Astsubay Kaya'ya Büyükanıt'tan ödül

0 0 0000 00:00 tsi
Şemdinli davasında, Jandarma Genel Komutanlığı'ndan mahkemeye ulaşan belge, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt tarafından sanık Astsubay Ali Kaya'ya 'Üstün Başarı ve Hizmet Ödülü' verildiğini ortaya çıkardı.

Van 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nin Jandarma Genel Komutanlığı'na yazdığı yazıya verilen cevapta, Astsubay Kaya'ya, 15 Eylül 2005'te başarılarından ötürü 'Şerit Rozet Beratı' verildiği bildirildi. Şemdinli'de 9 Kasım 2005'te yaşanan bombalama olayından yaklaşık 2 ay önce verilen 'Şerit Rozet Beratı'nda Orgeneral Büyükanıt'ın imzası bulunuyor. Astsubay Kaya, 4 Mayıs'taki ilk duruşmada, Büyükanıt Paşa'dan ödül alıp almadığına ilişkin soruya 'Bilmiyorum, böyle bir ödül tebliğ edilmedi' demişti.

Mahkemeye ulaşan belgede, Kaya'nın Şemdinli'deki patlamadan sonra da Hakkari İl Jandarma Komutanı Albay Erhan Kubat tarafından, bölgedeki hizmetlerinden dolayı 22 Kasım'da 'Başarı Belgesi' ile ödüllendirildiği belirlendi.

Davanın ikinci duruşması Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapıldı. Duruşmada, Savcı Metin Dikeç, sürpriz bir şekilde esasa ilişkin görüşünü açıkladı. Savcı Dikeç, sanık astsubaylar Ali Kaya ve Özcan İldeniz ile PKK itirafçısı Veysel Ateş'e , terörist Abdullah Öcalan'ın da mahkum olduğu 'devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak' suçundan değil, 'adi çete kurmak ve adam öldürmek' suçlarından 50'şer yıla kadar hapis cezası verilmesini istedi.

HSYK kararıyla meslekten ihraç edilen Van Savcısı Ferhat Sarıkaya, iddianamesinde sanıkların 'devletin birlik ve bütünlüğünü bozmak, adam öldürmek, adam öldürmeye teşebbüs' suçlarından, toplam iki kez ağırlaştırılmış müebbet hapis ve 32 yıla kadar hapis istemişti. Sanıklara esas hakkında mütaalalarını hazırlamak için süre verilerek, dava 13 Haziran Salı'ya ertelendi.

Davanın öğleden sonraki duruşmasında söz alan sanık avukatları suçun unsurlarının oluşmadığını, tanıkların çelişkili ifadeleri dışında somut delil bulunmadığını ileri sürerek, müvekkillerinin tahliyelerini talep ettiler. Müdahil avukatları ise sanıkların suçüstü yakalandıklarını ve eylemin birkaç kamu görevlisiyle sınırlı kalmadığı görüşünü savunarak tahliye talebinin reddini istediler. Müdahil avukatı Diyarbakır Barosu Başkanı Sezgin Tanrıkulu, Şemdinli'de Umut Kitapevi'ni bombalayan örgütün uzantılarının, Danıştay'a saldırıyı gerçekleştirdiklerini ileri sürerek, 'Bu örgütün üzerine gidilseydi, belki de Danıştay saldırısı olmayacaktı. Türkiye'de adalete duyulan güvenini zedelenmemesi için sanıkların tutukluluk hallerinin devam etmesi ve haklarında mahkumiyet kararının verilmesi gerekir' dedi.

Tarafların talebini değerlendiren mahkeme heyeti ise 1'ekarşı 2 oy ile sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verdi. Mahkeme Başkanı İlhan Kaya ile üye Muharrem Ballı tutukluluk yönünde oy kullanırken, üye Ferhat Erbaş bu görüşe katılmadı ve tahliye yönünde oy kullandı.

Akşam

Bu haber 1,499 defa okundu.