En Sıcak Konular

AKP'nin oyun planı

25 Ocak 2010 08:29 tsi
AKP'nin oyun planı Kısa vadede çok önemli değişikliklere gidilecek!

En geç 17 ay içinde seçim var, son tarih 2011 Temmuz’un ikinci pazarı. 2012’de, bu kez Çankaya Köşkü için sandık gelecek.
Hareketli günler şimdiden başladı.
Siyasal mücadele kıran kırana.
Kurumsal hesaplar yapılıyor.
Arka planda seçim hesapları yatıyor.
Gündem, heyecanı hiç düşmeyen gerilim filmini andırıyor. 
O iki “büyük güne” giden yolun kritik dönemecindeyiz. Kafalar karışık. O halde “durum raporu” çıkaralım. 

İktidarla başlayalım, CHP ve MHP’yle devam edelim. Ardından “yeni oluşum ve ittifak hazırlığındaki” Saadet’e, Demokrat Parti’ye, Sarıgül’e uzanalım.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 35 gün arayla iki dünya başkenti ziyaretindeydim, hafta içi Baykal’la ve Bahçeli’yle görüştüm.

Bugün Adalet ve Kalkınma Partisi’nin “durum raporu”yla start veriyoruz.

SEÇİM TARİHİ: “NİSAN 2011”
Başbakan Erdoğan ve kurmayları “erken seçim olmayacak” kararlılığında. Ama seçimi biraz öne çekecekler. “Yaz aylarında kampanya zor oluyor” görüşündeler. Temmuz yerine ilkbahar olacak. 
Peki iktidarın halk katındaki sempatisini nasıl görüyorlar?

Erdoğan’ın “iç kabinesine” sordum. “Demokratikleşme açılımının en yıpratıcı günlerini ve ekonomik krizin zorlu dönemini geride bıraktık, bizim oyumuz en düşük yüzde 32-35 bandında. Daha aşağıyı hiç görmedik, artık çıkışa geçiliyor” diyorlar. 

Hesaplarına göre “açılımın somut sonuçları alınacak, ekonomik veriler düzelecek. Bu da iktidara yarayacak.”

MAYIS 2010’DA REFERANDUM
Kısa vadede “mutlaka bir referandum” yaşayacak gibiyiz. Erdoğan, “Referanduma alışacağız” demişti, Anayasa Mahkemesi’nin, “askere sivil yargı yolunu kapatan” kararı ilk referandum konusunu belli etti. Ama Bahçeli’nin bize söylediği gibi “pakette başka hangi düzenlemelerin yer alacağı” bilinmez.

Nisan sonu, mayıs başında yargı reformunu içeren bir halk oylamasına kesin gözüyle bakabiliriz. Yalnız, Erdoğan’ın ve kimi kurmaylarının çekinceleri var. Bazı bakanlar da “risk” görüyor. “Gerginlik yaratabileceği”, sandıktan “beklenmedik bir kararın çıkabileceği” endişesi taşıyorlar. İktidar, ters sonuçta kendini bir anda erken seçim baskısı altında hissedebilir.

ABD İLE NİŞAN, RUSYA İLE FLÖRT, NASIL?
Sekiz yıllık iktidardan bahsediyoruz, seçim zamanı 9 yılı geride bırakacaklar. Kolay değil, yorucu, yıpratıcı da...

İdeolojik bakmayan tarafsız gözler hükümete dış politikada “başarı puanı” veriyor.
“İsrail” derseniz, o bir stratejinin ayağı, şuursuz değil... “Ortadoğu sokaklarını fethetmenin ve saraylarını etkilemenin” taktiği.

Hem Washington hem Moskova gezisinde gördük ki; “hayır, iktidar tek başına ikisine de angaje değil.”

Bildiğiniz diplomatik manevralarla denge gözetiyor. Müzakere yapıyorlar. Birine giderken, diğerini dışlamıyorlar. ABD’den Meksika’ya geçerken “Beyaz Saray görüşmesini” sormuştum, Erdoğan “Boşverelim, Meksika’yı gölgelemesin” dedi. Zirveden sadece bir gün sonraydı. Diplomasiyi bilenler bu tavrın anlamını teslim eder. Çetin müzakereler oldu, Obama’ya bazı konularda “hayır” denildi, gerçek bu.

İŞSİZLİK KÖTÜ AMA KRİZDEN ÇIKILDI
Gelelim, “seçim psikolojisini belirleyecek” bir numaralı konuya: Ekonomi.
İşsizlik rakamları kötü, reel sektör zorlanıyor. Ama dünyanın yaşadığı en büyük ekonomik kriz geride kaldı. Finans sektörü ayakta, banka batmadı, dolar yerinde sayıyor.

Moskova dönüşü Erdoğan bir meslektaşımıza “Sen söyle, ekonomi ne durumda?” diye sordu. “İşsizlik can sıkıcı, büyüme 2010’da iyi olacak” cevabını duyunca Erdoğan, “İşsizlik eyvallah, kabul, diğer açılardan iyimseriz” yanıtını verdi.

Yeri gelmişken...
Bakanlarının yarısı Erdoğan’ın temposuna ayak uyduramıyor. Üstelik şu aralar “planlama hatası” yapıyorlar. Tamamı kitlesel olan doktorlar, eczacılar, TEKEL işçileri gibi dosyaları “birer kriz konusuna” dönüştürüyorlar. Üstelik hepsi aynı anda gündemde. Konu Erdoğan’ın masasına gelinceye kadar kamuoyuna mal oluyor ve gerginlik nesnesine dönüşüyor.

EKİBİN MİSYONU
Seçimi müspet veya menfi mutlaka etkileyecek bir diğer önemli faktör ise “kurumsal gerginlikler”.
Anlıyoruz ki, iktidar “maruz kalıyoruz” görüşünde, “kaçınılmaz” sayıyorlar.  

İktidar, geleneksel tek parti iktidarlarının ikinci dönemlerinden farklı bir tablo izlemek istiyor. DP, AP, ANAP hep ikinci dönemde “sistemle uzlaşıp” eridiler. AKP bunun dışında kalmaya çalışıyor.
Yapılması gereken tespit: “Ayarın kaçtığı”, “uzlaşmanın” ıskalandığı. 

Genelde değinilmeyen son bir unsura daha bakalım: “Ekip”

Zaman zaman Erdoğan’ın yakın çevresi eleştiri konusu yapılır. Daha çok, “Erdoğan’ın hışmından korkanlar, oradan vurmaya” çalışırlar.

İç kabine ve ismi zikredilmeyen “kadronun” diğer üyeleri, genç olmalarına rağmen büyük tecrübe sahibi oldu. Sekiz yıldır binlerce uluslararası temas yaptılar. Avrupa’da diğer başbakanlar değiştikçe ekipleri yenilendi, Erdoğan’ın kurmayları kıdem kazandı. Sert siyasal mücadelenin teorik altyapısında ve pratik uygulamasında çok etkinler.

İktidar, merkez medya ve büyük şehir sermayesi karşısında da önemli ölçüde bir denge oluşturdu. Bu da önemi inkâr edilemez faktörlerden birisi...

İsmail Küçükkaya / Akşam



Bu haber 812 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,698 µs