planlamakta olduklarını biliyordum.

Bu bilgiyi kendime de saklamadım tabii ki... O gün çalışmakta olduğum gazetede aynen yazdım bu gelişmeyi. Büyük ihtimalle o zamanlar yoğun olarak cinsel içerikli mizah yazıları yazdığım için ve insanlarda beyinlerini kompartalize etme becerisi olmadığından, yani mizah yazıldığı zaman onu mizah olarak okumak, ciddi bir şey de yazıldığında onu mizah yazanla karıştırmamayı beceremediklerinden o yazı güme gitmiş, ciddiye alınmamış olabilir.

O gün odasında gördüğüm arkadaşlardan bir tanesi Irak Savaşı’nı planlayan Neo-Con grubunun önemli bir üyesiydi ve Richard Perle’nin çok yakınıydı. Kürtler’den bir tanesi ise şu an Irak Başbakan Yardımcısı oldu.

Odasına girdiğim Amerikalı arkadaş aynı yıl içinde bana İran’a düzenledikleri gizli bir operasyonu anlatmıştı. İstihbarata, California’daki zengin İranlıların lüks yaşamlarını videoya çektirip bu görüntüleri 250 bin adet olarak İran’a attıklarını söyledi. Bunu da yazdım aynı gazetede, çıt çıkmadı... Aynı yazıyı New York Times’ta filan yazsaydım büyük ihtimalle Pulitzer Ödülü filan alırdım.

Eğer aklınızı biraz zorlarsanız, bu iki yazımın algılanmamış olma nedeninin penisim olduğunu da söyleyebilirsiniz. Çünkü o günlerde yoğun olarak penis mizahı yazardım. Bu da ciddi yazıların algılanmasına engel oldu sanıyorum.

Evet; ben Irak Savaşı öncesinde mutlaka Amerika ile birlikte savaşa girmeliyiz görüşünü savunurken, Amerika’yı yalnız bıraktığımız takdirde onların Kuzey Irak’ta bir Kürt devleti kurduracaklarını bildiğim için o görüşü savundum. Bazıları bunun Amerika sevgimden kaynaklandığını düşündüler. (O da doğrudur. Amerika’yı da severim ama dış politika ayrı bu ayrı değil mi? Benim beynim gelişmiş olduğu için genel nüfusun aksine kompartalize edebiliyorum.) Eğer Amerika’nın yanında savaşa girebilseydik, Kuzey Irak’ta çok daha güçlü söz sahibi olacaktık. Kerkük bile tartışılmayacaktı bugün.

Özetle; hiç şaşırmayın, Amerika Kürdistan’ı kuracak ve Güneydoğu’da neler olacağını da onlar biliyor. Ama en azından bana söylememiş olmaları hep suskun kalacakları anlamına gelmez tabii ki... Türkiye kaba kuvvet kullanarak bu süreci engellemeye çalışırsa sonunda bölgede Amerika ile karşı karşıya da gelebilir. (Bu da orijinal değil. Çünkü o dönemin Genelkurmay Başkanı açıkça söylemişti bunu.) Ama hükümet bir türlü anlamadı, inanmadı buna. Şimdi kaba kuvvetin çıkar yol olmadığını gördüklerinden durmadan onunla, bununla konuşalım deyip duruyorlar. Amerika 1994 yılında son rötuşlarını vurmaya başladığı haritayı mutlaka hayata geçirecek. Bana inanmıyorsanız o günlerde Washington’da büyükelçi olan kıymetli Nüzhet Kandemir’e ve Washington’da görevliyken Kürt politikasıyla ilgilenen ve odasında harita düzenleyen Amerikalı arkadaşı yakından tanıyan, bir süre öncesine kadar Dışişleri Bakanlığı sözcülüğünü yaparken Tel-Aviv Büyükelçiliği’ne atanan Namık Tan’a sorabilirsiniz. Bildiğim kadarıyla onlar hiç mizah yazısı yazmadılar. Bu nedenle belki onlara inanırsınız...



Bu haber 451 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,888 µs