nükleer 'yunusları' | " /> nükleer 'yunusları' | "/>

En Sıcak Konular

İsrail'in nükleer 'yunusları'

19 Ocak 2010 14:50 tsi
İsrail'in nükleer 'yunusları' İsrail, Almanya ile özel ilişkileri sayesinde öyle bir yeteneğe kavuştu ki...

İsrail ile Amerika arasında yıllara yayılan çok özel ilişkilerin olduğu malum. Bunu bilmeyen yok sayılır. Diğer yandan pek bilinmese de İsrail ile önemli bir başka ülke arasında da çok özel ilişkiler var: Bu ülke Almanya...

İsrail ile Almanya da yıllara dayanan özel ilişkilere sahipler. Bunlar da daha çok ekonomik, askerî ve siyasal ilişkilerde kendilerini gösteriyorlar.

Nitekim, bu yazıyı yazdığımız dün Alman ve İsrail hükümetleri bu özel ilişkiler çerçevesinden ikinci ortak hükümet toplantısı için Almanya Başbakanı Bayan Angela Merkel'in Berlin'deki makamında bir araya gelmişlerdi.

İsrail heyeti bu toplantıda Başbakan Binyamin Netanyahu, Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman ve pazar günü Ankara'yı ziyaret eden Savunma Bakanı Ehud Barak ve diğerleriyle yer alıyordu.

Berlin'deki bu toplantı söz konusu toplantıların ikincisi oluyor. Birinci ve ilk toplantı, Başbakan Angela Merkel'in başkanlığındaki heyetin 2008 Mart ayındaki Kudüs ziyareti sırasında gerçekleşmişti.

Haberlerde, Berlin toplantısında malum ikili ilişkilerin yanı sıra güvenlik, kültürel ve bilimsel konuların da görüşüleceği söyleniyor. Bunlara ilaveten, İran'ın nükleer programı ve bu ülkeye yönelik yeni müeyyidelerin de ele alınacağı da belirtiliyor. Başbakan Merkel, malum bir süreden beri İran'a karşı daha güçlü müeyyideleri savunuyor.

Bu konular şüphesiz ele alınması beklenen konular; ancak haberlerde pek öne çıkmayan bir başka önemli konu da gündemde bulunuyor. Bu da İsrail'in Almanya'dan talep edeceği Dolphin (Yunus) sınıfı denizaltı. İsrail heyetinde Ehud Barak'ın bulunması bize göre bu yüzden. Reuters'ın 14 Ocak tarihli bir haberinde 18 Ocak günü yapılacak ikili toplantıda İsrail'in Almanya'dan altıncı Dolphin'i talep edeceği bildiriliyordu.

Eğer Almanya, İsrail'in bu talebini kabul ederse bu Almanya'nın İsrail'e sağlayacağı altıncı Dolphin olacak. Almanya İsrail'e bugüne kadar 5 Dolphin sağlamış bulunuyor. Bunlardan ilk üçü 1991 Birinci Körfez Savaşı'ndan sonra tarafların yaptıkları bir özel anlaşmayla sağlanmış, bu denizaltıların maliyetinin büyük kısmı Alman maliyesi tarafından karşılanmıştı. Bu anlaşmada da en önemli rolü zamanın Almanya Başbakanı Gerhard Schröder oynamıştı.

Dophinler 21. yüzyılın en ileri, en gelişmiş klasik denizaltıları olarak temayüz etmiş bulunuyorlar. Dizel-elektrik sistemle çalışan bu denizaltılar pek çok özelliğe sahipler. Bunlar kısaca şöyle: Menzilleri aşağı yukarı 4500 deniz mili; Alman 212/214 tip denizaltıların dizayn ve özelliklerine sahipler; esasta düşman deniz hedeflerini imha etmek, keşif ve gözlem faaliyetleri yapmak ve özel kuvvetleri istenilen kara hedeflerine denizden çıkarmak için dizayn edilip imal edilmişler; 35 kişilik mürettebata sahip, üslerinden uzakta iki ay kadar kendi imkânlarıyla görev yapabiliyorlar; silah olarak torpil ve bu torpillerin 10 adet olan fırlatma kanallarından atılabilen Amerikan yapımı RGMF Harpoon (Zıpkın) adlı deniz hedeflerine karşı kullanılabilen füzeler atabiliyorlar.

İsrail'in bu füzelerin menzillerini ya artırdığı ya da bunların yerine özel Cruise (seyir) füzelerini denizaltılarına monte ettiği böylece hem ateş gücü ve hem de menzil olarak üstün bir konuma ulaştığı çoktandır söyleniyor. Üstelik İsrail'in bu füzelere nükleer yetenek de kazandırdığı da kuvvetle muhtemel. Kısacası, Dolphinler İsrail'in nükleer füzelerle donatılı özel denizaltıları olarak da nitelenebilir. Başka bir deyişle, Dolphinler İsrail'in ikinci nükleer vurucu gücü olarak da görülebilirler. Birinci vurucu güç, malum İsrail'in hava esaslı nükleer gücü. Bu güç, ya savaş uçaklarıyla ya da balistik füzelerle kullanılabilecek önemli bir güç.

Almanya'nın sağladığı Dolphinler de dediğimiz gibi 'ikinci vurucu güç' oluyor ve yerlerinin tespiti neredeyse imkânsız olduğu için muhtemelen hava vurucu gücünden daha etkili ve caydırıcı olarak değerlendirilmeleri de elbette mümkün.

İsrail, Almanya ile özel ilişkileri sayesinde işte bu yeteneğe de kavuşmuş oluyor. Bunu da biz yazmış, söylemiş olalım...

Fikret Ertan / Zaman



Bu haber 782 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,364 µs