kurumlar halka karşı kullanıldı? | " /> kurumlar halka karşı kullanıldı? | "/>

En Sıcak Konular

Hangi kurumlar halka karşı kullanıldı?

19 Ocak 2010 15:08 tsi
Hangi kurumlar halka karşı kullanıldı? Birileri kendi güvencesi –soygunu diyebilirsiniz- için belli kurumları, bize karşı kullandı mı?

Geçen gün BBC’nin hafta sonu programında Ayşe Karabat Türkiye’de niye bir darbe müzesi kurulması gerektiğini o kadar güzel anlattı ki dinlemenizi isterdim. Şili’de artık bir darbe müzesi var. Üstelik Şili’de yalnız bir kere darbe oldu. Bizde, teşebbüslerini ve “post-modern”leri saymayın hadi, üç tane babalar gibi darbe var. Yani kesinlikle Türkiye’de, bütün Latin Amerika ülkelerinden daha fazla müze malzemesi buluruz. Ama Türkiye’deki darbe müzesi yalnızca darbe yıllarını anlatmasın; darbe öncesi ve sonrasıyla bir darbe müzesi kuralım bence. Tabii o zaman bu Türkiye Cumhuriyet Müzesi olur.

Bir iktisatçı olarak en sinirlendiğim şeylerden biri de, meslekten olanların ya da olacak olan öğrenci arkadaşlarımızın Merkez Bankası’na Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası demeleri; hayır ya! Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası. Türkiye’de Cumhuriyeti doğrudan temsil eden iki kurum var böyle. Birincisi Türkiye Cumhuriyet Savcılığı, ikincisi de Merkez Bankası.

Hukuksal ve ekonomik güvence sistemin (cumhuriyetin) iki önemli temel direği olmalı; değil mi? Şimdiye kadar bu oldu mu acaba; yoksa birileri kendi güvencesi –soygunu diyebilirsiniz- için bu kurumları, bize rağmen kullandı mı?

Şimdi siz artık Merkez Bankalarının bağımsız olma meselesini, öyle hükümetler üstü, devlet işi olarak anlamayın. Merkez Bankalarının bağımsız olması, ulus-devlet ekonomilerinden, küresel bir ekonomiye geçişin ilk adımı olarak gündeme gelmiştir ve bu “bağımsızlık” meselesini dünyada en hızlı kavrayan ve uygulayan bizim Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankamızdır. Ama bu, bizim paralarımız, ekonomimiz elden gidiyor diye dövünülecek bir şey değil. Tam aksine, “paralarımızın” küresel bir denetimle “bağımsızlaştırılması” “eskiye” göre daha güvenli bir durum bile sayılabilir. Yani Merkez Bankası rezervlerinin doğrudan Hazine’ye avans olarak kullandırılması sonra da bu avansın örtülü ödenek adıyla bize kurşun, işkence aleti, daha çok baskı, çete örgütlenmeleri olarak döndüğü dönemleri, bu bağımsızlık meselesi sayesinde geride bıraktığımızı söylemeye çalışıyorum. Hadi ya, o kadar da (oluyordu), şu Milliyetçi-Cephe zamanlarında falan deyip Recepleşmeyin lütfen.

Bunlar, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası değil, Türkiye Cumhuriyet Müzesi malzemesi.

Ayşe Karabat, BBC’de “darbe müzesi” önerisinde üç önemli merkez üzerinde durdu.

Birincisi Diyarbakır cezaevi, ikincisi İstanbul Metris ve üçüncüsü Ankara Mamak. Müzelerde sergilenecek malzemeler belli. Darağaçları, asılan arkadaşlarımızın ailelerine verilmeyen mektupları, hücre duvarlarına yazdıkları şiirler, işkence aletleri, vb, vb. Ama bu kadarı yetmez bence. Darbe Müzesi’ni 50 yıl sonra ziyaret eden çocuklar bu cumhuriyetin bu darbelere nasıl ve kimler tarafından mecbur edildiğini de öğrensinler. Bu ülkenin emperyalistlerden daha fazla, “bu ülkenin, toprakların sahibi biziz, sizi biz kurtardık” diyenler tarafından yağmalandığını öğrensinler. İşte bunun için müzede, mesela Merkez Bankası “bağımsız” olmadan önceki Hazine-Merkez Bankası ve örtülü ödenek ilişkilerini belgeleriyle anlatan bir bölüm ve belgeseller de olsun. Cumhuriyetin, kurulduğundan beri, bu halktan ve halkın seçilmiş temsilcilerinden saklanan bütün belgeleri, kozmik odaları bu müzede bütün insanlığa sergilensin.

Amerika’da, sigara tekelleri Clinton döneminde, hükümete, “ bize kanser nedeniyle yönelen davaları ve bu davalar sonucunda verilen milyarlarca dolarlık cezaları engelleyin” diye başvurmuşlar. Başvuruları kabul edilmiş, ama iki önemli şartla; birincisi 375 milyar dolar tazminat ödemişler, ikinci ama daha önemli şart da, “kozmik” arşivlerinin kamuoyuna açılmasıymış. Şimdi internetten bu arşivlere girince bu tekellerin insanlığa yaptığı tüm ayıplara ve suçlara ulaşıyorsunuz. Örneğin, Türkiye’de yağmacı hükümetlere verdikleri rüşvet belgelerine ya da TEKEL’in yağlanmasına giden yolda, kimleri, nasıl satın aldıklarına kadar olan tüm belgeler burada.

Şimdi bende darbeciler için benzer bir öneride bulunacağım. Artık, bırakın darbeyi falan, ulus-devlet bitiyor. Ama Türkiye’de hâlâ bir darbe tehlikesi var. Sigara tekelleri gibi suçunuzu kabul edip, arşivlerinizi “Türkiye Cumhuriyet Müzesi” ne açın. Yeni Cumhuriyet sizden para falan da istemez; eksik olun yeter!

Cemil Ertem / Taraf



Bu haber 654 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,820 µs