'Değişim' için sonun başlangıcı mı?

22 Ocak 2010 11:11 tsi
"Obama’yı asıl kaygılandıran husus, Massachusetts’teki seçimlerin, kendi politikaları için bir test sayılmasıdır."

Başkan Barack Obama önceki gün Beyaz Saray’daki birinci yıldönümünü kutlamaya hazırlanırken en son beklediği şey, herhalde Massachusetts eyaletinden gelen kötü haberdi.

Bu eyalet, Demokratların kalesi sayılır. Geçenlerde ölen ünlü Demokrat politikacı Edward Kennedy. Senatoda tam 47 yıl hizmet etmişti. Boş kalan bu sandalye için, eyalette yapılan seçimleri bu kez de bir Demokratın kazanması bekleniyordu.

Ama öyle olmadı. Bir Cumhuriyetçi, hatırı sayılır bir farkla Demokrat rakibini yenmeyi başardı.
Kazanan Cumhuriyetçi, tanınmış veya güçlü bir politikacı değil. 50 yaşındaki avukatın 1980’lerde, öğrenci iken, “Cosmopolitan” dergisine çıplak poz vermesi öz geçmişinin belki de en ilginç yanı...
Demokrat aday 56 yaşındaki Martha Coacley ise, yerel bir politikacı. Rakibinin aksine fazla bir karizması yok. Üstelik seçim kampanyasında laçkalık gösterdi. Oysa Scott Brown, büyük paralar da harcayarak, çok aktif bir kampanya sürdürdü. Genelde Amerikan seçmenleri, göz alıcı bir kampanya yürüten politikacıları ödüllendirir...

Peki, bütün bunlar Obama’yı neden bu kadar üzsün ve telaşlandırsın ki?

Bu, Demokrat Başkan’ın, Beyaz Saray’da ikinci yılına başlarken, aldığı bir uyarı işaretidir. Eğer Massachusetts gibi “en Demokrat” eyaletlerden biri sayılan ünlü Kenndy’lerin memleketinde, rakip bir Cumhuriyetçi seçiliyorsa, önümüzdeki kasım ayında Temsilciler Meclisi için yapılacak olan ara seçimlerde kim bilir ne olur? Bazı gözlemcilere göre, o zaman da Meclis’teki çoğunluk elden gidebilir...

Reformlar zorlaşıyor
İlk bakışta Demokratların 100 sandalyeli Senato’da sahip oldukları 60 sandalyeden birini kaybetmesi, pek önemli görünmeyebilir. Senato’da Demokrat çoğunluk devam ediyor, ama sandalye sayısının 60’ın altına düşmesi, muhalefete birtakım oyalama ve engelleme taktiklerine başvurma olanağını verir. Örneğin bu durumda, Obama’nın çok önemsediği reformlardan sağlık hizmetleri yasasının çıkması aksayabilir.

Ama Obama’yı asıl kaygılandıran husus, Massachusetts’teki seçimlerin, kendi politikaları için bir test sayılmasıdır. Obama bu sınavda kötü not aldı. Bunu kendisi de dünkü bir televizyon programında açıkça söyledi: “Amerikan halkı Washington’dan uzaklaştı. Biz yeterince ona kulak veremedik. Bu benim kabahatim.”

Bir liderin bu kadar açık ve dürüstçe konuşması takdir edilecek bir davranış. Ama bu gibi hallerde neyin yanlış gittiğini iyi teşhis etmek gerekir.

Obama’ya göre, halkın ABD’nin içinde bulunduğu şartlar karşısında duyduğu bir kızgınlık var. Onun deyişiyle, bu “Son bir yılın değil, sor birkaç yılın sonucu.” Bu kızgınlığın başlıca nedeni de, son krizin yol açtığı ekonomik sıkıntılar...

Gerçekten, Obama yönetiminin bu krizi atlatabilmek için aldığı önlemlere rağmen, özellikle işsizlik çok yüksek (yüzde 10). Bazı dev şirketler, bankalar kurtarılabildi, ama orta ölçekli çok işletme battı. Orta sınıf zor durumda...

Değişim yavaş gidiyor
Ama olay yalnız bundan ibaret değil. Bunun bir de sosyolojik izahı var. Ünlü fikir adamı Francis Fukuyama’ya göre, bu durum Amerikan toplumunun henüz Obama’nın önerdiği büyük değişime hazır olmadığını, sağlık hizmetleri dahil, bazı temel reformlara karşı direndiğini gösteriyor.
Hepsi değil ama en azından Amerikan toplumunun bir kısmı öyle. ABD’nin sosyal ve siyasal değişim projeleriyle ileri adımlar atması herhalde zaman ve çok çaba isteyecek. Bu bakımdan Obama’nın işi zor...

Sami Kohen / Milliyet

Bu haber 579 defa okundu.