iddialara cevap | " /> iddialara cevap | "/>

En Sıcak Konular

Bülent Arınç'tan iddialara cevap

3 Şubat 2010 12:18 tsi
Bülent Arınç'tan iddialara cevap Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Meclis Başkanvekili Güldal Mumcu'nun odasına gidip tartıştığı iddilarına cevap verdi. İşte Arınç'ın konuşmasından satır başları:

- Dün akşam hepimizin üzüntüyle izlediği TBMM’de yaşanan gerginlik sebebiyle bazı konuları açıklama ihtiyacı duyduk. 

- Sonu kavgaya varan bu gerginlik, bir eski Meclis Başkanı olarak, grup başkanvekillerini derinden üzmüştür. Böyle bir olayın geçmişte de yaşanıyor olması, bugün de artırılan gerginlik sebebiyle kavgaya varan gelişmeler üzücüdür. Bu davranışlar TBMM’nin saygınlığını zedeleyecektir.

- Ben dün akşam şahsımla ilgili kısmını açıklama ihtiyacı duydum.

- Sayın Mumcu, takriben bir saat sonra çıktı ve konuşmasında, Benim içeriye girerek kendisine talimat verdiğini, bunun da yürütmenin yasamaya müdahalesi olarak değerlendirdi.

- Aslında nöbetçi bir bakan değilim, gensoru benimle de ilgili değil. Ama bir milletvekili olarak bunları takip etmek benim de hakkımdı.

- Sayın Başbakan’ın konuşması sırasnıda yaşanan tatsız olaylar sebebiyle genel kurulda konuşma imkanı olmadı.

SORUMLU MUMCU'DUR

- Yaşanan olayların sorumlusu başkanvekili Mumcu’dur. Sayın Mumcu adil bir yönetim sergilememektedir. Bu dönemin başından itibaren sayın başkanvekilimiz bir CHP’li gibi hareket etmekte, oysa o kürsüden tarafsızlığını muhafaza ediyor olması gerekir.

-Sayın Mumcu’nun yönettiği genel kurullara bakınız, CHP’liler ne konuşursa onaylamakta, hatta başkan ve başkanvekili tartışmalara katılamaz hükmüne rağmen bazen taraf olduğunu göstermektedir. 

- Pek çok milletvekili, kendisine sayın meral akşener gibi olmasını söylemektedir. 

- Bunu Bülent Arınç olarak söylemiyorum, 5 yıl boyunca başkanlık yaptım. Ama hiçbir gerginlik böyle bir olayla sonuçlanmadı.

TARAFSIZ DEĞİLLER

- Çünkü Meclis’in başkanı ve başkanvekilleri tam tarafsız değillerdir. Partilerinin milletvekilleri olarak görülürler, bir keresinde şunu da söylemiştim, ‘Grupların kestiği aidatları da ödemeye devam ederler’

 - Anayasa’mızın 94. maddesinin 4. fıkrası diyor ki TBMM Başkanı, başkanvekilleri,  üyesi bulunduğu siyasi partinin veya parti grubunun, meclis içinde dışında faaliyetlerine katılamaz diyor. Bunun sayın Mumcu’yla ne ilgisi var?

- Her Salı günü CHP Grup toplantısı yapıldığı gün, sayın Mumcu birinci sıradadır. Anayasa’nın bu maddesini görmezden gelemezsiniz. 94. maddesi başkanvekillerine tarafsız yönetim konusunda faaliyetlere katılamayacağını söylüyor.

 - Bu sayın bayan, grup toplantılarında en önde bulunmaktadır. Grup toplantısından sonra kürsüye çıktıktan sonra da tarafsızlığı kalmıyor.

- Başkan müdahale eder, söz kesebilir, mikrofon kesmek onun elindedir. Eleştiri sonuna kadar bu bir haktır. Ama hakaret olmayacaktır. Çirkin bir konuşmaya başkan izin veremez. Dünkü konuşmalara ve bunların içeriğine bakarsanız temiz bir dil konusunda başkanvekillerimizin, eleştiri ve hakareti ayırt etmediğini görüyoruz.

ÜSLUBA DİKKAT ETMELİ

- Dün önce Aden Körfezi’ne asker gönderme, tüm partiler el kaldırdı. Arından 1 saatlik bir ara. Sonra Osman durmuş çıkıyor, çirkin benzetmesini söylüyor. Ardından çetin soysal çıkıyor konuşma yapıyor. Grup başkanvekillerimiz de söz istiyor.

- Söz verirken bile, vermek istemediğini, neden konuşmak istiyorsunuz dediğini görürsünüz. Üslup konusunda dikkat edilmesi gereken şeyleri söylüyor.

- Şimdi benim serencamım bundan sonra başlıyor. Meclis’i yönetmiş bir insanım. 5 yıl boyunca tarafsız yönettiğim konusunda, sayın mumcu ve CHP’li arkadaşlarım şunu bilsin ki adaletli bir yönetim konusunda ben CHP grubunun, başta sayın Baykal olmak üzere takdir almış bir insanım.

KAVGA ÇIKACAĞINI DÜŞÜNDÜM

- Şimdi şikayetleri varsa, söz değiştiren görüş değiştiren de olabilirler. Ama o kürsüye çıktığımda hepsi milletvekili olarak baktım.

- Çok basit bir meselenin saatler sürmesini düşündüm, gerginliği hissettim, kavga çıkacağını düşündüm ve sayın başkan bunu söyledim. Odasına gittim, Sayın murat Özkan oturuyordu,

- Başkanvekili ayakta,  dedim ki hanımefendi iyi yönetemiyorsunuz, niçin iyi yönetmiyorsunuz* neden dedi. İç tüzük hükümlerine uyun dedim. Mesele uzuyor. Sözünü kesiyorsunuz. Tarafsız ve adil olun. Siz partisinin militanı olarak hareket eden bir başkan olarak burada bulunuyorsunuz dedim.

- Ben ona tarafsız olun, siz iyi yönetmiyorsunuz, iç tüzüğe uyacaksınız dedim. Uyuyorum dedi, uymuyorsunuz dedim.

ŞİKAYETÇİYİM SÖYLÜYORUM

- Sayın Özkan oturduğu yerden kalkmamıştır. Çünkü ben hakaret edecek bir davranış içinde bulunamazdım.

- Sayın başkan diyor ki, yürütmenin yasamaya müdahalesi, beni suçlarken bunu söylüyor. Bana talimat verdi diyor. Ben hükümetin bir üyesiyim, ama dünkü davranışım milletvekili olarak meydana geldi.

- Ben genel kurulu izliyorum, genel kuruldan şikayetçiyim, bunu söylüyorum.

Kendisine, iç tüzüğe uygun yürütün bu işi, yoksa bu işin sonu kavgaya çıkar dedim.

BEN ELEŞTİRİ HAKKIMI KULLANDIM

- Ben eleştiri hakkımı kullandım. İyi yaptım kötü yaptım, doğru yaptım yanlış yaptım. Ama ben gidip şöyle yap böyle yap diyerek talimat vermedim.

- Ben başkalarının kürsüde arkasından yaptığı şey, ben odasına giderek söyledim. Genel kurulda mesela bir önerge veriliyor. O önerge üzerine bakan geliyor, muhalefet partilerinin grup başkanvekilleri geliyor ve çalışma yapılıyor. Bu müdahale sayılmıyor da, benim uyarım mı müdahale sayılıyor?

HİÇBİR KAVGAM OLMADI

- Barış ve demokrasi partisi adına açıklama yapıldı, bunun bir cinsiyetçi yaklaşım olduğunu söylediler. Ben bir erkek olarak gitmişim, kadın başkanvekili olduğu için gitmişim. Benim bu meclis’te 4 dönemdir, hiçbir kavgam olmadı. Benim bu konuda sabıkam yoktur. Böyle bir şey yapmam da mümkün değil.

- Sayın güldal mumcu’nun şahsına karşı saygım var. Beğenirim beğenmem, ama meclis’in başkanına, başkanvekillerine saygım var. Sayın güldal mumcu, bize türk milletine bir emanettir. Çok sevdiğimiz bir arkadaşımızın eşidir. Benimde hukuk fakültesinde asistanım olan, daha sonra da gazeteci olduğunda da görüştüğüm bir insanın, bize bıraktığı emanete bizim saygısızlık yapmam mümkün değildir

- Yaptığı hatalı davranışlardan dolayı kendisini eleştirdim. Eğer başkanlık kürsüsünde bulunduğu sürece, tarafsızlık konusunda başarılı olabilirse, meclis’in huzurunda tebrik etmeye de hazırım.

- Böyle devam ederse, bu tartışmaların sonu gelmez, biz de yaptıklarımızla kalırız. 

- Ben Güldal Mumcu hanımefendinin her grup toplantısında birinci sırada olduğunu görüyoruz. Yani bizim arkadaşlarımız da katılıyorsa aynı sözlerimiz onlar için de geçerli.

- Murat Özkan’ın ben kendisine güvenirdim, ama sizin söylediğiniz gibi söylediyse. Ben ona sayın Çetin Soysal’ın kürsüye nasıl yürüdüğünü sordum.

İSTESEM DE SARHOŞ TAKLİDİ YAPAMAM

- Ben kendim istesem bile sarhoş taklidi yapamam. Başka taklitler de yapamam.

- Gazeteci yorumu ona oda basmak denmez.

- Oda basmaya ben yalnız mı giderim? Bir başkanvekilinin odasına bir milletvekilinin nasıl gideceği bilinmez mi?

- Bir sarhoş gibi tabirini kullanmışımdır. Kürsüye gelişinden, tavırlarından tahmin ettim. Kürsüye giden hiçbir hatip kabadayı edasıyla gidemez. Herkesin ceketini iliklemesi gerekir, başıyla genel kurula selam verir, söze başlayan hatip sayın başkan Sayın Bay/Bayan,

- Sadece Kamer genç, asker arkadaşımız gibi konuşuyor. Birbirimizi sevmiyor olabilir, ama saygıya ihtiyacımız var.

BİZ HAYSİYETLİYİZ

 - Biz haysiyetli insanlarız, kendimize, eşimize, inancımıza, davamıza, birisi sorumsuzca laf etti mi bunun altında kalmayız. Birileri bu zaafımızı biliyor.

- Sayın Durmuş’un söylediği sözler, bir yerde, son peygamber mi demiş. Arkadaşlar dünyada deli de var, şizofren de var.

- Manisa’da bir taksi şoförü var, kendisini mehdi ilan etti, hatta arada bana da mesaj atıyor, şöyle yap böyle yap diyor. Bende gülüp geçiyor. Biri başbakan için böyle bir laf etmiş, bu aptallıktır, çirkinliktir, ne yapacağız? Böyle laf etti diye ağzını bantlayacak mıyız?

- Her partinin fanatikleri var. Misal olsun diye söylüyorum. MHP’nin içinden bir insan, bu Bahçeli mehdi’dir dese ne diyeceğiz?

- Sayın Baykal’ın da fanatikleri de var, asıl Atatürk Baykal’dır dense, Baykal’ı mı kötüleyeceksiniz?

- Türkiye’de biri uyuşturucuyla yakalansa,  ben bunu Angela Merkel’den aldım dese ne yapacağız? Bunu kürsüye çıkan insan neden düşünmüyor? Utanmıyor mu sıkılmıyor mu? Tayyip Erdoğan’ın ne olduğunu hepimiz bilmiyor muyuz? Dün kendisi de söyledi, son peygamber Hz. Muhammed’dir.

hurriyet



Bu haber 809 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,941 µs