En Sıcak Konular

Barlas'tan "aşk" savunması

0 0 0000 00:00 tsi
Barlas'tan Sabah'ın başyazarı Mehmet Barlas, Başbakan Erdoğan'ın yanağını okşaması ile ilgili yazılanlara verdiği cevapta, "aşk"ını bakın nasıl savundu... 

Mehmet Barlas, Erdoğan'ın yanağını okşaması ile ilgili yazdığı bugünkü yazısında şunları dile getirdi:

Bu pazar da fotoğraf üzerinde çeşitlemeler yapalım...

Benim elim Başbakan Erdoğan'ın yanağındaki fotoğrafımın yankılanmalarını izlerken tabii ki şaşırmadım. " Şark "ta bu durumlara tanık olmak olağandır. Daha önce de bir dış gezide Başbakan Erdoğan, Hasan Cemal'e " Hasan Ağabey " diye hitap ettiğinde neler yazılmamıştı ki.

Dün de bu sütunda anlattım. Erdoğan bir şiir okudu diye hapse atıldığında onu cezaevinde ziyaret ettiğimde yine elimi yanağına koyup, " Bu da geçer " demiştim.
Nedense özellikle biz gazetecilerde karmaşık bir ruhsal kompleks var. Piyango bileti almadan kendisine büyük ikramiyenin çıkmasını bekleyen Temel'e benziyor bazılarımız. Bunlar bir iktidar devrilince sanki kendileri iktidar olacakmış gibi, kıran kırana bir siyasi kavgayı sürdürüyorlar. Oy vermedikleri bir " İnsan " başbakan olunca da, onun insan üstü bir rütbeye sahip olduğunu varsayıp, bu imge ile gölge boksu yapmaya başlıyorlar.

Hem siyasetçi aile geleneğim, hem de meslekteki uzun yıllarım dolayısıyla, politikacıları da, çoğu gazetecinin uzaktan ürküntü ile baktıkları medya patronlarını, büyük girişimcileri ve yüksek bürokratları da, yakından ve arkadaş düzeyinde tanıdım.

KİMLER GELDİ...

Daha önce de yazdım bunu. İsmet İnönü'yü Cumhurbaşkanıyken, bizim evde konuk olduğu zaman tanımıştım. Türkiye'nin ekonomik kaderini değiştiren Turgut Özal, arkadaşımdı. Bülent Ecevit'i, genç yaşlarında siyasete yeni atıldığı dönemde tanıdım. Bir anım var mesela. Ecevit CHP içinde liderlik mücadelesine başlamak üzereydi. Bir akşam onu ve eşini, Müşfik Kenter'le birlikte Boğaz'da akşam yemeğine çıkardım. Hepimiz rakı içiyorduk, Ecevit " Ben içki almayayım " dedi. Müşfik Kenter " Ben rakı içmeyen politikacıya oy vermem " deyince, Ecevit'in kadehine doldurduğu susuz rakıyı bir yudumda içtiğini bugün gibi hatırlar ve gülerim. Türk siyasetinin son yarım yüzyılına damgasını vuran Süleyman Demirel'i de yakından tanıdım, evimde ağırladım.

Yani Tayyip Erdoğan veya başka bir siyasetçinin başbakan yahut cumhurbaşkanı olmaları, onların benim katımdaki rütbelerini değiştirmiyor ki.

Ayrıca bir insan iktidar sahibi bir kişiye yağcılık etmek için, onun yanağını okşamaz ki. " Halkın arasından çıkan " Tayip Erdoğan'ın, gelişmiş dünya ile aynı titreşim katsayısını yakalamasını ve " Mülkiye' den çıkan seçkinler " 3'üncü Dünyalılık oyunu oynarken onun Türk ekonomisini dünya ile entegrasyona sokma çabasını görünce, sizin de " Aferin " diye düşündüğünüz olmadı mı?

İSTANBUL'UN SEMTLERİ

Ama bazıları için hâlâ Erdoğan " Kasımpaşalı "... Dün Hürriyet'te Mehmet Yılmaz, " Sabah' ın başyazarı Barlas, Başbakan Erdoğan' ın yanağını okşadığı için ' Kasımpaşalı karizması' yerle bir oldu " doğrultusunda bir şeyler yazmıştı.
Aslında Mehmet Yılmaz'a sadece " Kız sen İstanbul' un neresindensin " şarkısını söylemek yeter sanırım.

Bereket Mehmet Yılmaz gibi olmayanlar da var. Örneğin, yine Hürriyet'te Ertuğrul Özkök, " Sonunda bizler de insanız ve bazı insanlara sempati, bazılarına antipati duyuyoruz. Takdir duygularımızı iletmek istiyoruz. Yani ben bu fotoğrafa baktığım zaman, sadece insani bir dokunuş gördüm. Ve şuna da kesinlikle inanıyorum. Biz gazetecilerin böyle dokunuşlara ihtiyacı var " diye yazmıştı...

Yeni Şafak'ta Fikri Akyüz ise, Vatan gazetesinde söz konusu fotoğrafa ilişkin yayınlanan yorumu ele alıp, şunları yazmıştı:

VATAN KADROSU

- Ve " onlar " ki 28 Şubat döneminde ordu; Bülent Ecevit ve Mesut Yılmaz döneminde ise hem ordu hem de iktidar karşısında " birey " aleyhindeki yayınların yapımcısı, yönetmeni, senaristi, aktörü, hatta figüranı değil miydi? O dönemde Mehmet Barlas'ın kalemi bugünkü Vatan'ın yöneticileri tarafından elinden alınmadı mı? Sabah'ın sahibi Dinç Bilgin cezaevinde iken, bırakınız ona destek olmayı sırf Sabah'ı batırmak için Vatan gazetesini kuran ve böylece " vefasızlık " denilen o duyguyu tarumar edenler bu kadro değil miydi? Bu kişiler, örneğin Mesut Yılmaz, Bülent Ecevit, Süleyman Demirel, Vural Savaş, Yekta Güngör Özden, Kemal Gürüz, İsmail Hakkı Karadayı, Hüseyin Kıvrıkoğlu gibi bir zamanların " kudret sahiplerinin " yüzünü okşamadılar elbette..

NOT - Hürriyet'te Emin Çölaşan da " Fotoğraf "ı yorumlamış. Daha önce bu kişi ile süren polemiğimiz, bu kişinin açtığı davada benim 8 milyar tazminat ödememle sonuçlandı. Hakimlere değil kalemine güvenmeyi öğreneceği güne kadar, onu yok sayıyorum.
 
sabah



Bu haber 558 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,173 µs