Ya gri adamlar burnumuzun dibindeyse?

25 Ocak 2010 13:05 tsi
İngiltere'nin prestijli bilim akademisi Kraliyet Derneği (Royal Society) ilginç bir konuyu tartışmak üzere toplanıyor: Uzaylılar, dünyaya yerleşmiş olabilir mi? iyibilgi özel

Amacı, dünya dışındaki akıllı uygarlıklardan gelebilecek olan iletişim sinyallerini tespit etmek olan "Dünya Dışı Akıllı Yaşam Araştırması" Programı'nın (SETI) hem 50. yıldönümü hem de İngiltere'nin prestijli bilim kurumu Kraliyet Topluluğu'nun kuruluşunun 350. yıldönümü dolayısıyla bugün toplanacak olan onlarca biyolog, kimyager, fizikçi ve astronom, çok ilginç bir konuya parmak basacak: Uzaylılar. Avrupa'nın belli başlı uzay araştırma kurumlarından ve NASA'dan bir çok uzmanın katılacağı konferans içersinde tartışalacak konuların başlıklar kısaca şöyle: Uzaylıları nerede ve nasıl aramalıyız? Olası bir dünya dışı varlığın "keşfi", insan toplulukları içersinde nasıl bir sosyal etki yaratır? Ya uzaylıları "yanlış" yerde arıyorsak? Ya burnumuzun dibindelerse?

Bu son soru için ortaya atılan teoriler pek de yabana atılacak cinsten değil. Örneğin Times'a konuşan, Arizona Üniversitesi Fizik bölümü öğretim üyesi Paul Davies'e göre yıllardır aradığımız sorunun cevabı burnumuzun dibinde olabilir! Davies'e göre eğer dünyada yaşamın "birden çok kez" ortaya çıktığını kanıtlayabilirsek, o zaman evrenin başka köşelerinde de yaşayan canlıların olabileceğine dair en iyi kanıtı bulmuş oluruz.

Davies bu fikrinden yola çıkarak, teorisini oluştururken ilginç bir kavrama başvuruyor: "Gölge Biyosfer" (Biyosfer, Üzerinde hayat olan yeryüzü bölgesi.) Gölge biyosfer, daha önce hiç karşılaşmadığımız, dünya üzerindeki hiçbir yaşam ağacına bağlı olmayan canlıların, garip mikropların var olabileceği yerleri temsil eden alanları kapsıyor. Çöller, volkanik sahalar, kutupların keşfedilmemiş vadileri, tuzlu göller ya da bol miktarda arsenik barındıran (Kaliforniya'daki Mono Gölü gibi) atık toplama merkezleri. Dünyaya ait organizmalar için ölümcül ya da yaşamın çok zor olduğu bu tür bölgeler, belki de bu dünyaya ait olmayan yabancı yaşam formları için çoktan bir ev haline dönüşmüş olabilir. Davies'in ortaya attığı iddianın en kaba hali bu.

Bilimkurgu hikayelerini aratmayan bu fikirlerden daha ilginci ise, sosyoloji alanına ait. Kaliforniya Üniversitesi'nden Albert Harrison, insanların  bir yabancı zekanın keşfine verecekleri olası tepkileri masaya yatıracak. Harrison'a göre insanlar panik ve korkudan çok, ılımlı bir tavır sergileyecekler.

James Cameron'un Avatar filmi kamuoyunu dikkatini dünya dışı varlıklara odaklamışken, bu konferansın basının ilgi odağı olmaması imkansızdı. Fakat bu popüler ilginin dışında, konferansın önemi, ilk defa bu tür "uçuk" fikirlerin Kraliyet Topluluğu gibi "ciddi ve prestijli" bir kurumda tartışılacak olması. Konu hakkında şimdiden internette komplo teorileri üretilmeye başlandı. Bu teorilerden en yaygınına göre birileri artık kamuoyunun bazı haberlere şimdiden alışmasını istiyor olabilir. Adı üstünde işte, komplo teorisi!

www.iyibilgi.com özel

Bu haber 3,433 defa okundu.