Kiliseler ve füzeler!

Soğuk Savaş’ın kendine has savaş ve barış yöntemi şuydu... Sovyetlerin ve ABD’nin o kadar çok nükleer füzesi vardı ki, buradan barış çıkıyordu. Kimse o kırmızı butona basma yiğitliğini gösteremiyordu.

Savaş teknikleri de öyle.. Sovyetleri Ortadoğu ülkeleri ile çevreleyen Amerika, Moskova’yı felakete sürüklerken, Kremlin’de ABD’nin “altını” oyuyordu. Bir yandan Latin Amerika ülkelerinin idelojik heyecanını körüklüyor, öte yandan da Küba’yı füzelerle donatıyordu.

Sil baştan…

Uzun süre bu oyunu unuttuk.. Daha doğrusu bitti sandık. Ama yine başlıyor. Üstelik tamamen değişmiş şartlarla birlikte. Putin’in Münih konuşması, uzun zamandır palazlanan Rusya’nın yeniden “ben oyundayım” demesi anlamına geliyor.

Ancak Sovyetlerin çevrelenmesi için o günlerde uygun olan Ortadoğu bugün değil. Onun yerine Avrupa yakası daha elverişli. Hele Polonya ve Romanya gibi ya da Turuncu devrimden geçmiş ülkelerin topraklarının füzeler için bereketli olduğu aşikar.

ABD de öyle yapıyor.. Ve Rusya’nın burnunun dibine füzelerini yerleştiriyor. Üstelik eski günlerin beylik yalanlarını kullanarak; “İran’a karşı!” Rusya zaten öyle.. KGB ağzıyla konuşan biri var orada ve Füze Sistemleri’nin Komutanı’nın göğsü de yine bir sürü madalya ile dolu; “Misliyle karşılık veririz!” Özetle.. Nükleer savaşta oyuncular yine yerlerine dönüyor.

Latinler, dinler ve yeni Vatikan…

Herşey o denli aynı ki, takvim yapraklarını görmezden gelseniz Latin Amerika’dan Che’nin veya Castro’nun yeniden fırlayacağına inanabilirsiniz. Bölgedeki hemen tüm ülkeler sol iktidarlerin elinde ve soğuk savaş öncesi alt kıtayı savaş yerine döndüren seri darbelerin ve cuntaların nedeni olan “devletleştirme” furyası almış başını gidiyor.

Hangi Latin lider ağzını açsa, ağzından Bush’u düşürüyor! Kaldı ki bu kadar benzeşmeye rağmen Washington’un elinde eski kozlarını ve kirli CIA operasyonlarını vitrine sürecek konjonktür bulunmuyor. Ama bu yeni versiyonların üretilmediği anlamına gelmiyor.

Üstelik eski olaylardan dersler çıkarılarak yaratılmış bir yeşil kuşak yoluyla. İyibilgi okurlarının kısa süre önce yoğun ilgi gösterdikleri, “ABD kendi Vatikanını kuracak” haberinin bir ayağı da bu işte.

Latin Amerika ülkelerinin çoğu ağır Katolik.. İspanya ve Roma izlerini taşıyan bu kesime yönelik yeni operasyon iki temel ayağa dayanıyor. Birincisi fakirliğin yaygınlaştırılması ve bunun halkın gözüne sokulması. İkincisi yeni bir Katolik okumanın Latin Amerika’ya sunulması!

İşte ABD’nin yaratacağı yeni Vatikan’ın perspektiflerinden biri bu. Ortadoğu’da İslam ılımlılaştırılırken, Latin Amerika’da da Katolikliğin Protestanlaştırılması! Böylece dinine çok bağlı Latinler rin üzerinden de manipule edilebilecek.

Hem kuzey hem güney…

Allah’tan ABD’nin arka bahçesi olarak gördüğü bu bölgede nükleer silahlara gerek yok. Zira bölgede-Brezilya biraz kuşkulu olmakla beraber-balistik füze yok. Ama Rusya’nın çevresinde din kuşağına yine ihtiyaç mevcut. Onun detaylarına girmeye de hiç gerek yok. Anımsayınız Papa’nın İstanbul ziyareti! Polonyalı Papa Sovyetleri Solidernac ile ile vurmuştu. Bu Papa’da Ortodoksi üzerinden vuracak! Tıpkı eski günlerdeki gibi!
www.iyibilgi.com