Dünyayı ikiye katlayın: Tayvan İran'ın üstüne gelir mi?

1 Şubat 2010 12:56 tsi
ABD'nin zoraki temennisine Çin 'amin' der mi? iyibilgi Ankara

Çin’in “bam teli” sayılan Tayvan’a ABD’nin mübalağalı ölçüde silah satacağını açıklaması, ne kadar satarsa satsın iki ülke arasındaki askeri eşitsizliği değiştiremeyeceği düşünüldüğünde, başka “mâna” aramak gerektiğinin sağlamasını yapıyor.

Basitçe söylenebilir ki, bu bir “soğuk savaş” hamlesi. Beyaz Saray’ın Tayvan’a 6.4 milyar dolarlık silah satma kararını Kongre’ye de onaylatarak deklare etmesi, “Çin’den bir şey istiyor ama ne?” olarak tercüme edilebilir.

Beijing yönetimi doğal olarak çok kızdı. Hemen ABD ile askeri temasını kesti.
Dışişleri, Savunma bakanlıkları ile Tayvan İşleri Dairesi ayrı ayrı açıklamalar yaptı.

ABD Büyükelçisi’ne nota verildi; “ABD kararını derhal geri almazsa doğacak ciddi sonuçlardan sorumlu olacaktır” denildi.

Üstelik bu sırada iki ülke arasında stratejik güvenlik ve silahsızlanma toplantıları yapılıyordu, onlar da gitti. Peki ama ABD bunu neden yaptı?

Adeta bir mini ordu sayılacak; 60 adet UH-60M Black Hawk tipi askeri nakliye helikopteri, 114 adet Patriot “Advanced Capability-3” füzesi, Osprey sınıfı iki adet mayın temizleme gemisi ve F-16 uçakları için iletişim sistemlerini neden Tayvan’a vermek istiyor?

İki süper güç arasındaki netameli konular sıralandığında, para birimi, ticaret ve internet sansürü (Google dosyası, ticari casusluk, İngiltere’nin Çin taşınabilir disklerinden uzak durun açıklamaları türünden sanal savaş parametreleri) gibi konularda soğukluk yaşanıyor.

Ama bunlar doğrusu ne kadar kritik sayılabilir? Daha konvansiyonel duruyorlar.

Tam bu vakaya benzer bir gelişme, “paralel” bir coğrafyada aynı zaman ve kimbilir, eşgüdümle yaşanmaya başladı.

“ABD'nin Basra Körfezi'ndeki müttefiklerini olası İran kaynaklı füze saldırılarına karşı savunma girişimlerini artırdığı açıklandı. Pentagon yetkililerine göre Beyaz Saray başta Suudi Arabistan olmak üzere Körfez devletlerindeki füze savunma sistemlerini geliştirmeye başladı.”

Sadece S. Arabistan yok bu listede; Kuveyt, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn ve Katar da listede görünüyor.

Amerikan basınına bakarsanız Washington nihayet bir yere varamayacağını gördüğü İran politikasında değişikliğe karar vermiş gibi. Washington Post ve New York Times gibi rakip ve büyük gazeteler aynı tonda hatta yarışarak bu haberleri veriyorlar.

Onlara göre adı geçen bu ülkeler gizli gizli nükleere de bulaşıyor! Çin’e döndüğümüzde, şu soruyu sorabilir miyiz? ABD, Çin’e “karışma, ben de karışmayayım” mı diyor? Yani dünyanı iki katladığınızda, Tayvan İran’ın üzerine mi geliyor?

Öyle ise, terazinin Tayvan kefesindeki ağırlıklı İran kefesinin ağırlığını karar sayabilir miyiz? Belki. Ama ABD’nin darasında Afganistan da var. ABD’ye göre Çin oraya da karışmamalı.

www.iyibilgi.com

Bu haber 1,645 defa okundu.