En Sıcak Konular

Gün 1 - Analiz 1

3 Şubat 2010 12:46 tsi
Gün 1 - Analiz 1 Büyükelçi uzun konuştu. Türkçe'ye değil, 'Türkçesi'ne tercüme! iyibilgi Ankara

ABD’nin Türkiye Büyükelçisi James Jeffrey Sabah Gazetesi’ne bugün bir röportaj verdi. (Yarın devam edecek.)

Sorular pek iyi olmasa da ve tekrara kaçsa da, Büyükelçi’nin söyledikleri, daha doğrusu söylemek istedikleri, söyleyemedikleri önemli.

Doğal olarak söyleşinin, Türkçe’ye değil ama ‘Türkçesi’ne tercümesi lazım.

Sabah’taki söyleşinin tam metnini bu linkden okuyabilirsiniz. Biz “okunamayanları” yazalım.

Denildiği gibi Jeffrey gerçekten Türkiye’yi iyi bilen bir diplomat. 1983’te buradaydı. Uzun kaldı.

1999'da yeniden geldi, 3 yıl daha kaldı. Nihayet büyükelçi olarak geldi. Yani bölgeyi de bilir, Türkiye’yi de bilir, Türkçe’yi de bilir.

Hatta son zamanlarda Türkiye’ye gelen-hadi isim vermeyelim-bazı eski Büyükelçilerden de kat kat konuya vakıftır.

İlgili söyleşinin önemli bölümleri şunlardır:

JEFFREY - “Eğer, 1945'te oturup dünyadaki ve Batı dünyasının ötesindeki gelişmeyi, gelecek 60 yılda nasıl görmek isteriz diye düşünmüş olsaydık, herkesin hayal edeceği gelişme şu anda Türkiye'nin içinde bulunduğu gelişme olurdu.”

Türkçesi: Eksen kayması falan yok. Kimse kaygılanmasın. Türkiye tam hayalini kurduğumuz/istediğimiz gibi. Konuya hakimiz.

JEFFREY: “Türkiye'nin bir parçası Avrupa'da olsa da Ortadoğu'da yer alan bir ülke. Nüfusunun çoğunluğu Müslüman. Ortadoğu'yla tarihi, kültürel, dini ve diğer bağları var. Avrupa'yla ve özellikle de Güney Doğu Avrupa'yla da tarihi, kültürel ve dini bağları olduğu gibi. Bu da gayet doğal.”

Türkçesi: Bunun ismini “komşularla sıfır sorun politikası koyabilirsiniz”. Bir başkası, “eksen kayması” diyebilir. Biz “normal” diyoruz.

JEFFREY: “Öncelikle, Türkiye, Gümrük Birliği'yle halihazırda AB ile bütünleşen bir üyesidir. Avrupa ekonomisine, Avrupa ve Kuzey Amerika eğitim sistemine ve teknik alanda yakın bağlarla bağlıdır. Türk ekonomisi Avrupa'yla bütünleşmiş durumdadır.”

Türkçesi: Batı’dan kopmak mı? Bu bağlarla mı?

JEFFREY: “Umman, Birleşik Arap Emirlikleri, Irak, Suudi Arabistan, Kuveyt, Mısır, Ürdün, Fas. Hepsinin bizimle kuvvetli güvenlik ilişkisi bulunuyor. Ayrıca kapsamlı ekonomik, siyasi, diplomatik ve enerji alanında tarihi ilişkilerimiz var. Hepsi dünyadaki en yakın dostlarımızın arasında. Arap ülkelerinin büyük çoğunluğu Batı'nın ve ABD'nin yakın mütefikidir.”

Türkçesi: Türkiye, Batı’ya karşı doğuyla yakın ilişkiler kurup, lideri olacak iddiası için: Hangi Doğu? Pusula Doğu’yu gösterebilir ama hâla Batıdasınız! Sorun yok diyorum, dinlemiyorsunuz.  

JEFFREY: Benzer soruların devamı ve hatta Nasır ismi zikredilerek gelen soru üzerine: “Nâsır çok başarısızdı. Ayrıca bir gözlemci olarak dürüst olayım. Bütün bu iddialar Türkiye'nin içte nasıl yönetileceği tartışmasında ya da fikir mücadelesinde kullanılıyor?

Türkçesi: Dışarıda sizi Nâsır gibi gören var mı? Biz görmüyoruz? Arap dünyası da görmüyor. Bu dışarı ile ilgili değil. İçerideki dengelerle ilgili! 

JEFFREY: “70 yılda evrim geçirmiş olsa da Atatürk gelenekleri ne ölçüde değişmeden korunacak? Türkiye, İslam mirasını ne ölçüde kucaklayacak ya da reddedecek? Ya da tarafsız ve hareketsiz kalmaya devam edecek? Veya Türkiye, yine çok güçlü olan Avrupa mirasını ne ölçüde kucaklayacak ya da reddedecek? Ya da tarafsız ve hareketsiz kalacak?”

Türkçesi: Bunun Türkçesi yok. Bu fazlasıyla Türkçe. Her cümlenin “olumsuzu/tersi” var. Hangisinin yok?  

JEFFREY: “Biz Erdoğan'ın bazı eleştirine katılmıyoruz. Bölgedeki güvenliğin güçlü Türk İsrail ilişkilerine dayandığına inanıyoruz. İster Türkiye isterse İsrail'de bu ilişkileri sarsacak bir gelişme olursa bundan kaygı duyuyoruz. Ama Erdoğan İsrail'e yönelik eleştirilerinde yalnız değil. Başkaları da eleştiriyor. Biz katılmadık ama Goldstone raporunu Avrupa'da kabul edenler çok. İsrail'e eleştiriler de oldukça fazla. Onların tutumuyla Erdoğan'ınki arasında büyük bir fark görmüyorum.”

Türkçesi: İsrail konusunda bizden çekinmeyin. Devam ama dozu kaçırmayın. Böyle iyi.

JEFFREY: “Bir ülkenin eksen değişikliği çok büyük bir olaydır. 1972- 1975'te Çin eksen değiştirdi. Rusya'nın yakın müttefikiydi. ABD'nin yakın müttefiki oldu. Batı ekonomisine entegre olmaya başladı. 1989'da Doğu Avrupa eksen değiştirdi. Türkiye bunlarla karşılaştırılamaz. Türkiye'de demokratik hükümet kamuoyunun beklentilerine cevap veriyor. Türkiye aynı Türkiye.”

Türkçesi: Bizim açımızdan söyleşinin en güçlü vurgusu burada: “Bir ülkenin eksen değişikliği çok büyük bir olaydır”. Tekrarlayalım: “Bir ülkenin eksen değişikliği çok büyük bir olaydır”. Yani: Öyle kolay kolay izin verilmez öyle şeylere.

GÜN 2 ANALİZ 2 için TIKLAYINIZ

www.iyibilgi.com



Bu haber 2,090 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,423 µs